Yatağa yatıp iki saat sonrasına alarm kurdum yanıma telefondan bi müzik açtım.
-Evgeny Girnko- valse- sevdiğim parça.
Bu zarif senfoniyle gözlerimi kapayıp hayatımı düşündüm.
Hâlâ akıl erdiremiyorum ben sırf biri bana beni sevdiğini söyledi diye krize girer gibi evden çıktım ve fransadayım... Dönmek istiyorum,Belki de bana bunu söylemesi hayatım için yeni bir adımdı. Bu yüzden söyledi. Beni okadar koruması, bana zarar gelince sinirlenmesi, hasta olmam korkusu, sade sevgi. Ama bir yandan da o benim arkadaşım ona o gözle bakmadım, bakmam ona zarar olabilir yada benim hayatında olmam ona zarar verebilir. Ama ne verecek.."Hayır iyi yaptım şimdi burda hayatımı sürüp ülkeme geri döneceğim,o zamana kadar"
Kabullenip boş odada birileri varmış gibi konuştum Beni sakinleştiren ne varsa aklıma gelitirdim.Beni ne mutlu eder , kei başka bana yazdığı şiirleri
(...)
Akşam sular karardımı?
Bir dağa versem ardımı ,
İçimi yakan derdimi
Sağır göklere analtsam ...Şairler neden hep hüzünlü. Şimdi anlıyorum.
Güzel bir uykuya yavaş yavaş kaplıyordum.
Alarmla birlikte uyandım esneyip belimi kıtlattım kalkıp Paris havasına uygun güzel bi kıyafet giydim . Yaptığım aptallığı kendimi iyi hissetmek için kullanıyordum. Beyaz gömlek bej ve kahverengi süveter , altına kahverengi bi pantolon. Üzerime montunu alıp otel odasından çıktım. Annemi arayıp haber verdikten sonra boku ya yazdım