5

939 114 56
                                    


"Konuşmadan sadece oturacak mıyız?"

Minho'nun sıkkınca sorduğu soru üzerine Seungmin bir süre ona bakmış, ardından karşısında oturan sinirli Chan'ı ve iki yanında, uyuyan Mina'yı sevmeye çalışan adamları izlemeye geri dönmüştü.

Chan'ın kafeden hızla çıkışı üzerine Jisung ve Felix peşinden dışarı çıkmış, birkaç dakikalık çabanın ardından Jisung'a tavır almış şekilde de olsa onu masaya oturtmayı başarmışlardı.

"Konuşmayı ve insanları kandırmayı seven sevgilinle konuşabilirsin kardeşim," Kanguruda uyuklayan Mina'nın sırtını pışpışlarken ters ters Jisung'a baktı. "ikisini de yapmayı çok sever nasıl olsa değil mi?"

"Öyleymiş..."

Bebeğin yumulmuş küçük eliyle gülerek oynayan Jisung bakışlarını Chan'a çevirdi, "Ya neden böyle yapıyorsun, ne iyi oldu hep beraberiz işte." deyip Mina ile ilgilenmeye geri döndü.

Chan onun tavrına göz devirirken bakışlarını var gücüyle karşısında oturan Seungmin'den kaçırıp, diğer yanında oturan Felix'e çevirdi. Kızının saç lülesiyle şirince oynayan Felix, yüzüne yeni bir gülümseme yerleştirmesine vesile oldu. Bu gülümseme o fark etmese de karşı tarafta dönen fırtınaya şimşek gibi çakıldı.

Seungmin kafeye Chan'ın girmesi ile lavoboya gidememiş, hâliyle az evvel yaşanan olayların doluluğunu üzerinden atamamış vaziyetteydi. Köşe bucak kaçıp, karşılaşmamak için 'kendi' evine gitmemeyi tercih ettiği adamın gülüşü göğüs kafesinde bir yerleri acıttı. Nerede olduğunu bilemediği bu acıyı hafifletmesi umuduyla derin derin nefesler alıyor, ağlamamak için kendini zar zor tutuyordu.

Hyunjin kafasında susmak bilmeyen sesleri duymazdan gelerek, "Hyung, buraya gelmeni Jisung mu planladı?" deyip Chan'a baktı. Sakin kalmalı ve az önceki konuşma hiç olmamış gibi davranmalıydı.

Chan Felix'den gözlerini çekip Jisung'a sinirle baktı. "Bana buluşmak istediğini, Mina'yı çok özlediği hakkında yalvarışlarının ardından buraya gelmemi istediğini söyledi." Seslerden dolayı huzursuzlanan Mina'nın sırtını pışpışlamak yerine ovalamaya geçti. "Saçma planlar yapmayacağına ve sadece üçümüzün olacağına söz verdiği için ben de buluşmayı kabul ettim."

Jisung dudaklarını iki yana gerdirip birbirine bastırdı, söyleyecek bir şeyi olmadığından omuz silkmekle yetindi. Felix ve Hyunjin aynı anda "Düzenbaz." deyip birbirine baktı.

Seungmin, Jisung'un umursamaz ifadesini incelerken oturduğu yerde yok olmayı diledi. İstenmiyordu. Chan buluşmayı kendisinin olmayacağı sözünü aldıktan sonra kabul etmişti, kimse burda olmasını istemiyordu. İnanılmaz bir üzüntüye boğuldu. İçinde oluşan bu duygular gülünçtü, ortada bıraktığı, gitmesini istediği bir adamın onu istememesine üzülmesi mantıksızdı.

Karşısında oluşan hareketlilik ile dalgınlığından çıkıp dikkatle Chan'a baktı.

"Çocuğumla oynamayı kes." Chan, Jisung'un eline vurup Mina'yı kolları arasına sakladı. "Pis yalancı seni, kızıma da bulaştırırsın kötü huylarını, uzak dur."

Hyunjin birkaç gündür arkadaşlarının özlediği bu hallerini gülerek izlerken, Jisung kaşlarını çatıp sesine hakim olamayarak, "Yah!" diye bağırmıştı. Yüksek ses ile beraber Chan'ın gözleri irileşti, daha doğru düzgün bir tepki veremeden mekânı ağlama sesi doldurdu.

Felix sinirle Jisung'a döndü. "Salak İnstaboy!"

Jisung tepki vermek için ağzını açacakken Minho onu kendine çekmiş, kafasını onu susturmak için omzuna gömmüştü. "Yeter bebeğim, fazla kaos çıkardın bu gün."

İf You Forget Me | ChanminHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin