4. Bölüm/ Pijama Partisi

1K 51 91
                                    


Geri çekildim ve "O işler öyle hemen olmuyor aslanım." dedim gülerek.

"Ah be! Nasıl oluyormuş peki?" diye sordu Emre.

Kendimden emin bir tavırla;
"Öncelikle kendini affettirmen gereken birisi var, bunu unutma." dedim. Aslında affetmiştim ama zoru oynamanın vakti artık gelmişti.

"Doğru ya o iş vardı. Tüh!"

İkimizde gülümsedik. Onun sıcacık gülüşü, bu yağmurda bile içimi ısıtmaya yetmişti.

Emre bir süre etrafına bakındıktan sonra beklemediğim bir anda konuştu;

"Bu gece bizde kalsana."

Şaşırmıştım doğrusu.

"Niyeymiş o?" diye sordum ve sorumun sonuna minik bi gülümseme ekledim.

"Pijama partisi yapıp hasret gideririz diye düşünmüştüm." dedi. Yüzü düşmüştü. Sanırım anında kabul edeceğimi düşünmüştü, ben de onu daha fazla üzmemek için kabul etmeye karar verdim.

"Peki olur!"

"Yeeeyy!" diye bağırdı manyak.

"Ama önce annemi arayıp söyleyeyim." dedim.
Başını sallayarak onayladı.

Annemi arayıp Emre'nin uzun süredir tatilde olduğunu, onu 3 ay sonra ilk defa gördüğümü, bu yüzden de bu gece onlarda kalacağımı söyledim. Annem Emre ve abisini uzun süredir tanıdığı ve güvendiği için tereddüt etmeden kabul etti. Sonra da Emre'ye selam söyledi.

Telefonumu kapatıp Emre'ye döndüm.

"Tamamdır! Kalıyorum." dedim. Mutlu olmuştu.

"O zaman eve giderken abur cubur da alalımm." dedi. Küçük bir çocuk gibi heyecanlıydı.

"Olur." dedim ve yürümeye başladık.

^^^

Emrelerin evinin merdiveninden çıkarken Emre poşetleri ona vermem için yalvarıyordu.

"Ya kızım bütün poşetleri sen yüklendin birazını bana ver işte."

"Ağır olsa verirdim ama ağır değil. Gerek yok."

Zile bastıktan yaklaşık 15 saniye sonra kapıyı Emre'nin abisi açtı.

"Selam YN!"

"Selam"

"Hadi gelin içeriye."

Poşetleri doğruca mutfağa götürüp, gördüğüm ilk koltuğa kendimi bıraktım. Aşırı yorulmuştum. Ama poşet taşımaktan değil, geçirdiğim 3 ayın yorgunluğu çökmüştü sanki üstüme.

Emre de poşetleri mutfağa bıraktı ve yanıma geldi.

"Ben sana demiştim poşetleri ver diye." dedi hafiften kızarak.

"Ya manyak mısın nesin ağır değildi poşetler."

"O zaman neden kendini hemen koltuğa attın?"

"Ayakta mı bekleseydim amına koyayım? Koltuk buldum oturdum işte."

Emre, "tabi öyledir kesin" bakışı atarak yanımdan ayrıldı. Birkaç dakika sonra elinde birkaç parça kıyafetle döndü.

"Al giy bunları. Üstün hep ıslak, hasta olursun yoksa."

"Ya annem bile bu kadar endişelenmiyor bi sakin ol arkadaşım. Aaaa."

Arkadaşım deyince yüzü düşmüştü. Komikti, ama gülmedim.

"Niye öyle bakıyorsun? Arkadaş değil miyiz?" diye sordum.

"Iııı öyleyiz sanırım."
"Neyse kıyafetleri buraya bırakıyorum, fazla beklemeden değiştir üstünü. Bende yukarıda değişeceğim hasta olmaya niyetim yok."

"Tamam anne!" deyince suratıma tip tip bakıp yukarıya, odasına çıktı. Bende kıyafetleri alıp banyoya gittim.

Emre bana eskiden burada kaldığımda unutmuş olduğum tişörtümü vermişti. Doğruyu söylemek gerekirse bu tişörtün varlığını bile unutmuştum.

Giyinip salona gittiğimde Emre'nin koltukta oturmuş telefonuna bakındığını gördüm. O tarafa doğru yürüyüp;

"Nasıl olmuşum?" diye sordum. Sonra da, sanki podyumdaymışım gibi etrafımda döndüm.

Emre elini "mükemmel" dermişcesine sallayarak;

"Uiyyy yakıyorsun buraları bebeğim." dedi. Bende bir kahkaha patlattım.

"Bu tişörtün varlığını tamamen unutmuşum." dedim elimle tişörtün ucundan tutarak.

"Ben hiç unutmadım." dedi Emre. "Ne güzel." dedim içimden. "En azından aklının köşelerinde falan varmışım."

"Benim eşofman sana aşırı iyi olmuş bu arada." deyip deli gibi gülmeye başladı. Bende cidden güzel mi diye üstüme bakınmaya başladım.

"Tabii iyi olmuştur eheehe." dedim ve Emre'nin yanına oturdum.

"O ZAMAAAN PİJAMA PARTİMİZ BAŞLASINNN." diye bağırınca korktu çocuk.

"Tamam başlasın sakin ol." dedi. Bende onaylarcasına başımı salladım.

^^^

"Ya Charlie'nin Çikolata Fabrikası izleyelim nolurr."

"İyi de daha önce 80 kez izledik zaten."

"Olsun unuttum ben, yine izleyelim."

"Sen bir Charlie'nin Çikolata Fabrikası bağımlısısın YN. Bana şu kadarcık bağımlı olsan kim bilir hayat ne kadar güzel olurdu."

"Boş yapmayı kes." dedim ve yanımdaki yastığı Emre'nin kafasına fırlattım.

"Bu bir savaş ilanıdır." diye bağırıp elindeki yastıkla bana saldırmaya başladı. Kendimi savunamıyordum çünkü yastığım yoktu.

"TAMAM, YETER! ATEŞKES İSTİYORUM." diye bağırınca vurmayı kesti. Saçım başım dağılmıştı. Ama olsundu.

^^^

"Ya şu cam asansörden bende istiyorum."

"Her izleyişimizde aynı şeyi söylüyorsun. Tamam alıcam sana bir tane."

"Yaşasınnn!" diye sevinirken uykumun geldiğini farkettim. Hemde çok geldiğini.

Yanımda oturan Emre'nin kucağına yatıp battaniyeyi üzerime çektim ve filmi kısık gözlerle izlemeye devam ettim.

O sırada saçımda Emre'nin ellerini hissettim. Saçlarımla oynuyordu ve bu çok güzel hissettiriyordu.

MENTORxYNHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin