Yeni bir bölüm daha geldi. Deprem bölgesinde olanlara yakınları o yerlerde olanlara geçmiş olsun dileklerimi söylüyorum. Umarım hepbirlikte toparlananiliriz.
Oy vermeyi unutmayın.
İyi okumalar.
_________________________________________Ahenk'ten
Ateş kapıyı açtı ve dışarıya çıktık bizi görünce direk yanımıza gelip diz çöktüler. Ateş "Kalkabilirsiniz." Dedi ama hala kalkmamışlardı neden ki. Ateş' e baktım o da bana bakıyordu haa benimde mi söylemem gerekiyordu "Kalkabilirsiniz." Dedim. Dememle hepsi ayağa kalkıp etrafımıza geçtiler arabaya doğru gittik araba kapısını birisi açtı.
Arabaya bindik ve markete doğru gitmeye başladık. Markete gelince Ateş yeniden kucağına aldı ve benimle birlikte markete girdi korumalar kapıda kaldılar. Ateş ilerlemeye başladı o sırada gözüme market arabaları çarptı. Ateş'e döndüm ve "Ateş, beni market arabasına koyup gezdirsenee." Dedim. Bir yandanda tatlı tatlı bakmaya çalışıyordum. Ateş ilk bana baktı sonra hafif gülerek. "Hay hay başımın tek ve en tatlı belası." Dedi.
Buda dünden hazır. Sana karşı biş değil benden demesi.
Bi sus kızım ya ne saçmalıyosun. Market arabasına beni koydu ve sürmeye başladı o sırada içeceklerin yanından geçiyorduk. "Dur dur içecekte alalım." Diyip içeceklere uzandım. Ateş'de durmuştu zaten. Bir tane kola aldım. Bi tane de fanta alıcakken oturarak aldığım için uzanamadım hafif kalktım, ve alıp arabaya koyucakken elim bi şişeye çarpmıştı. Ben kafama düşmesini gözlerim sıkarak beklerken hiç bişey olmayınca yavaşca gözlerimi açtım.
Ateş şişeyi tutmuştu geri yerine koydu ve "Ahenk, çok sakarsın biraz daha dikkat et. Bir gün kendine ciddi bir zarar vericeksin." Dedi. "İyide bilerek yapmıyorum ki hem bunlar daha ne ki. Eskiden üç katıydım. Göbek adım sakar benim bilmiyormuydun." Dedim hafif gülerek. O da bana gülerek baktı ve sürmeye devam etti. Birkaç şeye daha baktık ve sonunda çikolata reyonuna gelmiştikk.
Ahenk kendini kaybetme sakın.
Tamam şükufe bi dur ya çikolatalarla arama girmesene.
Tamam bişey demedim ama abartma sen yinede.
Tamam ya ne abarttın ne yani bi oturuşta 50 paket çikolata bitirebiliyosam sonra da hastanelik oluyorsam. Ne olucaktı ki sanki. Hem çikolata bu borumu?. Neyse ben bi 100 tane felan çikolata almıştım sonra da lazım olurdu heralde yani. Ateş ise şaşkınca bana bakıyordu. "Ahenk bunları bitirebileceğine emin misin sen. Kaç aylık alıyosun. Stok yapıyorsan alma yine geliriz bozulurlar." Dedi ama beni bilmiyordu.
"Ateş, ben bir oturuşta 50 çikolata bitirebiliyorum. Bunlarda bana 3 4 gün yeter işte her gün 20 25 tane yersem anca oluyor." Dedim. Ateş sanki korkunç bişey demişim gibi bana bakıyordu gözleri büyümüştü. "Ahenk saçmalama hastanelik olursun. Hem sağlığın için zararlı olmaz." Dedi ve çikolataların yarısını geri koydu. "Heyyy onları niye geri koyuyorsun." Dedim. "Ahenk, o kadar çikolata zararlı. Bunlar bitince yine alırız ama hepsini bi anda yiyemezsin. Eğer itiraz edersen hepsini geri koyarım." Dedi.
İtiraz etmedim çünkü yapardı. Gıcık ya ne güzel çikolata yiyicektim ben. Neyse artık yapacak birşey yoktu. "İyi o zaman makarna alalım ve eve gidelim canım çekti." Dedim kafasıyla onayladı ve makarnayıda alıp kasaya gittik. Kasadaki geçen gün ki kurt olan kadındı. Bizi görünce ilk bi şaşırdı ama sonra etrafına bakındı bende bakındım kimse yoktu. Diz çöküp "İyi günler efendim." Dedi.
"Kalkabilirsin."
"Kalkabilirsin."
Aynı anda konuşmuştuk Ateş'le.Birbirimize baktık ve kasiyere geri döndük. Kasiyer bize bakmamaya çalışarak ürünleri geçiriyordu. Ürünler bitince "340 lira efendim." Dedi ben kartımı uzattım. O sırada bir kart daha uzatılmıştı. "Ateş benim için alıyoruz ben öderim." Dedim. "Benim yanımdaydan sana para ödetmem Ahenk." Dedi. "Benim için alınmıyormu benim yediğimi sen niye ödüyosun." Dedim. "Uzatma Ahenk ben ödüyeceğim." Dedi benim kartımı aldı ve kendi kartını verdi. Para çekilince benim kartımı bana geri verdi.
Somurtmadan edemedim ama neyse o kadar çikolata almıştık gerçi onada karıştı orası ayrı bişeydi. Ateş beni kucağına aldı ve marketten çıktık. Korumalar yanımıza geldi tam eğiliyorlarken insanların buraya geldiğini fark ettim, "Eğilmeyin insanlar geliyor." Dedim anında ayağa kaktılar ve baş selamı verip Ateş'in elindeki poşetleri aldılar. Hem poşetleri hem beni nasıl taşımıştı bu adam o kadar kaslı mıydı?. Gerçi kurt adam ve seçilmiş ne bekliyordum ki.
Arabaya bindik bizden ayrı iki ara koruma vardı bide bizim arabada Ateş'in sağ kolu Ercan vardı arabayı o sürüyordu. Arabalara bindik ve ilerlemeye başladık o sırada regl günüm yaklaşıyordu ve ben özel ihtiyaçlarımı almamıştı. Aklıma gelenle "DUR!" diye bağırdım bir anda. Ercan fren yaparken, Ateş elini önüme koymuştu emniyet kemeri takmıyordum biz arkadaydık Ateş'le. Ateş "Ne oldu Ahenk. Bi anda niye bağırıyosun." Dedi.
"Özür dilerim bi an ses tonumu ayarlayamadım. Markete geri dönmemiz lazım." Dedim. "Neden bişey mi unuttum adamlara söyleyelim alır gelirler." O hiç olmazdı. Utanmıyordum bundan ama şu an acayip garip bir durumdaydım. "Olmaz onlar gidemez hatta sende gelemezsin marketin önünde beklersiniz benim." Dedim. Tek kaşı havaya kalktı ve "Tek başına yürüyemeyeceğini biliyoruz ve bunu konuştuk. Ne alıcaksın ki?" Diye sordu. Ercana bir bakış attım ve Ateş'in kulağına yaklaşıp "Özel günüm için gerekli birkaç bişey almam lazım. Unuttum kusura bakma." Dedim.
Kafasıyla onayladı ve "Tek gidemezsin ben gelirim seninle. Yürüyemezsin." Dedi. Hadi ama ya off başka şansım yoktu "Tamam." diyerek kafamı salladım. Markete geri geldik. Ateş beni yeniden kucağına aldı ve markette kucağında geziyordum ahh hadi amaa. Neyse pedlerin olduğu reyona geldik ve ben iki tane aldım ve "Gidebiliriz." Dedim kafa salladı. Kasaya yeniden gittik. Kasada bu sefer insan bir erkek vardı.
Bizi görünce garip garip baktı pedleri geçirirken de dik dik bakıyordu. İstemsiz kıpırdandım huzursuz olmuştum. Ateş bana baktı ve tek kaşını kaldırdı. Bu da iyiki bi tek kaç kaldırabiliyordu hani. Bir bana bir kasadaki çocuğa baktı ve çocuğa sert ifadesiyle dik dik bakmaya başladı böyle bakarken dışardan çok soğuk kaba ve ser gözüküyordu gözleride sinirlenince veya tanımadıklarına bakarken kararıyordu sanki iyi yönünü sadece istediği kişilere gösteriyordu. Ben bunları ne ara fark ettimde ezberledim lan.
Sende boş değilsinde neyse hadi.
Şükufe bi sus ya sende hep bu anlarda araya giriyosun yani aaa. Neyse çocuk bakışlarını bizden çekmişti. Parayı ödedik ve arabaya geri bindik insanlar olduğu için eğilmemişlerdi. Arabada giderken bu gün fazla güç harcadığım için uykum gelmişti. Sanırı ayağıma yüklendim sabah biraz sızlıyor ama neyse. Uyanıklıkla uyku arasındayken üzerime bişey örtüldüğünü hissettim. En son duyduğum şey "Bu gün kendine fazla yüklendin ama çok tatlıydın. Şimdi uyu bakalım." Olmuştu.
_________________________________________Oy vermeyi unutmayınn.
Umarım kurguyu hoşunuza gidiyordur.
Fikir veya düşüncelerinizi yazınnnn.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kehanet/Seçilmişler (ARA VERİLDİ)
FantastikYetiştirme yurdundan ayrılmak zorunda olan genç kız yıllardır çalışıp biriktirdiği parayla ormana yakın bir ev satın alır. Ama burda garip giden birşeyler vardır. Evine ve çevresine alışmaya başlarken bir şeyler ters gidiyordur komşuları tuhaf davra...