ozur dilerim

1.3K 153 113
                                    

Xiao yavaşça gözlerini araladı. Odanın parlak beyazlığı gözlerini kamaştırırken nerede olduğunu anlamaya çalıştı.

Hastanedeydi.

Doğrulmaya çalıştı ancak deli gibi ağrayan vücudu ve başı buna engel olmuştu.

"Günaydın Xiao."

Hemen duyduğu tanıdık ses ile başını oraya çevirdi. Uzun zamandır görmediği hemşiresi Kokomi ile göz göze geldi. Kokomi ona sıcak bir gülümsemeyle bakıyordu.

Sonra Xiao'nun aklına yaşanan olaylar geldi. En son merdivenleri çıkarken gözü kararmıştı. Ondan sonrasını hatırlamıyordu.

"Ne oldu?"

Kokomi sıcak gülümsemesini silmeden cevap verdi.

"Dün gece merdivenleri çıkarken bayıldığını söylediler. Tansiyonun düşmüş sanırım. İlaçlarını da almıyormuşsun."

"O ilaçlara ihtiyacım yok benim."

"Xiao, eğer ilaçlara ihtiyacın olmasaydı bayılmazdın kolay kolay. Duyguların vücudunu fazlasıyla etkiliyor ve sen de bunu engellemek adına bir şey yapmıyorsun."

Xiao hiç bir şey demedi bu sefer.

"Doktor şimdi sana daha ağır ilaçlar vermek zorunda. Durumun daha da kötüleşti geçen gelişine göre."

Kokomi Xiao'nun yanıbaşındaki serumu ayarlerken iç çekti.

"Her neyse, baban ve bir arkadaşın uyanmanı bekliyordu. Çağırayım mı onları?"

Xiao omuzlarını silkti yattığı yerden. Kokomi bunu görünce de odadan çıkmıştı. Çok geçmeden içeri giren Aether ve Zhongli hemen yanına geldiler. Diğerleri gitmişti. Pencereden sızan güneş ışınlarına bakacak olunursa tüm gece hastanede kalmış olmalıydı.

"Xiao iyi misin?"

Babasının endişeli ses tonuna zıt olarak sakin bir şekilde başını salladı.

"Üstüne o kadar gitmemeliydim. Çok özür dilerim."

"Boşversene. İyiyim artık."

Zhongli odadaki sandalyelerden birini hasta yatağının yanına çekti ayakta konuşmamak için.

"İstediğin bir şey var mı?"

Xiao başını iki yana salladı. Zhongli de şefkatle okşamaya başlamıştı oğlunun saçlarını. Şu hayatta Xiao ve Ganyu'dan başka kimsesi yoktu ve herkesi mutlu etmek onu çok yoruyordu. Belki de tüm yaşanan şeyler yüzünden en çok yıpranan Zhongli'ydi. Ama herkesten daha güçlü olmalıydı. Ailesine güçlü görünmeliydi ki zor zamanlarda yanlarında olacağını anlatmalıydı.

Aether da başka bir sandalye çekip oturduğunda odayı tuhaf bir sessizlik esir almıştı. Hiç kimse ne diyeceğini bilemiyordu. Zhongli en sonunda aldığı kararı açıklamak için boğazını temizledi.

"Childe bana ayrılmak istediğini söyledi. Kendisi yüzünden başına bir şey gelsin istemiyormuş. Bir daha karşılaşmayacakmışsınız."

Xiao şaşırarak bakışlarını Zhongli'ye çekti. Uzun zamandır istediği şey gerçekleşiyordu ama düşündüğü gibi mutlu olmamıştı. Aksine içini anlamsız bir hüzün kaplamıştı. Babası sanki uzun zamandır taktığı güler yüz maskesini indirmiş, gerçek duygularını gizlemeden konuşuyordu.

Zhongli oldukça yıpranmış ve mutsuzdu. Bu her halinden anlaşılabiliyordu ve Xiao bunun tamamen kendisinin suçu olduğunu da biliyordu. Kendisine göre doğması bile bir hataydı. Zaten hayatta olması yetmiyormuş gibi tüm ailesinin huzurunu kaçırıyordu. Gerçekten bencilce düşünmüştü şimdiye kadar ve asla etrafında olan bitenleri görmek istememişti. Gözünü sıkıca yummuş ve gerçeklerden kendini soyutlamıştı. Şimdi de babasının mutluluğuna engel oluyordu.

İstediği bu muydu gerçekten?

"Ben..."

Yattığı yerden zar zor doğruldu.

"Ben böyle bir şey istememiştim. Özür dilerim baba."

Zhongli bu cevabı beklemiyordu elbette. Anın getirdiği şaşkınlıkla kaşlarını çattı. Xiao'nun sesi titremeye başlamıştı ama pek de bozuntuya vermeden konuşmaya devam etti.

"Sen mutlu olmayı hepimizden çok hakediyorsun. Ama ben bunu göremedim. Sandım ki eğer Childe ile ayrılırsan ablam da ben de mutlu oluruz ve sen de mutlu olursun. Ama Childe'ın senin için ne kadar önemli olduğunu görmek istemedim. Çok üzgünüm."

Kolay kolay ağlamazdı ancak bu sefer gözlerinin dolmasına engel olamıyordu Xiao. Zhongli de farksızdı ondan. Buğulanmış gözleri etrafı bulandırırken ayağa kalktı ve sıkıca sarıldı Xiao'ya. Babasının kucaklamasına karşılık verirken ağlayarak konuştu.

"Bir kez daha benim yüzümden sevdiğinden ol istemiyorum. Çok özür dilerim!"

ben olmusum ben bitmisim | genshin textingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin