Elinde tuttuğu meyve suyunu içerken etrafına bakınıyordu.Sabah Felix ile aralarında geçen konuşma sonrası diğerleriyle sözleşip kantine inmişlerdi.
"Ya şu denemeler sikiyor beni" dedi Jisung elinde duran çikolatayı yerken.Felix de kıkırdayıp tatlı ekmeklerden ısırıp arkadaşını heyecanla onaylamıştı.
"Annem notlarımı görse red light eşliğinde siker beni"
Red light ismini duyan Jeongin,Jisung Seungmin kahkaha atmaya başlayınca Felix de gülmeye başlamıştı.
Aslında Taehyung gilin de gelmesi gerekiyordu ancak aynı takımda olsalar bile bu Jeongin,Felix,Seungmin ve Jisung dörtülü daha çok takılırdı.
Jeongin biten meyve suyu şişesini masaya bırakırken aniden kantinde oluşan gürültüyle kapıya doğru bakmıştı.
Onlara doğru elleri ceplerinde yaklaşan uzun sarışın ve arkasından bağımsız olarak gelen Minho,Chan ve Changbin ile kaşları çatılmıştı.
"Lan bize doğru mu geliyor bu hörme taşşaklar?"
"Sanırım evet" Seungmin'in onayıyla dördü de ayaklanmış ve onların artık önünde duran dörtlüye bakmıştılar.
Hyunjin iyice yaklaşıp Jeongin'in dibine girerken yüzünde qarip bir sırıtış vardı.
"Vay...Yamg Jeongin? Görüyorum da maçı hemen unutmuş ve yemek keyfi yapıyorsunuz,hm?"
"Sanane?" Jeongin'in sinirle çıkışmasıyla Hyunjin kahkaha atmıştı.
"Duydunuz mu millet? Sanane diyor!"
Etrafta toplanan insanlara bakarak söylediği şeylerden sonra dibinde durduğu ona nazaran kısa olan çocuğun gözlerinin içine bakmak için eğilmişti.
"Yemek yiyerek güç depolamak dersindesiniz sanırım...tüh yazık.Diğer takılmları eleyip bize yol açtığınız için teşekkür ederiz.Sayenizde gereksiz farelerden kurtukduk ve siz..."
Yüzünde oluşan küçümseyen bakışlarla Jeongin'i süzerek gülmüştü.
"Sizi yenmek zaten çocuk oyuncağı."
Sinirlendiğini dibine kadar hisseden Jeongin tam Hyunjin'i itecekken beline konan el onu arkaya çekmişti.
Elin sahipine bakınca bunun Felix olduğunu görmüştü.
"Ne konuşacaksan benimle konuş,Hwang."
Felix'in kalın sesi kantinde yankılanırken Hyunjin kıkırdayıp ellerini Felix'in yakalarına atarak sanki toz çırpıyormuş gibi yapmıştı.
"Sevgilini koruman ne güzel..."
Herkes Hyunjin'in dediğiyle şaşkınlık yaşarken Jeongin sabah olanları hatırlaylp Hyunjin'in bunu yanlış anladığına emin olmuştu.
Felix daha konuşmaya başlamadan Jeongin onu bileğinden geriye çekmiş ve önüne geçmişti.
"Bak Hyunjin sen her şeyi yanlış anladın."
"Öyle mi...kim arkadaşının kucağında oturur ki?"
"Bana bak-"
"Bakıyorum ya? Rezil ve iğrenç birisini görüyorum."
"Bunların hepsi maç için değil mi? Sana meydan okuyorum Hwang Hyunjin! O maçı kazanırsam sana bu yaptığın gereksiz şeyleri tek-tek sokacağımı bil."
Gülmüş sonra parmağını Jeongin'in saçlarına atarak bir tutamını kulağına sıkıştırmıştı.
"Daha geçen gün buraya etekle gelerek sürtüklük yapan biri mi bana meydan okuyor?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
field royal - hyunin
Fanfiction"Bana bak!" derken beni sallayan sarışınla kafamı hafiften kaldırıp sinirli yüzüne baktım"Taşşaklarını koparmamı istemiyorsan ağzının ayarını bil" diyerek ağzında çiğnediği sakızı yüzüme tükürüp arabasına geri dönmüştü. (Çok fazla yazım hatası var b...