07/12/2022
"Jungkook'un anlatımıyla"
Yine her zamanki gibi sabah saat altıda yatağımdan kalkmıştım. Banyoya gidip elimi yüzümü yıkadım ve banyodan çıktım.
Çıktığımda annemin bana sinirli bir şekilde baktığını gördüm.- Anne bir şey mi oldu?
- Oğlum sen beni delirtecekmisin, eşeğe bir kere söylesen yeter sana bin kere diyorum anlamıyorsun beni.
- Demek ki eşek değilim ;).
- Sus!... Gevezelik yapma... Dün yaptığın kavganın sebebi neydi acaba.
- Ne kavgası yaa... Kavga falan etmedim ben.
- Yalan söyleme bana Valla çok kötü yaparım.
- Anne tamam özür dilerim...
- Benden özür dilemeyeceksin ailesinden özür dileyeceksin.
- Anne sen de 1. Sınıf ebeveynlerine döndün yaa... Yaptım ama bir sor neden yaptım.
- Soruyorum... Neden yaptın
- Adam bir tane kızı tecavüz ediyordu
- Ne?!
- Bak gördün mü... Haklıymışım
- Yine de kavga etmemeliydin Jungkook neyse hadi işine gecikme ben de birazdan çıkacağım.
- Tamam üstümü falan giyineyim gidiyorum zaten...
Dedim ve odama çıktım. Kapıyı açıp içeri girdiğimde ilk gözüme çarpan şey yere düşen saksıyla benim çocukluk fotoğrafımdı.
- Noldu lan burda - Dedim kendi kendime.
Gidip çocukluk fotoğrafımı aldım ve yerde kalan cam parçalarını dikkatlice alıp elime koydum. Büyükleri götürüp küçükleri yerde bıraktım.
- Neden oldu ki bu? Rüzgar da yok ki Allah Allah... Ben bunu nasıl temizleyeceğim şimdi... Neyse kalsın sonra yaparım
Dedim ve fotoğrafı yatağımın üstüne koyup dolabımın yanına gittim. Ve giyinmek için birşeyler götürdüm.
Bir tane siyah bol pantalon bir tane de sweatshirt götürüp giyindim.Telefonumu götürüp hızla odadan çıktım.
- Anne ben çıktım
- Oğlum kahvaltı yap öyle git
- Yok anne bir az da geç gitsem patron beni öldürür
- Tamam ama orda birşeyler atıştır
- Ta-mam
Dedim ve ayakkabılarımı giyinip hızla evden çıktım. Bir taksi durdurup bindim ve kafeye yola koyuldum.
İlk defa taksi bu kadar hızlı geldi
Yirmi otuz dakika sonra kafeye gelmiştim. Adama parayı uzatıp hızla taksiden indim ve koşarak kafeye girdim.
- Hassiktir burası çok dolmuş yaa patron beni gebertcekİçeri doğru gittiğimde patronun hiç sinirli durmadığını gördüm ve ne yapacağımı şaşırdım.
- Ah, Jungkook geldin mi... Hoşgeldin hadi geç müşteriler çoğalıyor
- E-fendim kızmadınız mı
- A, a neden kızayım hadi geç
Dediğinde başımı "tamam" anlamında sallayıp sipariş vermek için önlüğümü giyindim ve not defterimi alıp müşterilerin olduğu yere gittim.
- Merhaba efendim ne isterdiniz
- Bize iki kahve lütfen
- Başka bir şey
- Yok teşekkür ederim
Dedim ve başkalarının yanına gittim ve isteklerini not defterime yazıp mutfağa geri döndüm.
Siparişleri tepsiye koyup müşterilere servis ettim."Taehyung'un anlatımıyla" Saat 18:27
Evde, odamda oturmuş televizyonda Wednesday izliyordum. Kapı çaldığında 'Gir' dedim ve koruma elinde bir tane zarfla içeri girdi.
- Efendim size geldi
- Ne o?
- Park Jackson'dan gelmiş
- Ah, getir hemen
Dediğimde koruma hızla yanıa gelip zarfı bana uzattı.
- Gidebilirsin
Dediğim gibi koruma yanımda eğilip gitmişti. Zarfı hızla açıp içinde bir tane ses cihazı vardı ve ses cihazını bilgisayarıma takıp dinlemeye başladım.
{Zarf}
[Merhaba Taehyung... Sana istediğin adamı buldum ama onun yerini benden bir şartla alırsın... Ne diyeceğimi biliyorsun... Annemi ve kardeşimi bırakacaksın!... Eğer bırakmazsan onu unut!]- Unut mu?... Ah, hiç güleceğim yoktu
Bilgisayarı kapatıp telefonumu götürdüm ve Jackson'ı aradım.
Çalıyor...
- Alo
Efendim -
- Annen ve kız kardeşini
bırakacağım adamın ye-
rini söyleBöyle yola gelirsin |
Bir kafede çalışıyor garson -
olarak... Sana adresini atacağım- Ya atmazsan
Atacağım -
- Tamam bekliyorum kapat
Telefon konuşması bitti...
Bana adres geldiğinde hızla odadan çıktım ve korumaların yanına gittim.
- Hemen şu adrese gidiyorsunuz ve size gösterdiğim adamı akşam saatlerinde buraya getiriyorsunuz
- Hemen efendim...
Telefondan galeriye girip fotoğrafı korumalara gösterdim.
- Ha bir de, şu kızla annesini serbest bırak...
- Tamam efendim
Yeniden odama gidip rahat bir nefes aldım ve kanepeye oturup dizimi izlemeye devam ettim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Infinity
Fanfiction- Ben Kim Taehyung... 26 yaşındayım... Bir mafyanın oğluyum ve ben de mafyayım... Babam benim mafya olmamı istemiyor ama ben istediğim için oldum. Beş tane muhteşem ötesi arkadaşlarım var... Ve bunu da bilin... Ben istediğimi alırım!! - Merhaba ben...