Eğitim

218 33 11
                                    

Iyi okumalar güzelliklerim.

***

Gerginlik, güç ve kaçma isteği. Şu an bu üç kelime tam anlamıyla bedenime hükmetmişti. Elime sarılmış sargılar ve ellerimin arasında olan biraz paslanmış çakı ile karşımdaki bedene bakarken onun gösterdiği güç, kesinlikle gerginlikten yutkunamazken kaçma isteğimi tetikliyordu.

Sabah Moon Bin odaya birden girip beni uyandırmış ve üstümü değiştirmem için kıyafet verip dışarı çıkmamı söylemişti. Siyah pantolon, siyah boğazıklı kazak, belimdeki siyah silah kemeri ve siyah botlar kesinlikle benlik değildi ama dikkat çekmemek için bunu giydiğimin farkındaydım. 

Şimdi ise Moon Bin, günlerim yatarak geçmesin diye bana eğitim veriyordu. Bilmiyorum bunu neden yapıyordu, belki de düşündüğümden daha iyi birisiydi ki bana karşı hiç kaba birisi olmamıştı bunca zaman.

"Kolunu yüz hizana kaldır, göğsüne değil." Kendimi korumak için kaldırdığım kolumu Moon Bin'in uyarısıyla yüzüme çıkartırken ellerimi daha sıkı yumruk yaptım.

Nefesini yavaşça bırakıp adımlarını bana yaklaştırdığında gerginlikle yutkunup pozisyonumu bozmadım. Yanıma gelip elimin arasında sıkıca tuttuğum çakıyı alıp kenara attığında pozisyonumu bozarak şaşkınca ona baktım. Yanlış bir şey mi yapmıştım?

"Daha yumruk yapmayı bile bilmiyorsun." Sağ elimi tutup elimi yumruk yaptırdığında avucunun içine hafifçe vurarak bana baktı. "Parmakların eşit olursa yüzük ve serçe parmağını yerinden bile çıkartabilirsin. Darbeyi her zaman işaret ve orta parmaklarınla vurmalısın." Dediklerini ilgiyle dinlerken normal yumruk yapışımdan farklı olan elime baktım. Yavaşça başımı sallayıp onu onaylarken bileğimi tutup öne doğru yatırdı.

"Ayrıca kolun ve elin bir doğru şeklinde olmalı yoksa, Sert bir vuruş yapmasan bile bileğini incitme olasılığın yüksek olur." Yanlışlarımı en ince ayrıntısına kadar anlatıp doğrularını gösterirken hoşuma gitmişti. Kendimi koruyabilmek için bir şeyler öğreniyor olmak kesinlikle bana fazlasıyla katkı sağlayacaktı ve bunu böyle birisinden öğrenmek beni oldukça şanslı yapıyordu.

"Şimdi," Moon Bin elimi bırakıp karşıma geçerken avuç içini açarak bana baktı. "Vur bakalım." Söylediği ile daha önce gösterdiği pozisyona girerek sol ayağımı öne koydum. Sol kolumu savunma olarak kullanırken avuç içine yumruk vurdum. "Daha güçlü." Diyerek uyarı yaptı anında. Tekrar yumruk atarken bu sefer diğerine göre daha sertti ama eli biraz bile oynamamıştı.

"Daha güçlü." diye bana üstten bakarak tekrarladığında tüm gücümle vurdum ama bu sefer ben öne sendelemiştim. Moon Bin'in tişörtüne tutunup ona çarpmaktan kurtulurken fazla yakın olduğumu fark edip hemen geri çekildim. Tamam bana kızmıyor olabilirdi ama bu onunla yakınmışım gibi davranabileceğim anlamına gelmezdi.

Tam tekrar pozisyon alıp vuracaktım ki Moon Bin elini indirip yanıma tekrar geldi. Yine de pozisyonumu bozmazken ne yapacağını izledim. Elini öndeki bacağıma koyarak güçlülüğünü ölçmek istercesine sıktı.

"Bu bacağından dengeni sağlıyorsun. Güçlü basman gerek yere, yoksa yumruk attığın gibi öne sendelersin. Az önce olduğu gibi." Söylediği ile anında yere sert basmaya çalıştım. Bu sefer Eliyle arka bacağımı gösterdi. "Arka bacaktan da güç alıyorsun." Sol kolumu tutup ilk benim vurduğum gibi öne savurdu kolumu ardından kolumu baya arkaya çekip savunma kolumu iyice öne çekerek yüzüme yaklaştı.

"Geniş bir açıdan alman gerekiyor. Yayı düşün, fırlatmak için yayı oldukça geriye çekmen gerekir. Yumruk atmak için de gücü toplamak adına geniş bir şekilde almalısın." Seslice yutkunup başımı yavaşça salladım. Ondan korkmasam da böyle yakın olunca sanki birden bir şey yapacakmış gibi hissediyordum. Dudaklarımı birbirine bastırırken kolumu yönlendirerek nasıl vurmam gerektiğini gösterdi.

False Kings in the heart/ CHANBOK -ARA VERİLDİ-Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin