9. Bölüm/ Belki Veda

686 35 125
                                    

Hastaneden taburcu olalı 2 gün olmuştu ve annem hâlâ hastanede olduğu için ben de Emrelerde kalıyordum.

Hayatım darmadağın olmuştu ama ne olursa olsun yanımda Emre vardı. Sanki onun varlığı hayatımı darmadağın eden bu şeyleri yok etmeye yetiyormuş gibiydi.

^^^

"Patlamış mısır hazır." diye bağırdım salonda oturan Emre'ye.

Hemen buraya geldi.
"Allahım mükemmel kokuyor çıldıracağım."

"E tabii, kim yaptı? Eheheh" dedim. Emre de minik bir kahkaha kopardı. Sonra da pişmiş mısırları tabağa koymama yardım etti.

Salona gidip televizyonun karşısındaki koltuğa kendimizi bıraktık. Emre bana baktı ve konuştu;

"Ee, ne izliyoruz bu gece?"

Ne diyeceğim gayet açık ve netti.

"Animasyon?"

Konuşmamla birlikte Emre'nin de yüzü düşmüştü.
"Bu zamana kadar yayınlanmış bütün animasyonları izledik zaten. Ne olur sanki bir kere de film izlesek?"

Tam cevap veriyordum ki Emre'nin işaret parmaklarını birbirine değdirip ağzını büzdüğünü gördüm.
"Ama benim ellerim çok küçük olduğu içi-"

"Tamam tamam, film izliyoruz. Uwu Emre'ye yenik düştüm şu an."

Emre düşündüğümden fazla sevinmişti. "Yaşasın ya canım arkadaşımm" deyip üzerime atladı gerizekalı. Onun yüzünden nefes alamıyordum.

"Emr.e.boğul.uyorum."

Hemen geri çekildi.
"Ah, pardon."

"Sorun değil." dedim.

^^^

"Oha her şeyi bu çocuk mu yapmış yani?"

"(...)"

"Emre?"

Cevap yoktu. Omzuma yaslanmış olan yüzüne baktım. Uyuyordu.

Yavaşça kalkıp Emre'yi koltuğa yatırdım. Üzerine de kenarıda duran battaniyeyi örttüm.

Kendimi onu izlerken buldum. Birkaç dakika öylece onu izledikten sonra bunun sapıklık olduğunu düşünerek oradan ayrıldım.

Televizyonu kapatıp balkona çıktım. Hava çok güzeldi, ama sanki içimde kötü bir his var gibiydi. Çözemedim.

Balkonda biraz vakit geçirdikten sonra salondaki boş koltuğa kendimi bıraktım. Ama bir türlü uyku tutmuyordu. Hayal kurmaya çalıştım, uyuma metodları denedim... Yine de uyuyamıyordum. Saate çarptı gözüm, 5 olmuştu bile.

Daha fazla debelenmeye gerek olmadığını düşünüp kalktım. Emre'nin yanına gittim.

Hâlâ uyuyordu. Ellerimi sakince yumuşak saçlarına götürdüm ve yavaşça oynamaya başladım.

Bir süre sonra Emre'nin uyanıp beni böyle görebileceği ihtimali geldi aklıma. Yapabileceğim bir açıklama olmazdı. Hemen kalktım ve tekrardan balkona çıkıp orada duran kanepeye öylece yattım.

^^^

"YN!"
"Burada uyunur mu ya?"
"Buz gibi olmuşsun hastalanacaksın."

Gözlerimi Emre'nin beni azarlama sesi yüzünden açtım.

"Uyuyakalmışım, bilerek uyumadım." dedim uykulu ses tonumla.

"Anladım." dedi ve kalkmam için elimi tutup çekti beni.

"Lan dur-"

"Yok duramam, dışarısı soğuk."

Sürükleyerek salona getirip kolumu bıraktı.

"Mal, kolum acıdı."

"Bi şey olmaz büyüyünce geçer." dedi ve koltuğa oturdu.

Ben de lavaboya gittim. Klasik işlerimi yapıp salona geri döndüm. Emre fotoğraf çekiniyordu.

"Sabah sabah niye fotoğraf çekiniyorsun iyi misin?" diye sordum. Çok saçmaydı çünkü.

"Abi sanki gece ben uyurken biri saçlarımı şekillendirmiş gibi."

Cidden öyleydi. Nasıl böyle olmuş olabileceğini düşünürken aklıma gece Emre'nin saçıyla oynadığım geldi.

Siktir, yakalandık

"Aa cidden öyle." dedim.
"Ne yiyeceğiz kahvaltıda?"

"Dünden kalma pizza var. Onu yeriz."

Güzel bir kahvaltı gibi görünüyordu ama annem benim böyle beslendiğimi duysa ağzıma sıçardı.

^^^

Kahvaltı yaptıktan sonra telefonumu elime aldım. Emre story atmıştı;

Anlık bir gazla story'i yanıtlayıp "Yakalandık amk" yazdım

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


Anlık bir gazla story'i yanıtlayıp "Yakalandık amk" yazdım. Neden yaptığımı bilmiyordum ama pişman da değildim.

Yanımda oturan Emre bir anda bana döndü.
"YN" deyip kahkaha atmaya başladı.

"Tüh yakalandık" dedim ve ben de gülerek ona eşlik ettim.

Kahkaha atmamızın üzerinden birkaç dakika geçmişti. Sıkıntıdan İnstangram Reels'de dolaşırken Emre'nin story attığına dair bir bildirim geldi.

 Sıkıntıdan İnstangram Reels'de dolaşırken Emre'nin story attığına dair bir bildirim geldi

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

"Lan bu ne?" deyip telefonumu Emre'ye çevirdim. Aynı zamanda gülüyordum da.

Emre de gülmeye başladı. Gülme sebebimiz story'nin komik olması falan değildi. Birbirimizin gülüşüne gülüyorduk.

Kahkahalarımıza çalan telefonum yüzünden ara verdik.

Arayan numara bende kayıtlı olmayan bir numaraydı. Telefonu açtım;

YN: Efendim

05..: YN/ YS siz misiniz?

YN: Evet benim

05..: YN hanım maalesef bu sabah annenizi kaybettik. Başınız sağ olsun.

O an kafamdan aşağıya soğuk sular boşalmış gibi hissettim. Gerçek miydi bu? Yoksa kötü bir şaka mı?

Normalde bu bölüm çok daha güzeldi ama ben gidip yanlışlıkla bölümü sildim. Evet söylemene gerek yok bi mal olduğumun farkındayım. Emre'yi olabildiğince iyi birine dönüştürmeye çalışıyorum nolur ona sövmeyin ühü:"(

MENTORxYNHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin