Merhaba!! Uzun bir ara oldu. Oylar az olduğu için boşuna yazıyormuşum hissi veriyordu ve açıkçası yazmaktan kaçtım bir süre bunun için hepinizden özür diliyorum. Umarım beğenirsiniz.
Gözlerimi açtığımda Luke yanımda yoktu. Nedenini anlamam uzun sürmedi banyodan gelen su sesini duydum. Duş alıyor olmalıydı. Gerildim ve ayağa kalktım odamdaki aynanın karşısına geçmemle Aman tanrım bu ne hal?!!?! diye içimden geçirdim. Saçlarım birbirine girmiş, rengim soluk ve gözlerim kırmızıydı. Ufak bir yemek molası vermenin bana iyi geleceğini düşündüm ve hızla aşağıya indim. Buzdolabından kan torbalarından bir kaçını aldıktan sonra mikrodalgaya koydum. Sıcak kan daha lezzetli geliyordu bana. Bir dakika ısınmasını bekledikten sonra sıcak kanın kokusu burnuma dolmuştu ve dişlerim çoktan çıkmıştı ani bir hareketle elimdeki kan torbasına dişlerimi geçirdim. Uzun zamandır böyle beslenmemiştim.
Okula hazırlanmak için odama çıktım. Odama girdiğimde Luke'un belinde sarılı beyaz havlu dışında üstünde bişey yoktu ve göğüsünden akan su karnına doğru inerken Luke saçlarını havluyla kuruluyordu. Ona aval aval bakmayı kesip gözlerimi karın kaslarından alabildiğim zaman bana baktığını ve gülümsediğini gördüm. Utanmıştım biraz bu yüzden kızardım kızardığımı anlamasın diye arkamı döndüm ve saçımı taradım. Artık solgun ya da çirkin görünmüyordum. İçimden sevinç çığlıkları atarak dolabımın önünde dikildim. Luke arkamdan yaklaşıp elleriyle belimi kavradığında değdiği yer yanıyor gibi hissediyordum. Kulağıma doğru yaklaşıp sıcak nefesiyle "Kıyafet seçmene yardımcı olayım." dedi. Ukala gülümsemesini yüzüne çoktan yerleştirmişti. Ona doğru döndüm dudağına yaklaştım "Beni tahrik etmeye mi çalışıyorsun? yoksa cidden yardımcı olacak mısın?" arsızca gülümsedi. "İkisi de!"
Askıdan çıkardığı elbiseyi bana doğru uzattı. Ben de bir şey söylemeyip elindeki kıyafeti giydim yüzümede biraz renk verdikten sonra odadan çıktım. Aşağıya indim ve salak kafam telefonumu yatakta unuttum diyerek söylenmeye başladım. Hızlı adımlarla odama doğru yürüdüğümde Luke giyiniyordu. "Bana karşı koyamadığını biliyorum güzelim" pis pis sırıttı. Ona doğru yaklaştım ve bedenimi iyice bedenine rastladım, dişlerimi çıkardım ve dudağına doğru uzanırken hızlı bir hamleyle telefonumuda alıp kapıya yöneldim "Sana karşımı koyamıyorum yoksa koymuyormuyum bir daha düşün" diyerek kahkaha attım. Luke'un afallamış yüzünü gördüğümde kendimi tebrik ettim. "Arabada bekliyorum çabuk olsan iyi olur." Arabaya bindiğimiz zaman emniyet kemerimi taktım ve radyoyu açtım.
"I got all I need when I got you and I"
"Bize sahipken ihtiyacım olan her şeye sahibim"
"I look around me, and see sweet life"
"Etrafıma bakıyorum, ve tatlı bir hayat görüyorum"
"I'm stuck in the dark but you're my flashlight"
"Karanlığa saplandım ama sen benim ışığımsın"
"You're gettin' me, gettin' me through the night"
"Sen beni gecenin içinden kurtarıyorsun"
"Can't stop my heart when you shinin' in my eyes"
"Gözlerimde parladığında kalbimi durduramıyorum"
"Can't lie, it's a sweet life"
"Yalan söyleyemiyorum, bu tatlı bir hayat"
Bu şarkı Luke ve benim durumumu anlatıyor gibi hissettim.***
Luke araba kullanmaktan bende oturmaktan yorulmuştum. Gözlerim bir kapanıp bir açılıyordu. Aniden "Luke dur!" Diye bağırdım. Luke birden frene bastı ve araba döne döne durdu. Yolun ortasında bir kız gördüğüme yemin edebilirdim. Titremeye başladım. Luke bana endişe ve merak dolu gözlerle bakıyordu. "Jess sen iyi misin? Ne oldu?" Cevap veremiyordum sanki bir kabusun içindeydim, bağırarak ağlamak istiyordum ona gördüğüm kızı anlatmak istiyordum ama sesim çıkmıyordu. Başıma giren ani bir acıyla ellerimi şakaklarıma bastırdım. Luke iyi olmadığımı anlamıştı. "Seni babama götürüyorum. O çok iyi bir doktordur, iyi olacaksın jess." Kafamı onaylarcasına sallamaya çalıştım ki yapabildiğimden de emin değildim.
-30 dakika sonra-
"Jess iyi misin burnun kanıyor." Anlaşılan uyuya kalmıştım. Gözlerimi araladım ve dikiz aynasından kendime baktım burnum gerçektende feci halde kanıyordu. "İki dakikaya babamın yanında olucaz jess"-2 dakika sonra-
Luke'un babası -David- arabadan inerken ikimizide karşıladı tek sorun ben inemedim. Luke arabadan çıktı ve benim olduğum tarafa geçip beni ayağa kaldırmaya çalıştı. İki ayağımın üstünde durduğum zaman aniden yere doğru çekildim ve kendimi yerde buldum. Luke'un endişe dolu gözlerini hayal meyal seçebiliyordum. Dünya benim için fazla hızlı bir hal almıştı kendimden geçmeden önce gördüğüm tek şey ; yolun ortasında gördüğüm o kızdı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
VAMPİR SEVGİLİM
VampireJessica lise son sınıf öğrencisi Cadı vampir melezi bir genç kız. Luke adında vampir bir çocuğa aşık olan Jess'i zorlu zamanlar bekliyor.