"Ben neden salonu temizlemek zorundayım?"Jisung temizlik bezlerini boş kovaya atıp temizlik için kullanacağı şişeleri teker teker inceledi, "Senin evin çünkü." deyip işe yarar olanları Felix'in eline tutuşturdu.
"Ama," Seungmin kaşlarını çatarak banyonun kapısında söylenirken, "hem biz neden temizlikçi tutmuyoruz da kendimiz yapıyoruz?" diye çıkıştı. Dün şu an yaşadığı hayata göre değil de annesiyle yaşamaya devam ettiği hayatına göre temizlik fikrini sunmuştu, şimdi temizlikçi tutabilecek parası ve yetkisi vardı.
"Olmaz."
Mantıklı bulduğu fikrine itiraz edilmesiyle ayağını yere vurduğunda Felix'in yerinden sıçramasına sebep oldu, özür dileyip sarışın adamın kucağındaki şişelerin yarısını aldı.
"Neden peki? Hadi ben bir şey hatırlamıyorum diye temizlik yapalım dedim, siz neden kabul ettiniz bunu!"
Jisung kovanın içine attığı birkaç bez ve vilada seti ile çömeldiği yerden kalktı.
"Öncelikle sen istemiyorsun diye hiçbir zaman bu eve doğru düzgün temizlikçi girmedi," Önündekileri de yürürken ilerleterek banyonun kapısını örttü. "ayrıca evde otur otur sıkıldık biraz iş yap."
Felix kıkırdayıp kucağındakileri tek kolunun altına sıkıştırdı, Seungmin'i belinden tutup ilerletirken, "Bu kadar karamsar olma, belki çamaşır suyu koklaya koklaya beyin kanalların açılır." dedi.
Önden ilerleyen beden buna seslice gülüp vilada setini yere bırakırken, "Evet hafızan geri gelir çok çalışırsan." deyip doğruldu.
Salonu süpürme sürecinde Seungmin'in söylenme ve acıtasyonları devam ederken Felix sonunda dayanamadı, yatak odasını temizlemesi karşılığında salonu alacağını söyledi. Boyutu salona göre daha küçük olan alanı temizleyeceğinin sevinciye Felix'e sarılıp yanağını öperek eşyaları toparladı, boş yatak odasına girdi. Mina da bu odada kaldığı için kimyasallar ve kokulu deterjanları kullanamayacağından toz alıp etrafı toplayacaktı, Felix'e acıtasyon yapmaktan çok kârlı çıkmıştı.
Öncelikle camları sildi ardından da toz alma esnasındayken yanına gelen Jisung ile mola vermeye indi, kandırıldığını anlayan sarışını avutup kahvesini içtikten sonra temizliğe geri döndü. Tüm işleri neredeyse bitip etrafı toparlamaya geçtiğinde vitrin ilgisini çekti, ilk gün geldiğinde buraya bakmayı düşündüğünü hatırlayıp cam kapağı açtı.
Gözleri ilk önce sıra sıra yerleştirilmiş madalyalarda gezdi, bunlar kendisine ait olamazdı. Kayışları eski ve tarihleri kendisinin hatırladığı zamandandı, Chan'a ait olmalıydı. Bir kere daha bu adamın ne kadar başarılı olduğunu görmek karnında bir şeyleri hareketlendirdi, bu hissi görmezden gelerek bakışlarını alt raflarda duran kalın albümlerde gezdirdi. Sorun olmayacağını düşünerek ikisini alıp yatağa oturdu, birini seçerek albümün ilk sayfasını açıp onu da yatağa yerleştirdi.
İlk sayfadaki düğün fotoğraflarını dikkatle inceledi, zamanında hayal bile edemeyeceği bir evliliğe ulaştığı fotoğraflarda düşüncelerinin arasında parmaklarını gezdirdi. Güzel gözüküyorlardı, hem kendisi, hem arkadaşlarız hem de Chan. Seungmin birkaç sayfa daha geçti, yüzünde bir tebessüm oluşurken aklından geçen tek şey en güzel gözükenin Chan olduğuydu. Takım elbisenin içinde gerçekten harika duruyordu ayrıca gülümsemesi de her fotoğrafta odak noktası olmuştu, en güzel olanın o olması öznel bir yargı sayılmazdı yani.
Elindekini kapatıp bir diğerinin kapağını açıp ilk sayfasına baktı. Gözlerini önündeki albümden çekip raflarda duranlara çıkarttı, onların elindekilerden daha eski olduğunu anladı. Bu albüm de düğünden bu zamana geçirdikleri bir buçuk yılı içinde barındırıyordu. Sayfalar geçtikçe telefonunda da gördüğü zamanların kamerayla çekilmiş pozlarıyla karşılaştı, doğum günleri, kutlamalar ve partiler gözünün önünde her sayfada geçerken bulduğu ile duraksadı.
![](https://img.wattpad.com/cover/326090140-288-k523779.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İf You Forget Me | Chanmin
FanficSeungmin, hastane odasında gözlerini açtığında neden orada olduğu hakkında hiçbir fikri yoktu, uyandığında elini tutan adamın kim olduğunu ya da yanında olma sebebini de bilmiyordu. Chan isminin kendinde hangi duyguyu çağrıştırması gerektiğinden bil...