20 - Final

518 76 11
                                    

Zaman bir su misali akarken evde bulunan herkes birbiriyle uyum içinde yaşamayı başarmış, yuvaya yeni dahil olan Pearl hep onlarlaymış gibi bir düzen oluşturmuştu. Süslere ve tütülere gerek olmadan Mina ile kardeşlik ilişkilerini yürütmeye başlamış, Seungmin'in ufak tefek hatırlama anlarına sevinçle dahil olmuştu.

Ve bir gün sabahın erken saatlerinde gözlerini aralayan Seungmin yatakta doğruldu, yüzünü ovuşturarak esnedi. Her zamanki gibi dinç uyanmanın verdiği mutlulukla yanında uzanan Chan'ın üstüne eğildi, yüzüne birkaç dizi öpücük kondurduktan sonra uyanması için seslendi.

"Yakışıklım, hadi uyan canımın içi." Uzun süredir bu kadar erken saatlerde uyandırılmayan Chan kaşlarını çattı, sarıldığı Seungmin'in beline yüzünü gömüp uyumaya devam etti. Seungmin iç çekerek söylenmeye devam etti. "Nerede benim dalyan gibi erkeğim? Nasıl iki günde uyuşuk oldun?"

Yine bir tepki alamayınca sıkıştırıldığı yerde zar zor komodine uzanıp telefonunu eline aldı, saate bakıp rehberinden sırayla tüm arkadaşlarına rutin günaydın mesajlarını attı. Mesajına anında dönen Jeongin'le duraksayıp bir kafa karışıklığı yaşasa da sonradan kendine gelip gülerek onunla konuşmaya başladı. Bir an sanki bu genci düşünmek yeni bir deneyim gibi gelmişti. Telefonla işini bitirince oflayıp Chan'ın kulağını dürttü.

"Uyanmayacaksan beni bırak da kahvaltı hazırlayayım bebeğim."

Mızmızlanan Chan en sonunda kollarını kendine çektiğinde yüzünde bir dolu öpücük hissetmiş, birkaç hışırtının ardından yatakta yalnız kalmıştı. Hareketlilikten dolayı iyice açılan uykusu onu rahat bırakmayınca iç çekerek gözlerini açtı, yataktan kalkıp Mina'yı kontrol etti.

Bu kadar erken uyanmayalı uzun süre geçtiğinden tüm bedeni uyuşuktu, savsak adımlarla banyoya gidip yüzünü yıkadı. Açık kapıdan giren melodiyi dinlerken aynadan kendi suratına baktı, Seungmin'in son favori şarkısını duymayalı uzun zaman olmuştu. Esnedi, yüzüne bir avuç daha su vurduğu anda beyninde bir şimşek çaktı. Yüzündeki su damlaları etrafa saçılırken banyodan çıkıp bağırdı.

"Seungmin!"

Alt katta kahvaltı hazırlayan adam korkuyla yerinden sıçradı, yanına hiçbir şey alamadan havlamaya başlamış Pearl ile beraber yukarı koşturdu. Evi saran bebek ağlamasıyla iyice paniğe kapılırken odaya girdi, "Ne oluyor! Chan bir şey mi oldu, iyi misiniz?" deyip etrafa bakınmaya başladı. Hâlâ olayın şokunu atlatamamış Chan birkaç kez dudaklarını aralayıp geri kapattı, en sonunda konuşacak hâli kendinde bulduğunda ellerini Seungmin'in kollarına sardı.

"Bu şarkı ne zaman çıktı?"

Seungmin kaşlarını çattı, "Neyden bahsediyorsun, Mina ağlamaya devam ediyor du-" dediği sırada lafı hızla kesildi.

"Sadece cevap ver bir tanem."

İç çeken adam beşiğe baktıktan sonra Chan'a döndü, "Geçen yaz çıktı, temmuz ortalarında sanırım." deyip karşılık almayı bekledi.

Chan birkaç soru daha sıralarken Seungmin ne olduğunu anlamıyor, avazı çıktığı kadar ağlayan kızının yanına gitmek istiyordu. Bu isteğini durduran ise onu sıkı sıkıya tutmuş Chan'dı. Sinirlenip yeter diye bağıracağı anda karşısındaki adam garip bir şekilde konuşmaya başladı.

"Oldu!"

"Ne oldu?"

"Seungmin her şeyi hatırlıyorsun!"

Duyduğu kelimelerin beynine işlenmesi ile olduğu yerde kala kalan beden göz kırptı, her şey gözlerinin önünden geçerken dudakları aralandı. Yeni bir çığlık da ondan koparken Mina tepinmeye başlamıştı ki ikisi olaydan kopup onun yanına gitti.

İf You Forget Me | ChanminHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin