"Ah!"
"Sessiz ol Jeongin"
"Yavaş soksana hayvan mısın?"
"Yavaş sokuyorum zaten kafanı çevir önüne"
Beyaz yastığa kafamı bırakırken gelen acıyla inleyip yorganı sıkıyordum.Aptal herif yavaş olucam diyerek sert sokuyordu ucunu ve canım çok fazla yanıyordu.
Doktorun da insafı yoktu amına koyayayım.Öğlen ve akşam iğnesi yazdığı için şimdi Hyunjin gibi bir boku beceremeyen ahmak adamın elindeydim.
"Bitti" dediğinde kafamı yastıktan çekmiş ve büyük uğraşlarla gizlediğim popoma naz yaparak Hyunjin'e bakmıştım.
"Sen doktor olma bence Hyunjin"
"Nedenmiş o?"
Elinde bulunan iğneleri çöpe atarken ellerinin titrediğini görüyordum.Cidden beceriksizdi.
"Baksana elin dahi titriyor" kaşlarımı çatarak gösterdiğim eline karşı kafasını bana çevirmeden yan-yan lavaboya doğru yürümeye başlamıştı.
Popomun acısını umursamayarak ayağa kalkmış ve yanına adımlamıştım.
"Gelme!"
"Neden bana bakmıyorsun?"
"Gelme Jeongin!"
Bağırdığında ürkerek geri adımlasam bile kaşlarımı daha çok çatıp elimi omzuna atmış ve kendime çevirmiştim onu.
Gözlerim onu tararken sonda bel altında durmuş ve şişliğini gördüğümde gözlerimi kapayarak yatağa doğru koşmuştum
"Azgın hıyar!"
"Babandır azgın" diyerek lavaboya girmişti.
"Bana bak Hwang Hyunjin eğer olurda beni düşünerek boşalırsan seni annene ispiyonlarım!"
"Ne hayal ederek boşalacağımı sana mı soracağım!"
"SUS YA"
Sonunda sesini kesmişti bende onun sesini duymamak için yüksek sesle şarkı söyleyerek sesini duymamaya çalışıyordum.
___
Etrafı öylece izlerken Hyunjin arabasını durdurmuş ve binmemi istemişti.Ailesi ısrar etse bile onlarda kalamazdım sonuçta annem evde yalnızdı.
"Prensesim binseniz artık?"
Kollarını birbirine geçirmiş bana bakan Hyunjin'e göz devirmiş ve arka koltuğa oturmuştum.
Benden sonra o da arabaya binmiş ve çalıştırmıştı.Sakin yolu izliyor bazende arabanı inceleyip duruyordum.Gergindim,evinde o yatakta dediği şeyler beni germişti.Daha geçen gece sırf kimsenin haberi olmasın diye bana yalakalık yaparken şimdi ne değişmişti ki?
Gerginlikten terleyen avuçlarımı pantalonumla silmiş ve Hyunjin'e bakmıştım.Arabayı sakin ve uyumlu kullanıyordu,oysa yolda "Yavaş sür Hyunjin" diye zırlayacağımı düşünmüştüm.
Beni yanıltması yüzünden gülümserken araba aynasından bana bakmış ve kaşlarını çatmıştı.
"Delirdin mi? Hani delirdiysen evine değil deliler evine götüreyim"
"Her gün gittiğin yer sanırım,adresini çok iyi biliyorsun"
"Her gün gittiğim yer mi bilmem ama şuan o tarafa doğru gittiğimizi bildiğine göre sağlam müşterilerisin"
Dediği şeyle gözlerim sonuna kadar açılırken ona doğru boylanmıştım.
"Şakanın sırası değil"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
field royal - hyunin
Fanfiction"Bana bak!" derken beni sallayan sarışınla kafamı hafiften kaldırıp sinirli yüzüne baktım"Taşşaklarını koparmamı istemiyorsan ağzının ayarını bil" diyerek ağzında çiğnediği sakızı yüzüme tükürüp arabasına geri dönmüştü. (Çok fazla yazım hatası var b...