Kei;
"Yağmuru çok seviyorum"
" Biliyorum"
senin hakkında herşeyi biliyorum
En sevdiğin rengi , çiçeği , hayvanı, aklına gelecek herşeyi biliyorum. Bunları bunca zaman nasıl fark etmedin bak onu hiç bilemiyorumSaçlarından sular damlıyordu yeşilli'nin . O denli ıslanmıştı ve yağan yağmur ağlarcasına yağıyordu yıldırımlar çalıyordu bulutlar kavga ediyorlardı âdeta . Ve kimseyi asla dinlemiyordu çocuk, yarım saattir beş dakika diyordu
" Yamaguchi lütfen ama yarım saattir buradasın"
Sarışın çocuğun telefonu çaldı arayan yamaguchinin annesiydi
Efendim , evet, tamam , siz merak etmeyin efendim , gibi kısa cevaplar vererek yamaguchiye döndü
" Annen aradı"
" ne diyor"
" İkimzi de eve çağırıyor "
" Neden seni aramış" paniklemişti çocuk
" Seni aramış aptal açmamışsın"
Ayağa kalktı sarışın çocuk birasının kalan kısmını kökleyip yerdeki sadece arkadaşı olan çocuğa elini uzattı . Mırın kırın ederek elini uzattı arkadaşı. Üstlerini silkeleyip yerdeki bira kutusunu alıp , kulübeyi kitleyip gölden ayrıldılar.
Eve yürüdüler bu yağmurlu havada. İkiside koşmadan kol kola yürüyordu sakince yürüyorlardı. Yağmur yağalı bir saat oluyordu ve hâlâ çok fazla yağıyordu , insanlar metrodan inip koşuyolardı başlarında çanta ile, koşan insanlar ikiliye bakıyordu sürekli, yabani gibi bakmanın olayı neydi.
hafif rüzgâr esmeye başlamıştı. Yamaguchi ise, keinin kolundan ayrılıp seke seke yürüyordu,onun bu hâlini gören arkadaşı sırıtmaktan başka birşey yapmıyordu .Kei hızlanarak yanına gitti çantasındaki okul ceketini çıkarıp yamaguchinin olmuzlarına attı ,
" Gider ayak üşütme"
" İtiraz etmeyecem"
" Neden bukadar meraklısın hasta olmaya "
" Bilmem yakışıklı prensimin gelip bana hasta döşeklerinde bakmasını istiyorum"