0.5

648 41 113
                                    

Bu bölüm Yeonjun'un anlatımından olacak

İyi okumalarr!!

∆∆∆∆∆∆∆

Stüdyonun kapısını açarak içeri girip ışıkları yaktım. Kimsenin olmaması şansımaydı çünkü bugün yeni koreografi çalışacaktım. Yalnızken kesinlikle daha iyi odaklanıyordum.

Çantamı köşeye bırakarak müzik sisteminin yanına gittim ve çalışacağım şarkıyı başlattım. Diğer yandan da tabletten koreografi videosunu açmıştım.

Aynaya doğru dönerek kendimi müziğin ritmine bıraktım. Dans etmek hayattaki en büyük tutkumdu desem yalan olmazdı. Benim için çok farklı bir zevkti dans, bana ben olduğumu hissettiriyordu. Dans ederken kendimi gerçekten iyi olduğum bir şey varmış, gerçekten bir şeyler başarabiliyormuş gibi hissediyordum.

Koreografiyi yaklaşık üç kez tekrarladıktan sonra duyduğum alkış sesi ile kapıya doğru döndüm. Kendimi o kadar kaptırmıştım ki birinin geldiğini bile duymamıştım.

Kapıda beni alkışlayan kişinin Jieun olmasını da beklemiyordum doğrusu.

"Yeonjun Bey, ne işiniz var sizin buralarda böyle?" dedi kollarını bağlayıp kapıya yaslanarak. Şu duruşta niye bu kadar karizmatik duruyordu ki? Bu kızın çok farklı bir aurası vardı.

"Sana haftanın bir günü kulüp etkinliği için ana kampüse geldiğimi söylemiştim. Dans Kulübü başkanıyım da ben." dedim havluyla terimi silerken. Jieun da o sırada yerdeki su şişelerinden birini alıp bana doğru atmıştı.

Şişeyi havada yakalayıp teşekkür edercesine hafifçe kaldırdım ve ardından kapağını açarak suyu kafama diktim.

"Aaaaa, e ben de kulübe kaydolmak için gelmiştim zaten." dedi Jieun. Bunu demesiyle suyun boğazımda kalması bir olmuş, öksürmeye başlamıştım.

Jieun birden yanıma koşarak sırtıma vurmaya başladı. "Ay helal helal, ne dedim sanki? O kadar mı istemiyorsun lan gelmemi?" diyerek son kez tüm gücüyle vurdu sırtıma.

"AAAHHHH, JIEUN ÖYLE GEÇİRMEYEYDİN HANİ İYİYDİ.... KIZIM GAVURA VURUR GİBİ NE VURUYORSUN YA? NE GÜNAHIM VAR BENİM?"

"Benim gibi bi dans özürlüyü kulüpte istemiyorsun değil mi? Doğruyu söyle."

"Dans edişini görmedim bile Jieun. Buna nasıl karar verebilirim? Gökten beynime bilgi aktarımı falan mı olacak? Rüyamda mı göreceğim? Ak sakallı dede gelip sayısal loto numarası der gibi bana Oh Jieun'u kulübe alma mı diyecek?"

"Orasını ben bilmem. Ayrıca zaten göreceğin bir şey yok çünkü ben küçükken bile dans etmemiş biriyim. Yani hani bebeklere şarkı açarlar da bebek de şarkının ritmiyle saçma sapan sağa sola sallanır ya, hah işte onu bile yapmamışım. Böyle kalas gibi duruyormuşum hep." dedi Jieun. Şaşırmıştım. Çünkü benim daha 8 aylıkken bile yattığım yerde müziğe eşlik ettiğim anların videoları vardı.

"Neyse, ben seni rahatsız etmek istemem. Ama kulübe kayıt işi nasıl olacak? Ben baya kararlıyım da." diye sordu Jieun.

"Yok yok, rahatsızlık vermedin asla. Çıkacaktım zaten ben de şimdi. Sana formu vereyim, sen doldururken ben de hemen üstümü değiştirip gelirim." dedim çekmeceden ona başvuru formu ve kalem verirken. Jieun kafasını sallayarak sırtını dönüp formu doldurmaya başladı. Ben de çantamdan yeni tişörtümü çıkararak hızlıca üstümdekinden kurtuldum. Stüdyoda başka oda yoktu, dolayısıyla Jieun ile ben, birbirimize sırtımızı dönmüş biçimde dururken birimiz form dolduruyor diğerimizse kıyafet değiştiriyordu. Evet, değişik bir ortamdı.

like there's no tomorrow || choi yeonjun {✓}Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin