Ölüm ve getiriler

188 33 223
                                    

Yaşamım rutinli , ayıracak yok zamanım ,
Gidiyorum işe , iştende eve ...
Dinlenme zamanımı ... Uykumdan kısarsam ,
Doğruca gider aklım , film izlemeye ...

Rutine devamla 8 yıl geçirdim ,
25 yaşında yetişkine evrildim .
Ne bir arkadaş nede sevgili edindim ,
Yanlış olsa bile , kendi seçimim...

Yorgunluk bastı 30'uma gelince ,
Saçma geliyor artık , yaşamam bile .
Ölüme bakışım değişiyor ama ,
Öleceğim ben , doğal şekilde ...

31 yaşımda , kaza geldi başıma ,
Kalbim durdu , azrail yanımda ...
Selam verdim ona , selam verdi bana ,
Uzaklaştı birden , kalbimde bir yama ...

O günden sonra , halsizlik başladı ,
Yaptığım işte aksilikler yarattı .
Uzun sürmedi atılmam , 14 yıllık işimden ,
Hatalarım yüzünden ... Bencede haklıydı ...

Bir hafta geçmeden , kalbim durdu yeniden ,
Bu sefer ölüm , daha yakın sanki ...
Kimse gelmedi yanıma , ben ölürken ,
Kim gelecek yanıma , ailem var sanki ...

Ölümüm gerçekleşti , yalnız ve tek ,
Çürüyen bedenimi , ediyorum terk ,
Bir varlığın eşliğinde , gidiyorum ;
Hayalimdeki yer , hiçlik yada cennet ....

Gözlerimi yavaş yavaş açarken , benden giden görüşüm geri geliyordu . Etrafımdaki her şeyi bulanık gördüğüm için nerde olduğumu , nasıl hala yaşıyor olduğumu sorguluyordum . Görme yetim aradan 60-70 saniye geçince düzelmeye başladı . Görüşüm düzeldiğinde de olduğum mekanın 4 yanı bilmediğim bir maddeyle kapatıldığını , simetrik olarak her bir yanda 50 tane delik olduğunu , o 200 deliktende bana solumak için hava sağlandığını tespit ettim . Her bir delik karıncanın bile geçemeyeceği kadar küçük , havanın girebileceği kadar genişti . Bu bildiğin zindanı andıran yerin içinde bir yatak , bir masa ve koltuk , masanın üstünde defter , kitap , kalem , silgi vardı . Öteki yandan tuvalet ve zorunlu ihtiyaçlarımız için yerler yoktu . Üstüme bakındım . Üstümde 4 bir yanımda olan madde değil , ayrı olarak parlak bir madde vardı . Ben iyice olduğum yeri incelerken kafamın içinde bir ses belirdi ;

Dünyadaki yaşamınız sona erdiği için buraya geldiniz . Bu odada dinlenerek diğer tüm canlıların ölmesini yani diğer bir deyişle kıyameti bekleyiniz . Bu sırada sıkılırsanız , masanın üstünde duran deftere ihtiyaçlarınızı yazabilir , isteğiniz büyük olmadığı sürece sizin için yerine getirebiliriz . Bu arada ruh halinde bulunduğunuz için temel ihtiyaçlara ihtiyacınız olmayacaktır . O zaman kıyamet gününe kadar iyi istirahatler dileriz ...

Kafam allak bullak olmuştu . Bir kaç gün boş boş sadece yatarak geçirdim . Böyle git gide tembelleşirken sıkılmaya başladım . Aklıma defter geldi . Koltuğa oturup elime kalemi aldım . Defteri önüme koyup içine ne yazsam acaba diye düşünmeye başladım . Bir süre düşünmeye zaman ayırdıktan sonra defterin ilk sayfasına telefon yazdım . Yazdıktan sonra bir müddet herhangi bir şey olur diye bekledim ama hiçbir şey gerçekleşmedi . Yatağa girdim ve moralim bozuk şekilde uyudum . Uyandığımda hiçbir şey olmayan bu odada tek bir eğlence kaynağı yoktu . Ayaklandım ve koltuğa doğru yürümeye başladım . Koltuğa oturup defteri yeniden açtım . Defteri açtığımda yazıyla beraber ilk sayfa yok olmuş , yerine yazdığım şey yani telefon gelmişti . Eski telefonuma tıpa tıp benziyen telefonumu direk elime alıp ayarlamaya başladım . Telefonda , asıl telefonun gerçek işlevi yerinde yoktu . Ama tabi benim için sadece oyun önemli olduğu için pekde önemli değildi . Bunun yanı sıra internet ve şarj sonsuzdu . Bunu 7 gün istisnasız telefonla zaman geçirdiğim için teyit edebilme fırsatı bulmuştum . Uyumak benim için pekde gerekli değildi . Buradaki yaşantımı yaşamaya başlayalı 1 ay olunca , durumumun iyice kötüye gittiğinin farkına vardım . Telefonu bir köşeye bırakıp , koltuğa oturdum ve deftere kitaplık yazdım . Sonra yatağa geçerek gözümü kapattım ve derin bir uykuya daldım ... Uyandığımda yatak , koltuk ve masa dışında hiçbir şey olmayan odanın bir köşesinde kitaplık , kitaplığın raflarında da kitaplar vardı . Direk olarak kitaplığa yürüyüp , kitaplığı incelemeye başladım . Sonra kitaplığın en başından bir kitap alıp okumaya koyuldum . Günler günleri , aylar ayları kovalarken , kitaplığın tüm kitaplarını 1 yıl 2 ayda okumayı başardım . Bazı hikayeler beni etkilemiş olsada bazılarını keşke hiç okumasaydım dedim . Koltuğa oturup defteri yine açtım . 2. sayfada yok olmuştu . Defterin toplamda kaç sayfası olduğuna baktıktan sonra , geriye 21 tane daha istek hakkımın olduğunu teyit ettim . Deftere bir kitaplık daha yazdıktan sonra geriye 20 hakkım kalmıştı . Yine koltuktan kalkıp yatağa geçtim ve gözlerimi derin karanlığa yumdum ... En başta geldiğim boş zindan , şimdi dolu güzel bir odaya benziyordu . Kitaplığın oraya baktığımda , Kitaplığın yanında bir kitaplık daha olduğunu gördüm . Kitaplar aynı mı diye baktıktan sonra , kitapların farklı olduğunu gördüm ve başladım okumaya ... Bu sefer öncekine nazaran daha fazla zaman aldı hepsini okumam . Tamı tamına 2 yıl . Okuduğum kitap sayısı gün be gün artarken konuşma şeklim ve bilgi düzeyim iyileşiyordu . Defterin başına yine geçtim ve aldım elime kalemi . Tam yine deftere kitaplık yazcakken , onca zamandır masada duran kitaba gözüm ilişti . Defteri kapatıp kitabı elime alıp okumaya başladım ;

Hiçlikten, zirveye Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin