5. Bölüm: "BUKALEMUN"

70 14 47
                                    

Heyecan, gerilim ve entrika dolu bir bölüme hoş geldiniz!🔥 Oy vermeyi ve bol bol yorum yapmayı lütfen unutmayınız. Keyifli okumalar!❤️

 Keyifli okumalar!❤️

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

***

5. Bölüm:
"BUKALEMUN"

'O gece hayatım hiç bu denli kararmamış, kan hiç bu kadar kırmızı akmamıştı...'

***

Bir türlü kesilmeyen yayın inatla Çelebi'nin kimliğini yayınlamaya devam ediyordu. Timuçin yaşadığı şoku atlatmaya çalışırken, Çelebi de kumandayı aramakla meşguldü. Bulamayınca da yaşadığı öfke patlaması sonucu yumruğunu televizyona geçirdi ve camın çatlamasıyla ekranın kararmasına sebep oldu.

Timuçin, hayal kırıklığı yansıtan bakışlarını tekrardan eli kanamakta olan Çelebi'ye doğrulttu. Çelebi ise başını yere eğmış, tırnaklarıyla avuçlarını kanatana kadar yumruk haline getirdiği ellerini serbest bırakmaya niyeti yoktu. Köşeye sıkışmıştı. Elma Kurdu daha önce Çelebi'nin eline bıraktığı bombanın pimini çekmişti ve o bomba nihayetinde patlamıştı.

Kısık bir sesle "Kimsin sen?" diye sordu Timuçin. Çelebi'den ne bir bakış, ne de bir cevap...

Çelebi'nin kolundan çekiştirip "Sana soruyorum! Hey! Kimsin dedim?" diye bağırdı Timuçin karşı karşıya kaldığı tepkisizlik sonucu.

Çelebi'nin gözleri bir saniyeliğine Timuçin'inkilerini buldu. Akabinde bakışları kanayan eline gidince pantolonunun kenarına sildi.

Sabrı taşan Timuçin yine konuşmaya başladı. "Çelebi Karaer? Kahraman Sancaklar?" diye sormaya başladı. Hemen ardından ise bir aydınlanma yaşamış gibi "Yoksa Elma Kurdu'nun adamlarından mıydın? Onun istediğini yapmayınca seni gözden çıkarıp ifşaladı mı?" diye sordu bir cevap alma umuduyla.

Çelebi "Elma Kurdu'nun adamı değilim. Çelebi olduğumu bil, yeter." diyerek nihayet sessizliğini bozdu.

Bu sefer Çelebi'nin kanayan eline kayan gözler Timuçin'e aitti. Amerikan tarzı olan mutfağa gidip buzdolabının buzluk kısmından donmuş bir paket çıkarıp Çelebi'ye sert bir tavırla uzattı.

Akabinde "Yetmez! Anlat, dinliyorum." dedi Timuçin zaman kaybetmeden. Öfkesinden zerre kaybetmediği barizdi.

Çelebi donmuş paketi elinin yaralı bölgesine bastırırken "Şu an konuşmak istemiyorum." dedi sadece ve kendini koltuğa bıraktı. Bitkin görünüyordu. Timuçin bu cevap karşısında tiksinmeye yakın bir yüz ifadesiyle Çelebi'ye baktı ve ardından evi terk etti.

***

ERTESİ SABAH

Akademinin yolunu tutan Çelebi az çok nelerle karşı karşıya kalabileceğini tahmin edebiliyordu ancak kestiremediği bir şey vardı. Bu şehrin ismi Cennet olabilirdi fakat bu şehrin insanları istediklerinde cehennemi de yaşatıyorlardı.

Cennet Elmaları | bxb Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin