field royal - hyunin

0.6

Tamam etek giydim diye sulanan olur diye düşünüyordum ama bunu beklemiyordum.
Resmen Hwang Hyunjin beni koridorda,bahçede ve kantinde bakışlarıyla yiyordu.

Oturduğum sandalyede iyice yayılarak iç çektim.Az önce su içerken bana kaçamak bakışlar atmıştı ve garip bir şekilde rahatsız olmamıştım.

"Jeong?"

İsmimin seslendiğini duyunca düşüncelerimden ayrılarak soluma baktım.

"Dalıyorsun sende hep" diyerek yüzünü buruşturan arkadaşıma doğru gülümseyerek ayağa kalkmıştım.

"Tuvalete gideyim şimdi gelirim"

"Neden ki?"

"Jisung ağzını aç oraya işeyeyim bebeğim" dediğimde yüzünü buruşturup "Aman be siktir git" diyerek itmişti beni.

Gülümseyip kantinden çıkarak tuvalete doğru gittim.
Açtığım kapıyla hemen kabinlerden birine girecekken sessiz kabinde inilti sesleri duymaya başlamıştım.

"Siktir ya,insanlar çok azgın kabinde bile sikiş var" diyerek yüzümü buruşturup kabine girmiştim.

"Siktir,Jeongin çok iyi"

Ben rahatça işerken duyduğum şeyle çişim bile içime kaçmıştı.
Biri adımla mı inliyordu?
Okulda benden başka Jeongin yoktu oysa.

İşimi hemen bitirerek kabinden çıkıp sesin geldiği yerin sağ kısımda bulunan kabine girdim.

"Jeongin çok güzelsin"

"Siktir harikasın"

Bu duyduğum onlarca şeyden sadece bir-kaçıydı.
Şaşkınlıkla gözlerim büyürken sesin sahibinin Hyunjin olduğundan da emindim.Bakışlarından belliydi...

5-6 dakika öylece inlemelerini dinlemiştim.Elbette bu bana iyi gelmemişti ama hızlı toparlanıp yüzüme soğuk su çarparak çıkmıştım tuvaletten.

"Sapık!Resmen beni siktiğini hayal ediyordu" diyerek söylenirken sınıfa girmiş ve hemen sırama oturmuştum.

Hwang Hyunjin'i asla böyle bilmezdim.Sırf etekli halim yüzünden mi böyleydi?

Saçma sorular beynimde dolaşırken kafamı çantama gömerek gözlerimi kapadım.
Zaten aşırı karışık olan beynim için error vermesini sağlayacak şeylerdi bunlar.

Hocanın sınıfa girmesiyle kafamı kaldırıp derse odaklandım yani...çalıştım.

***

Elimde duran topu yere bırakarak son defa daha kaleye hedef almıştım.
Beyaz top büyük bir hızla kale ağlarıyla buluşurken Sunwoo ellerini dizlerine koyarak uzunca soluklanmıştı.

"Çok iyisin kaptan!" dediğinde gülmüş ve onun omzunu patpatlayarak su şişesini vermiştim ona.

"Sende çok iyisin ama istersen jestlerinde azıcık dikkatli ol" dediğimle kafasını sallayarak su şişesini açmış ve bizimkilere doğru gitmişti.

Dersler bittikten sonra direkt maç için inmiştik.2 güne Busandan gelecek takımla maç yapıcaktık.

Böylece tüm takımları eleyip finale oynamaktı planımız.
Yoruluyorduk ama değeceğini biliyordum.

Ağlarda duran topa doğru yürürken belimden düşen şortu kaldırmış ve eğilerek topu elime almıştım.

Aniden içeriye giren 11 iri siyah giyinimli bedenle kaşlarım çatılırken Hyunjin'i görmüştüm.

Sabah şahit olduğum şeyler aklıma geldikce yüzüm yanıyordu.
Sanki onu görmemişim gibi elimde duran topu kalenin önüne koyarak yeniden ağlara doğru göndermiştim.