Öğlen yaşanan olaylardan sonra Sakura için oldukça stresli ve zevksiz geçen gün sonunda bitmiş, zil çalmıştı ama bu kızlarla evlerine gidebilecekleri anlamına gelmiyordu. En azından o gitmeyecekti, halletmesi gereken işleri vardı.
"İno, Hinata!"
Arkadaşına dönerek sorar vaziyette olan suratı ile karşılaştı.
"Ben bugün geç çıkacağım."
Hinata başını sallasa da İno ikna olmuş gibi sayılmazdı. Ellerini göğsünde birleştirip Sakura'ya tuhaf bakışlar attı.
"Nedenmiş o?"
Sakura, İno'nun hemen tamam demeyeceğini bildiğin bir mazaret hazırlamıştı bile. İçinde bulunduğu ruh halini gizleyerek dilini dışarı uzattı.
"Aslında sanane diyecektim ama başımın etini yeme diye söylüyorum. Kakashi Sensei'ye anladığım konularda ki sorularıma bakmasını rica ettim ve oda çıkışta yapabileceğini söyledi."
Cevabını alan İno, pek memnum olmasa da arkadaşını onayladı ve Hinata'nın koluna girdi.
"O zaman sana iyi dersler, geniş alınlı inek."
"Görüşürüz, Sakura."
Sakura arkadaşlarının arkasından çantasını alarak çıktı ve onlara el salladı. Artık arkadaşları gittiğine göre yapması gerekeni yapmalıydı.
Derin bir iç çekerek koridorları, sınıfları ve tuvaletleri aramaya başladı.Daha önce ilk defa gördüğü birisi için bu kadar çaba sarf etmek normal miydi bilmiyordu ama içinden öyle geliyordu. Şuan da okulda bir yerlerde olduğundan emindi zaten. Hareket demeyecek kadar dayak yediğini düşünüyordu.
Bir kaç koridor bitirdikten sonra karşısına çıkan erkekler tuvaleti ile titredi. Okulda kimse olmasa bile o pislik yuvasına girmek, onu iğrendiriyordu.
Ama belki de burası diye düşündü ve cesaretini toplayarak içeri girdi, girdiği gibi de pişman oldu çünkü lanet okulunun lanet erkek öğrencileri resmen tuvaletin anasını sikmişti.
Burnunu kapatarak kapıları açmaya başladı ama hepsi boştu, son kapıya gelene kadar..
Sakura son kapıyı ittirdiğinde kapının daha açılmadan sertçe geri itilmesi ile içerde birinin olduğunu anlamıştı ve bu kişinin o olmasını ummuştu.
"Hey, aç kapıyı."
Cevap gelmedi.
"Açar mısın?"
Yine cevap gelmedi.
Sakura pek nazik biri sayılmazdı ve şuan sınırlarını zorluyordu. En azından bir cevap alabilirdi.
"Lanet olsun! Açsana."
Elinde olmadan yüksek çıkan sesi işe yaramış olacak ki kilit açılmış ve kapı hafif aralanmıştı. Sakura tekrar cesaretini toplayarak kapıyı hafifçe itti.
Ordaydı.
Orda, klozetin kapağında oturuyor ve yere bakıyordu. Daha doğrusu yüzünü elleri ile kapatmıştı.
Sakura tam ağzını açacakken ondan önce davrandı.
"Neden geldin?"
Bunu beklemeyen kız önce ağzını açtı ama verecek bir cevabı yoktu. Sorusunu cevapsız bırakarak kendi soru sordu."
"İyi misin?"
Karşısında ki oğlan kafasını kaldırdı ve kıza baktı.
"Bilmem, sence?"
Sakura, oğlanı iyice süzdü; Yüzünde morluklar vardı, kaşı ve dudağı patlamıştı, kollarında ki küçük çizikler artık kanamasa da acıtıyor olmalıydı.
"Pek sayılmaz."
Oğlan gülümsedi ve tekrar başını eğdi.
"Ama sana yardım edebilirim."
Duyduğu şey ile önce Sakura'nın suratına boş boş bakan oğlan, garipçe sırıttı ve o an gerçekten beklenmeyecek bir şey oldu.
"Bencede edebilirsin."
Sakura'nın yüzüne kan hücum etmişti ve sebebi oğlanın, onu bir anda kendine çekmesiydi. Şuanda ilk defa bir erkeğe bu kadar yakındı.
"N-ne?"
Tepki vermek istese de kitlenmiş gibiydi. Elinden ne kaçmak ne de bağırmak geliyordu.
"Bana yardım edebilirsin dedim."
Sakura yüzünün dibinde ki oğlanın nefeslerinin sıcaklığından kavrulurken gözleri fal taşı gibi gibi açılmıştı.
Oğlan, kızın kulağına yaklaşarak fısıldadı.
"Bu arada.... Ben Sasuke"
VE PUFFFF.... ULWN HAYATTT ULAN HAYYYYATTTT SASUKE SANA O KADAR ASİGİM Kİ ASK BAHCM BRNİM😞😞😞❤️🔥❤️🔥❤️🔥
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Curse - Sasusaku
Fanfictionİlk hayran kurgum sayılır. ⚠️ Cringe ⚠️ Mantık hataları ⚠️ Yazım hataları Yine de okumak istiyorsanız keyifler. Umarim begenirsiniz<3 Sasusaku AU