Merhabaaaa yeni bölüm geldii.
Oy vermeyi unutmayınnnnn💫💞💫💞
Kurgum nasıl gidiyor sizce?
_________________________________________
Ahenk'ten
Arkama döndüm ve karşımda nerdeyse iki katım bir erkek vardı ve gözleri koyu mavi ve açık mavi karışımı parlıyordu. Gözlerini görmemle bir kez daha çığlık attım. Arkama döndüm ve koşarak ilerlemeye başladım işin kötü yanı önümü göremiyordum. Ve nereye gittiğime dair hiç bir fikrim yoktu.Arkamdan onunda koşma sesleri geliyordu. Bi anda anlayamadığım bir hızla önüme geçti ve bana doğru gelmeye başladı. Geri geri giderken uçurumun oraya geldiğimizi fark ettim ve geri geri gitmeye devam ettim. Bir kaç adım atsam uçurumdan düşecektim. O ise bana bakmaya devam ediyordu ve konuşmadan üstüme üstüme gelmeye devam ediyordu. Bir kaç adım daha geriye gittim ve bir ayağım boşluğa geldi tam düşecekken. O belimden tuttu ve kendine çekti. Korksamda yüzüne baktım ve mavi parlayan gözlerine ek tedirgince bakıyordu ve korkmuştu.
Bi dakika ne sana bişey olmasından mı korktu yoksa.
Cidden niyeydi bu korku. Ben düşünürken bi anda "Ne yaptığını zannediyorsun sen?! Ya düşseydin o zaman ne olacaktı biraz daha dikkat etsene!!" Diye bağırdı. Ne oluyor lan şu anda. Sanki karşımda mavi parlatan gözlü birisi yokmuş gibi "Sen üstüme üstüme geldin benim ne suçum var?! Uçuruma kadar kovalayanda sensin?" dedim. Bana garip garip bakıyordu. "Cidden şu an bunları mı sorguluyorsun" dedi. "Sanane be sana mı kaldı benim düşüncelerim?! Hem bıraksana beni artık" diye cırladım. Sanki hala belimden tuttuğunu yeni fark eder gibi silkelendi ve uçurumdan uzaklaşıp beni bıraktı. "Sen kimsin ve benden ne istiyorsun. Ayrıca beni görünce diz çökmeyen ilk kişi sensin neler oluyor bu nalet yerde. " diye sorunca sırıtmaya başladı ve "Sonunda asıl soruları sorabildin"dedi. Yine ne oluyordu yaa. "Öncelikle ben Ateş, Ateş Kara. Senden bişey istemiyorum biz ikimiz seçilmişleriz. Ve kurt adamız. İkimiz hepsinden üstün olduğumuz için diz çöküyorlar. Ama ikimiz eşit olduğumuz için diz çökmüyorum." Dedi. Kamera şakasımı lan bu, ne saçmalıyordu."Ne saçmalıyorsun sen komik şakaydı bay bay" dedim ve arkamı dönüp yürümeye başladım.
Giderken bir anda kolumdan çekilmemle neye uğradığımı şaşırmıştım. Ateş beni geri olduğum yere çekmişti ve gitmiyim diye kolumu tutuyordu. "Ne var ne istiyosun yine" dedim ve dik dik bakmaya başladım daha doğrusu bakmaya çalıştım."Birincisi bunlar şaka değil. İkincisi kurt adamlarız bunu kabul et ve son olarak da üçüncüsü seçilmişleriz yani herkesin sorumluluğu bizde olucak" dedi. Hadi ama şu an cidden bir dizide gibi hissediyordum bu tarz kurt adam filmlerini dizilerini çok izlerdim ve şu an bunlar başıma geliyor olamazdı. Hem gerçekte yoktu ki doğa üstü yaratıklar imkansızdı resmen. "Saçmalamayı kes artık doğa üstü hiç birşey gerçek değildir." Karşımda resmen sabır dileniyordu "Sabır Ahenk sabırr" dedi ben hiç geri kalırmıyım aslaa "Asıl bana sabır Ateş sabırr"dedim. İlk önce bi gülecek gibi olsa da kendini toparladı ve "Bak bunları kabul etmek zor farkındayım ama kabullenmek zorundasın. Hem gözlerimi nasıl açıklayacaksın o zaman" demesiyle bir an kala kaldım
Ne diyeceksin acaba çok merak ediyorum Ahenk.
Bi sus be şükufe bi sus yaa. Bulucam ben bir şeyler dur iki dakika.
"Kabul etmek zorunda felan değilim ben tamam mı. Ayrıca gözlerinde lens felandır. Beni ilgilendirmiyor beyfendi beni ilgilendirmiyor." Dedim.
Ahh salak kız ya o nasıl bir kendini savunma tarzıdır ya.
Sus bi şükufe ya
Bana sanki dünyanın en saçma şeyini söylemişim gibi bakıyordu şu an ve yüz ifadesi çok komikti. "Ne diyosun sen ya. Tamam kabul gerçekler biraz garip ve ağır şeyler ama lens nedir ya" dedi bi yandan da elleriyle hareketler yapıyordu. Bi dakika lan biz ne ara yakın oldukta sanki kurt adamlar ve mavi parlayan gözü yokmuş gibi rahat rahat atışıyorduk böyle "Ya bi git işine ya kamera şakan mükemmel oldu merak etme! Ama beni sal artık tamam mı? yeter be!" diye bağırdım ve o anın siniriyle tüm gücümle ittirdim onu. Beklemediğinden mi yoksa güçlü müydüm bilmiyorum, ama yerinden sendeleyip bir kaç adım geriye gitmişti. O an gözünde yine bir endişe gördüm ve gözlerime odaklanmış bir şekilde bakıyordu. "Tamam bak sakin olman gerekiyor sakin ol" diyerek yavaş yavaş bana doğru yaklaşıyordu. Yine sinirleniyordum "Yaklaşma bana ve beni rahat bırak artık" dedim. "Tamam, tamam sakin ol gidiyorum sadece sen eve gidene kadar uzaktan bakıcam sana." Dedi ahh hadi ama bi sal beni artık ya. Neyse bu da birşeydir."Tamam ama yaklaşma bana ve konuşma."dememle başıyla beni onayladı ve bir kaç metre gerime gitti.
Ben ormanda yürüyordum ve Ateş arkamdan geliyordu ama konuşmuyordu ve çok yaklaşmıyordu. Yanlış yola saparsam uyarıyordu ve ne tarafa gitmem gerektiğini söylüyordu o kadardı. Yürüyüş yolunu gördüm ve arkamı dönmeden "Tamam gelme artık yeterli" diyip yoluma devam ettim. Evime yaklaşmıştım arkamı döndüm ve baktığımda yürüyüş alanının girişinden bana bakan bir çift parlayan mavi gözler vardı. Boşverip evime girdim ve kapımı kilitledim. Odama gidip pijamalarımı giyindim ve düşünmeye başladım. Ama işin içinden çıkamıyordum ya bu çok büyük bir şakaydı ya da ben deliriyordum. Başka bir açıklaması olamazdı yani umarım. Bu arada müzik çalarım Ateşten kaçarken düşmüş olmalıydı çünkü hiçbir yerde bulamamıştım. Düşüncelere daldıkça başım ağrıyordu o yüzden uyumaya karar verdim ve yatağıma girip kendimi karanlığa bıraktım.
_________________________________________
Evetttt bölümümüz bitti ve esas kısıma geçiş yapıyoruz yavaş yavaşş.
Oy vermeyi unutmayınnnnnn.💞💞
Takip ederseniz hesabımı mutlu olurumm💫💫💫💫💫💫
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kehanet/Seçilmişler (ARA VERİLDİ)
FantasyYetiştirme yurdundan ayrılmak zorunda olan genç kız yıllardır çalışıp biriktirdiği parayla ormana yakın bir ev satın alır. Ama burda garip giden birşeyler vardır. Evine ve çevresine alışmaya başlarken bir şeyler ters gidiyordur komşuları tuhaf davra...