11. Bölüm/ Artık Bi' Manyağın Var

645 35 72
                                    

-1 Ay Sonra-

-Emre'nin Anlatımıyla-

YN gün geçtikçe daha iyi oluyordu, ben de en başından beri sırf onu daha da dibe çekmemek için güçlü görünmeye çalışıyordum (ki bu çok zordu.)

Son 1 ayda onunla daha da yakınlaşmıştık ama YN'nin durumu, ona sevgili olma teklifini tekrar sunmamı engelliyordu.

Ama yakında, kendimi hazır hissettiğimde, tekrar soracaktım. hemde sahilde. Evet, limonlu soda şişesi olan sahilde.

"Yürüyüşe çıkalım mı?" diye sordum YN'ye. Hava almak herkese iyi gelirdi, özellikle de YN'ye.

"Olur." dedi ve gülümsedi. Sanki yıllardır bu anı bekliyormuş gibiydi.

Hava çoktan kararmıştı ve rüzgar şiddetliydi.

"Sanırım sonbaharın ilk yağmuru yakında yağacak, rüzgarlar bunu gösteriyor." dedim bir meteorolog edasıyla.

"Evet, sanırım." dedi YN.

Tam çıkacaktık ki YN'nin üstüne aldığı hırkanın bu hava için oldukça ince olduğunu farkettim.

"YN git kalın bir şey giy, üşütmeni istemem." dedim. YN üstüne baktı, sonra kafasını sallayıp daha kalın bir şey almak için kapının önünden ayrıldı.

Garip bir şekilde son zamanlarda YN'ye karşı kendimi bir abi gibi hissediyordum. Çünkü hâlâ sevgili değildik ve bir kızı ya abisi ya da sevgilisi bu kadar koruyup kollardı.

"Bu iyi di mi?"

"Evet evet, iyi bu."

Denizin soğuk rüzlarlarını yüzümüze vurmasına izin vererek yürüyorduk sahilde. YN'nin burnu kıpkırmızı olmuştu bile.

"Burnun kırmızılaşmış."

"Evet soğuktan hissetmiyorum şu an." deyip kıkırdadı.

Biraz daha yürüdük, ve biraz daha... Yorulmuştuk.

"Şuradaki banka oturalım mı?" diye sordum. Bank denize ve Ay'a bakıyordu, çok hoştu.

"Olur, yoruldum zaten." dedi.

-YN'nin Anlatımıyla-

Kalbim Emre'yleyken gereksiz fazla hızlı atıyordu, yani her an.

Ama şu an bir şeyler daha farklıydı, sanki kalbim hızlı atmaktan çıkacak gibiydi. Hem de karnım kasılmaya başlamıştı.

Emre'ye döndüm, gözlerinin içine bakmaya başladım.

"Bi sorun mu var YN?" diye sordu. Evet vardı, ben ona deliler gibi aşıktım.

Emre'nin gözleri, gözlerimden dudaklarıma kaydı. Benim gözlerim de aynı şekilde onun dudaklarına.

Minik minik yakınlaşmaya başladık. Ne yaptığıma dair bir fikrim yoktu sadece kalbimi dinliyordum, umarım sonu kötü olmaz diye geçirdim içimden.

Aramızdaki mesafe iyice daraldığında Emre hiç beklemediğim bir şekilde hızla dudaklarıma yapıştı.

Evet, baya baya öpüşüyorduk. AŞIK OLDUĞUM ÇOCUKLA ÖPÜŞÜYORDUK!

Bir süre sonra geri çekildik. Birbirimize baktık ve birkaç saniye sonra dayanamayıp gülmeye başladık. Neden bilmiyorum ama içimdeki gülme arzusunu dindiremiyordum.

Emre gülerken bir yandan da konuşmaya çalışıyordu.

"Abi"
"Resmen"
"Resmen öpüştük"

Ve gülmeye devam etti.

"EVET" dedim mutlulukla, sonra da gülmeye devam ettim.

NEDEN BİLMİYORDUM AMA GÜLMEYİ KESEMİYORDUK.

^^^

Eve dönüş yolunda yürürken Emre bir anda durdu. "Neden durdun?" diye sorarmışcasına ona bakıyordum ki elini cebine atıp bir kutu çıkardı ve bana uzattı.

"Bak sana ne aldım."

Kutuyu aldım ve açtım, içinde demirden bir yüzük vardı ve iple bağlanmıştı.

"Oha çok güzel bu"

Kutudan çıkarıp elime aldım ve yüzüğü inceledim. İç kısmına kazınmış harfler dikkatimi çekti.

"Baş harflerimiz kazılı çüşş."

Ben şaşkınlığımı sürdürürken Emre yüzüğü elimden aldı.

"Ver de takayım."

İpi boynuma taktıktan sonra tekrar karşıma geçti.

"Bak bende de var aynısından."

Boynundaki yüzüğü tuttu ve gösterdi bana.

"Ya aşırı iyiler ağlayacağım şimdi, teşekkür ederim."

"Rica ederim." dedi ve gülümsedi. Yürümeye devam ettik.

^^^

Hırkalarımız üzerimizde, terasta oturmuş müzik dinliyorduk Emre'yle. Aynı zamanda da parçalı bulutlu olan gökyüzünü izliyorduk.

"YN" dedi Emre.

Ona döndüm.

"Efendim"

Emre duraksadı, yutkundu ve konuşmaya başladı.

"Ben seni çok seviyorum amk. Ciddi ciddi aşırı seviyorum seni hani öyle böyle değil."

Doğruyu söylemek gerekirse, böyle bir şey diyeceğini hiç tahmin etmemiştim.

"Ben de seni çok seviyorum Emre. Ama sakin ol." deyip güldüm.

"Olamıyorum ki." dedi. "Seninle birlikte olduğum hiçbir zaman sakin olamıyorum, sen yokken de olamıyorum. Ben seni istiyorum YN. Sensizlik bana iyi gelmiyor"

Hani bazen kalbiniz sıkışır, nefes alamazsınız ya; hah işte tam olarak ondan oluyordu bana. Nefesim çoktan kesilmişti.

Emre'ye cevap veremeden öylece yüzüne bakıyordum. O da cevap vermem için yüzüme bakıyordu. Ama ben konuşamayınca o konuşmaya devam etti;

"YN ben sana aşığım, artık seninle olmak istiyorum, birbirimizin olalım istiyorum."

Pekala, kalbim artık daha da sıkışmıştı. Ama kendimi toplayıp cevap vermeliydim.

"Ben de bunu çok istiyorum Emre. Hem de her şeyden çok." dedim.

Kalbimdeki kasılmanın azaldığını hissettim. O sırada Emre de şaşırmış bir şekilde sırıtıyordu.

"Artık sevgili miyiz yani?" diye sordu. "Yok baldızız amına koyayım." diyecektim ama vazgeçtim.

"Evet, ortada herhangi bir engel yok." dedim. Şaka gibiydi. Emre'yle sevgiliydik. EMRE'YLE SEVGİLİYDİK.

Emre, ben sevgiliyiz deyince üzerime atlayıp sarıldı bana. "Sonunda ya." dedi özlem dolu sesiyle.

Sadece sıkıca sarıldık. Artık birlikteydik ve hiçbir şeyin bizi ayırmasına izin vermeyecektik. Yani, umarım.

MENTORxYNHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin