5 dakikanın sonunda gelmişlerdi hepsi kısa bir özür mırıldandıp sinemaya gitmeye karar verdik. Herkesin arabası vardı ama nomjoon yürüyerek gidmemizin daha iyi olucağını söyledi daha iyi anlaşırmış herkes onaylamıştı. Herkes birbiriyle konuşuyordu. Namjoon' la Jin, taehyung'la jungkook, bende hoseok'la konuşuyordum yoongi hiç kimseyle konuşmuyordu muhtemelen zorla gelmişti keşke gelmeseydi
" dediğin gibi buz prensi bu" hoseok kulağıma fısıldamasıyla bakışlarımı yoongi den çekip hoseok döndüm " ben size demiştim" dememle kafasıyla onaylanıp önüne döndü şimdi herkes susmuş sadece yürüyorlardı.*******
Sinemaya gelmiş herkes biletlerini almıştı.Filmin başlamasına yarım saat vardı bizde o süreçte yemek yemeye karar verdik.Sakin bir yemekten sonra herkes koltuklarına oturmuş filmin başlamış herkes filme odaklanmıştı ama buz prensi benim yanımda oturuyordu.Onun yüzünden filme odaklanamıyordum ister istemez gözüm ona kayıyordu ya bı insan filme bile çok soğuk ve boş bakabilir miydi? Ama bu buz prensi bakıyordu işte bişey düşünüyor gibiydi "bana bakmayı ne zaman bırakacaksın" ne yani ona baktığımı nerden biliyordu buraya göz ucuyla bile bakmamıştı " dalmışım" dedim o da sırıttı.
OHA SIRITMASIN BİLE MÜKEMMELDİ DİŞ ETLERİNİN GÖRÜNMESİ ONU FAZLA TATLİ YAPIYORDU ne diyorum be ben kendime gelmem lazım. Hemen önüme döndüm ama bu sadece 15 dakika sürdü çünkü dayanamayıp geri döndüm ona "park do-yun" dedim.
Hızla bakışları bana döndü " ne""Babamın ismini sormuştun babamın adı park do-yun" dedim bu sefer soğuk değilde kafası karışmış ve biraz şok olmuş ifadeyle bana bakıyordu hızla yerinden kalkıp salonu terk etti. Bende sadece arkasından baktım.
Neydi şimdi bu sordu soruya cevap verdim diye mi keşke vermeseydim ne bu çıkış be "jimin yoongi nereye gitti" jungkook'un sorusuyla ona dönüp "bilmem"diye cevap verdim
Film bitmiş hepimiz salondan dışarı çıkmıştık ama şuan tek sorun hepsinin benden bı cevap beklemesi ben nerden biliyim yoongi kalkıp gitti işte "jimin bişey mi söyledin çünkü yoongi bize haber vermeden gitmez" ah benimle ne alakasi vardı şimdi "babamın adını sormuştu bende cevap verdim onu duyunca gitti" dedim Namjoon'a "babanın adı ne jimin" jungkook'un sorusuyla kaşlarımı çatıp "park do-yun" dedim bu sefer onlarda şok olmuş ifadeyle bakıyordu ne yani bunda bu kadar şaşılacak ne vardı ki hem niye soruylar ki " neden sordun" diye sordum jungkook'a o da kafasını sağ sola sallayıp bişeyler mırıldanıyordu "jimin bizim gitmemiz lazım görüşürüz" Namjoon aceleyle konuşup jungkook'un kolundan tutup onu çekerek hızla gittiler biz ise sadece arkalarından bakmakla yetindik.
JUNGKOOK'TAN
Yoongi'nin sinema salonundan çıktığını görmüştüm ama neden "jimin ,yoongi nereye gitti" o da bana dönüp "bilmem" diye yanıtladı sanırım bı işi falan çıkmıştı çok da takılmayıp filmi izlemeye geri döndüm."jimin bişey mi söyledin çünkü yoongi bize haber vermeden gitmez" Namjoon hyung un sorusuyla herkes jimine daha da odaklandı "babamın adını sormuştu bende söyleyince gitti" diye yanıtladı ne yani bunun için mi gitti yoksa jimin'in babası hayır ya olmaz ama sormadan da öğrenemem "park do-yun" ne hayır ya olmaz dimi off hayır ya yoongi' nin bu planında vazgeçmesi lazım sonuçta onun hiç bir suçu yoktu. Bunları düşünürken noldu hiç birşey duymamıştım çünkü kafam çok doluyodu. Namjoon hyung beni kolumdan tutup çekene kadar hiç bişey farkında değildim.
"Hyung şimdi napcaz"Namjoon hyung bu sefer durmuş bana dönüp "yoongi'yi bu işten vazgeçmesini sağlayacağız onun bı suçu yok sonuçta"
*******
Yoongi'yi arayıp evde olduğunu öğrenip yanına gitmiştik. Şuan Namjoon hyung' la yoongi'yle konuşmamiz lazım ama biz konuşamıyorduk çünkü önceden de bunu denemiştik ama hiçbir şekilde kabul etmiyordu. Bizimde bu durumda yapicak bişeyimiz yoktu maalesef "ne yapmayı planlıyorsun yoongi" hyung'un sorusuyla yoongi hyung saatlerdir bakıştığı halıdan başını kaldırıp Namjoon hyunga dönmüştü "onu kendime aşık edicem"
"Ne iyi de hyung bu çok fazla olur " dememle yoongi hyung bana dönüp
"Bende onu istiyorum jungkook çok fazla canı yansın onun canı ne kadar yanarsa babasın dan o kadar intikam alırım " bu buda ne demekti şimdi bu çok acımasızca
Namjoon hyung'a döndüğümde o da şok olmuş ifadeyle yoongi hyung'a bakıyordu ne yani bişey demeyecek mıydı?
"Biz gitsek iyi olur " hadi be ordan aramızda en mantıklı düşünen oydu şimdi sadece susucak mıydı? Bu çok ama çok saçma yerinden kalkıp "saçmalamayı kes hyung ona böyle bişey yapmazsın onun hiç bir suçu yok " diye bağırdığımda kaşlarını çatıp bana bakmaya başladı "bu seni ilgilendirmez jungkook""Ne demek ilgilendirmez ilgilendiriyor o benim arkadaşım ve ona bu kadar ağır bi ceza veremezsin" yoongi hyung ta sinirlenmis olmalı ki yerinden Kalkıp yakalarımdan tutup bağırmaya başladı
"Ne o yoksa sen ki o piçe aşık oldun""Saçmalamayı kes ben kimseye aşık değilim ve sözlerine dikkat et hyung "
"Tamam yeter bırakın kavgayı" hyung ellerini yakalarımdan çekip az önce kalktığı koltuğa geri oturdu. "Jungkook tamam o da Zamani gelince anlayacak onu da biraz anla" hyung'un kulağıma fısıldamasıyla ona dönüp başımı salladım.
Sonuçta hyung haklıydı küçükken çok fazla şey yaşamış ve bir yemin etmişti. "Umarım yakında vazgeçersin hyung" diye mırdılanıp bende kalktığım koltuğa oturdum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İntikam: yoonmin
Ficción GeneralMin Yoongi, park do-yun' un dan intikam almak için başka bı okula gelir ama istediği hiç birşey aynı olmaz çünkü do-yun'un oğlu park jimin' e aşık olur