Azer:
Ben Azer Sancaktar kuzenine isim veren adamım Rona Asi ismi ismini verdim gözlerini ilk gördüğümde ışık ve aydınlık saçıyordu bir o kadar da asi ve hırçın bakıyordu o günden sonra benim güneşim olmuştu.
Kuzenime isim verdiğim için topraklarınd...
Bu bölüm uzun olacağı için partlara ayırmaya karar verdim...
Yorum nerdeyse hiç gelmiyor ben sizin düşüncelerinizi merak ediyorum ama siz okumanıza rağmen yorum yapmıyorsunuz....
Yorum sınırı: 80
İyi okumalar
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Şuraya çapkın bir Asaf ağa bırakıyorum 🤭🤭🤭
Kargo minibüsü konağın önünde durunca korumalar birbirine baktı.Evden birisi sipariş vermiş olsa haberleri oldu.Kime gelmişti acaba? Kargocu giyinimli adam paketle birlikte aşağıya inerek korumalara yaklaştı.
Her şeyi o kadar kılıfına uydurmuşlardı ki kargocu kıyafetinden, minibüsüne kadar en ince detayına kadar düşünülmüştü.
"Fahrettin Mirzalı."
Aşiret büyüğünün koruması öne çıkarak . " Buyrun, ben yardımcı olayım." Kargocu korumaya paketi uzattı.
Kaşları çatıldı adamın ,kim göndermişti ki bu paketi.
Koruma sert bir ses tonuyla "Kim gönderdi?" diye sorunca . Adam kendinden emin bir ses tonuyla. "Gönderen adını söylememiş."
Bu durum korumayı işkilendirsede paketi alarak konağa girdi.
Koruma içeri girdiğinde aşiret büyüğü ailesiyle kahvaltı yapıyordu. Adam ağasına saygıdan önünü ilikleyerek "Ağam bu paket size gelmiş."
Fahrettin Ağa tabağından başını kaldırıp anlamayarak baktı korumaya . Kim ne göndermiş olabilirdi ki ona ?
"Kim göndermiş?"
Koruma, "İsmini söylememiş" diyince.
Elini uzatarak paketi vermesini istedi. Adam paketi ellerini bırakınca yırtarak açtı.Paket açıldığında onu ahşap bir kutu karşıladı kutuyu inceledi ama anlaya bileceği hiç bir iz yada işaret yoktu, bu durum aşiret büyüğünün kaşları çatılmasına sebep oldu. Kutuyu açtığında kutunun içinde özel yapım Sancaktar aşiretinin sembolü demire dökülmüş bir şekilde karşınsındaydı ,sanki sembol duvara asılacak bir ayna gibi yapılmış şekilde karşıladı onu .birde not Fahrettin Mirzalı'nın içine kurt düşmesine sebep olmuştu .Söz konusu Sancaktar ailesi olunca pek iyi şeyler olmazdı o yüzden bu onu şüphelendirmişti.
Nottu eline alıp okumaya başladı.
"Hiçbir şey göründüğü gibi değildir, gerçeklerin de maskesi vardır. Geçmiş belki de göründüğü gibi değildir. Herkesten saklanan sırlar vardır zamanı gelinceye kadar ortaya çıkmaz o sırlar.O sırlar ortaya çıktığı zaman Mezopotamya toprakları "Yangın Yeri" olacak" yazıyordu.
Bu ne demekti şimdi?
Birileri onunla dalga mı geçiyordu?
Ama söz konusu Sancaktar ailesi ise konu hafife alınamazdı!