Odayı bir yandan düzeltmeye çabalarken bir yandanda ruhsuz bir şekilde meditasyon yapıyordum . Her bir günün geçişi benden sakinliğimi , çok az da olsa büyüden vaat ettiğim umudumu azar azar koparırken , bana verdiği ise kafayı sıyıran , yalnızlıktan bunalıp kendisiyle konuşan ve her bir geçen dakikada benliğini yitiren , intikam arzulayan bir canavardı . Şu zamana kadar hiç bir şikayetim olmayan bu yerden , sırf kitaplarımı elimden aldığı için , bu yeri yaratana karşı bir kin birikmişti . Günden güne büyüyen içimdeki bu kin ve yalnızlığın büyümesi sınıra geldiğinde halüsinasyon görmeme sebeb oldular ...
Ha ha ha , iyice delirdim bu ne . Ha ha... , psikolojim yerle bir olmuştu . Gözlerimden yaşlar akıyor , ağzımdan kahkahalar saçılıyor ve gözlerim önümdeki adamın gerçekliğini ret etmek istiyordu . Aklım , yalnızlıktan karman çorman olmuş aklımın bir oyunu olduğunu bilsemde önümdeki görüntülerin , bir türlü nasıl yok edeceğimi bilemiyordum .
Yanıma yaklaştı . Ondan uzaklaşmayı denedim ama oda fazla minnaktı . Aradan 1 dakika bile geçmeden kovalamaca son buldu . Duvara deyiyordu belim ve o da tam karşımda bana yüzünde tek bir mimik bile göstermeden dimdik duruyordu . Rahatsız edici bu durum karşısında ayaklarım bile işlevini yitirmiş , belim duvara sürtüne sürtüne alçalıyordu . Korkudan titrerken ve yaşadığım şeyleri inkar ederken ben , o çömeldi ve ;
### : Selam Baha , korkma benden olur
mu ? , hadi arkadaş olalım ...
Bunu söylerken ki yüzündeki gülümsemesi insanın içini ısıtan cinstendi . Korkum bu sebeple bir nebze olsun azalsada , onun gerçek olmayışı ve onun gerçek olduğunu kabullendiğim her bir an daha fazla delireceğimi bilmem , ondan korkmama ve bu korkunun azalmamasını istememe farz kılıyordu . Karşımda duran güler yüzlü yakışıklı adamdan kaçmak için gözlerimi kapadım . Bir süre böyle oturdum eski anılarımı düşleyerek . Uzunca geçen bir 10-15dk ardından gözlerimi onun yokluğuna açmayı umdum . Karşımda oturan yakışıklı adam bağdaş kurmuş , elini bacağından destek alarak çenesine dayamış ve boşta kalan parmaklarınıda yanağına koymuştu . En başta hiçbir mimik hareketi göstermeyen yakışıklı adam şimdi beni sarsılmaz bir sevgiyle izliyor gibiydi . Daha ben ondan gözlerimi alamazken , güler bir yüzle ;
### : Baha , canım arkadaşım benim ,
senin meditasyon yapman
gerekmiyor mu ?
Soru karşısında şaşkınlığıma engel olamadım . Şaşkınlığım hâlen devam ederken ark... , yani gördüğüm halüsinasyonun hareketlenmesiyle dikkatimi ona verdim . Güler yüzle bunu bana söyledikten sonra duruşunu bozup ayağa kalkmış ve benim her zaman meditasyon yaptığım yere bağdaş kurup oturmuştu . Gözlerini kapatırken ;
### : Gel Baha beraber yapalım ,
Hareket edemiyordum . Gerçekten yanına gidip onun yanına oturmak ve meditasyon yapmak istiyordum ama o gerçek değildi ki . Bunu düşünürken birden kafamda ; başlatma lan gerçekliğine , 41 yıldır yalnızsın yada daha fazla süredir , eskiden kitap vardı atmak için yalnızlığını , yepyeni diyarlar , iyi yada kötü karakterler vardı , şimdi , şimdi ne var elinde , elin boş ve deliriyorsun gün be gün , önündeki şahıstan anlıyabilirsin bunu , ha birde halüsinasyon olmasından korkuyorsun sen demi , halüsinasyon yada değil inandığın sürece ne fark edecek ulan , şimdi git yanına benimse onu , arkadaş ol , kardeş ol onunla ama ne olursa olsun kurtul seni delirten şu yalnızlıktan ... , ben böyle düşüncelere dalmışken , bir anda yakışıklı adam yanıma gelmiş elimden tutup beni götürmeye çabalıyor ve o sırada da ;
### : Hadi kalk artık tembelleşme ,
Diye söyleniyordu . O beni elimden çekiştirerek sözleriyle de hareketlerini desteklerken kafamda ;
ne olacaksa olsun ,
ister akıllı ister deli olsun ,
yalnızlık olmasında ,
beynim çürüsede bu mutluluğa feda olsun , diye bir söz geçti . Bu düşüncelerden aldığım gazla yüzümdeki korkuyu , tedirginliği silip yerine güzel bir gülücük koydum ve bundan sonra buraya geldiğimden beri olacak ilk ve son arkadaşıma ;
Baha : tamam , hadi gidelim .
Dedim ...
Geçirilen zaman : 41 yıl
istek sayısı : 0
Beyazı görme : 2 ay
Oda : yatak , koltuk , masa ve üzerindeki eşyalar , 1 kitaplık , 1 parçalanmış kitaplık , parçalanmış telefon , koşu bandı
Siyaha çevirme : 11 ay
Siyaha çevirdikten sonraki meditasyon: 36 yıl 8 ay : 83,4 büyü gücü
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Hiçlikten, zirveye
Fantasibir adamın öldükten sonraki yaşadığı acı ve tatlı yaşantılar ...
