Üç genç kız yolda yürürken sarışın olan yüksek sesle bir şeyler anlatıyor, diğer ikisi bıkkınlıkla arkadaşını dinliyordu. Okula giderken her sabah yaptıkları muhabbet - Daha doğrusu sadece İno'nun - genelde böyle tek taraflı olurdu; mor saçlı kız dinlemeyi, pembe saçlı kız telefonu ile uğraşmayı ve sarı saçlı kız konuşmayı sevdiği içindi belki.
Dinlenmediğini anlayan sarışın kız durarak arkadaşlarının dikkatini çekmeye çalıştı. "Hadi ama, neden dinlemiyorsunuz?" Şuan dudağını büzmesinden trip atacağı anlaşılmış olsada arkadaşları durumu kurtarmaya çalışarak konuştu. "Dinliyoruz, İno." Aldığı kısa cevaptan memnum olmayan kız somurtuyordu. "Aynen, ne demezsin."
Mor saçlı kız ellerini ve başını iki yana sallayarak sarışın kıza haksız olduğunu söylemeye çalıştı. "Hayır, hayır. Anlattığın şey çok sürükleyici kendimi kaptırmışım sadece." Arkadaşının bu çabasını taktir etsede gülmesine engel olamayan pembe saçlı kız normale döndüğünde göz devirdi. "Hmhm, Sai ile buluşmalarını ellinci anlatışı falan. Acayip sürükleyici."
Sarışın kızın ağzı ve gözleri açılmış olsada hemen toparlanarak cevabı yapıştırdı. "En azından senin gibi derslerimle kafayı bozmadım, Sakuracım." Pembe saçlı kız tekrar güldü ve işaret parmağını salladı. "Derslerle kafayı bozmak mı?" Son günlerde fazlaca yaptığı göz devirme hareketini tekrarladı. "Evde kitap bile açmıyorum. Kıskandığını itiraf et."
Kız dersleri ile ya da bu tür sınav, deneme gibi şeylerle övünen biri değildi. Onun seviyesi hep yukarıda olmuştu zaten. Bu, ona göre övünülecek bir şey değildi. Sadece arkadaşını sinir etmek ona zevk veriyordu.
Mor saçlı kız kavgayı bitirmek adına konuştu. "Sizin tartışmanız bitemeden okula geldik." Okulun kapısından girmeleri ile sarışın kız bir anda yumuşacık bir hal aldı ve arkadaşlarının koluna girdi. "Ne tartışması? Sai'nin yanına gideceğimizi konuşuyorduk en son."
Mor ve pembe saçlı iki kız birbirine bakıp arkadaşlarının hareketine göz devirdikten sonra üçü de kahkaha attı. "Sen gerçekten bir domuzsun." Sarışın kız, arkadaşına kızarak cevap verdi. "Seninde kafan kel"
♡ ♡ ♡ ♡ ♡
Öğle teneffüsü olduğunda kızlar kantine gitmek için kol kola sınıftan çıktılar ve sohbete döndüler.
"İno bugün ne yiyeceksin?"
Sarışın kız biraz düşünür gibi yaptı ve cebini gösterdi.
"Bugün param az, noodle falan yiyeceğim."
Pembe saçlı kız arkadaşının saçından hafifçe çekerek sitem edercesine konuştu.
"Salak salak konuşma. Paran azsa bir veririz." Başını mor saçlı kıza çevirdi.
"Değil mi, Hinata."
Sorulan soruya gülümseyip olumlu cevap veren kızı yanıtladı sarışın kız.
"O zaman ben size sonra veririm."
Diğer iki arkadaş birbirine göz kırparak konuştular.
"Verirsin."
Kısa bir konuşma sonunda kantine varmış, sıraya girmişlerdi. Beklerken bir yandan sohbet ediyorlardı ki İno ve Hinata'yı arayan, Naruto ve Sai'yi gördüler. "N-naruto-kun.." Mor saçlı kızın bu hallerine alışık olan kızlar, ona cesaret vermeye çalıştılar ve çağırılan iki kız oğlanların yanına gitti.
Sırada tek başına kalan pembe saçlı kız bunu dert etmeden parasını sayıyor içinden bir şarkı mırıldanıyordu. Bugün iyi bir harçlık aldığı için kendinden gurur duyması bir yana alacağı yemeği düşününce daha da sırıtıyordu.
Sıra ona geldiği sırada arkadan bir sesler duyması ile kıprandı. İlk başta bunun bir kavga olduğunu düşündü ama değildi. O tarafa bakınca anlamıltı. Bu resmen zorbalıktı. İki iri yarı aptalın, yerde ki çocuğa hakaret edip bağırdığını görünce, sırasını bir kenara bırakıp olayın olduğu yere doğru gitti.
İyice yaklaşmıştı ve hakaretleri net bir şekilde duyabiliyordu.
"Seni lanet olası aptal!"
"Madem konuşmayacaksın, okulda ne işin var?!"
"Ucube."
"İğrençsin."
"Geber."
Pembe saçlı kız buna daha fazla dayanamayacağını anlayınca araya girdi. "Ne yapıyorsunuz?" Onun araya girmesi ile bağırıp çağıran zorbalar susmuş, sırıtarak kıza bakıyorlardı. Uzun boylu olan konuştu. "Sanane be?" Ardından yanında ki kısa boylu olan ona destek çıktı. "Evet, yoksa bizi dövecek misin?"
Bunu söylerken titriyormuş gibi yaparak kızı ciddiye almadığını gösteriyordu. Pembe saçlı kız istifini bozmadan karşılık verdi. "Yeter artık"
Bunun üstüne karşısındakiler sinirlenmiş olmalılardı ki kızı ittirerek uzaklaştırdılar. Daha arkasına dönmesine bile fırsat vermeden uğraştıkları çocuğu zorla bir yere götürdüler.
Pembe saçlı kız olanın farkına vardığında dudağını ısırdı.
Lanet olsun.
Ama ne olursa olsun o çocuğu bulmaya karar verdi. En azından dayak yemeden atlatmasını umuyordu ama öyle olmazsa ona yardım edecekti. İlk yardım konusunda iyiydi.
Ona seslenen arkadaşlarını duyunca endişesini bir kenara bırakıp gülümsemeye çalıştı.
Yeni fice basladim okunmasada Allah beni....
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
