4

904 107 36
                                    

"Özel hayatımdaki tercihlerimi bana iş olarak dayatamazsınız, istemediğim hiçbir şeyi yapmayacağım!"

Sinirle hızlı hızlı konuşan adam kafede oturan insanların onlara dönmesine sebep oluyor, geniş mekanda gürültülü bir fısıltı senfonisi kurulmasına yer hazırlıyordu.

Seungmin, bir türlü kurtulamadığı gerginliğinin içinde savrulurken parmaklarına eziyet etmeye devam etti. Gözü arada masaya bakmaktan kalkıp neredeyse telefona kükreyecek olan Jisung'a ve yanında onu sakinleştirmeye çalışan Minho'ya gidiyor, kaos ortamınının ne zaman biteceğini sıkkınlıkla izliyordu.

"Tartışmanın hiçbir anlamı yok, Bayan Chou'ya söyleyin sözleşmemde yazmayan hiçbir şeyin sorumluluğunu almıyorum. iyi günler!" Jisung bedeni sinirden titrerken telefonu kapatıp masaya koydu, dağınık saçlarından elini geçirip sakinleşmek adına gözlerini kapadı.

Seungmin, kapıdan içeri girdiğinde de devam eden tartışmanın sonunda bitmesiyle derin bir nefes aldı, gözleri masada tek tanıdık olan Hyunjin'e kaydı. Çatılmış kaşlarında, ısırdığı dudaklarında gezdirdi bakışlarını.

Hyunjin bir süredir elinde buruşturduğu peçeteyi bir kenara bıraktı, "Geçen seferki marka mi? Bu sefer neyden memnun değillermiş?" dedi sesinden sinirlendiğini olabildiğince belli ederek.

Jisung'dan ses çıkmadığında Minho söze girdi, tüm gözler ona döndü. "Sabah story'si atmadığı için," Minho'nun gözleri Seungmin'in yüzüne değip geri çekildi. "ve birkaç gündür bunun devam etmesinden dolayı şirketten aradılar."

Seungmin'in yüzü belli etmek istemese de buruştu, gözlerini masadakilerden kaçırıp etrafta gezdirmeye başladı. Saçmaydı. Kendilerine dert ettikleri bu problemi büyük bir olay gibi konuşmaları ona göre gereksizdi.

Felix ağzında sinirle bir şeyler gevelerken Jisung öfkeyle, "Kendikerini ne sanıyorlar anlayamıyorum, karşılarında yönetebilecekleri bir çocuk var sanki!" dedi.

Seungmin onların ciddiyetine ilgisiz kalarak masa örtüsündeki işlemelere incelemeye başladı, Felix'in Jisung'u rahatlatmak için sıraladığı cümleleri dinlerken kendi kendine mırıldandı.

"Story atmaman bu kadar büyük bir olay mi?"

Masanın kısa sessizliğinde Seungmin'in mırıltısı net bir şekilde duyuldu, Felix'in konuşması kesildi. Tüm gözler bu sefer konuşmaya ilgisiz kalmış, masa örtüsünü incelemeye devam eden Seungmin'e döndü. Konuşmanın kesildiğini fark edip başını kaldırdığında kendisine bakan gözlerle karşılaştı. Gözlerini ona dikmiş bedenler ile yeniden gerginliğe kapıldı, hareketlilik gösteren Jisung'a döndü.

Jisung makyajsız temiz yüzünü ovaladı, derin bir nefes alırken arkadaşlarında göz gezdirip üzgün bir tonda, "Ah, üzgünüm bu gün senin için buluşmuştuk ama ben kendi işlerim yüzünden ortamı geriyorum. Kusura bakma lütfen." dedi.

Seungmin, Jisung'un sözlerinin ardından ortamda devam eden sessizlikle beraber göz ucuyla Hyunjin'e baktı. Kısa saçlı adam arkadaşının bakışlarını yakaladığında güven vermek istercesine gülümsedi.

"Sorun değil, kendini kötü hissetme lütfen."Jisung ile göz göze geldi. "Anlamadığımdan ötürü konuya pek adapte olamadım, ne iş yapıyordun?"

Jisung dudağını ısırdı. "Tekrar tanışmak garip." Silkelendi, yüzüne geniş bir gülümseme yerleştirdi ve Minho'nun elini sıkıca kavradı. "Ben Han Jisung, vlog ve çeşitli içerikler ürettiğim bir Youtube hesabım var. Kısaca influencer'ım."

Seungmin'in kaşları havalandı, yüzü şaşkınlıkla gerildi.

"Anlayamadım?"

Birkaç saniyelik bakışmanın ardından Felix farkındalık ile yüzünü buruşturdu, Seungmin şu an 2015'in medyasına aşinaydı. Jisung'un işinin bir meslek olduğuna ve bundan gelir sağlayabileceğine insanların inanmadığı bir dönemin bilgilerine sahipti.

İf You Forget Me | ChanminHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin