Giderken dahi varlığını hissettirebildiğin için, sana minnettarım.

156 27 3
                                    

"Giderken dahi varlığını hissettirebildiğin için, sana minnettarım."

*

*

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


*

Min Yoongi:

''Keşke açık bir kafe olsaydı."

Memnuniyetsiz değildim, yorulmuş sayılmaz, üşümenin yanından dahi geçemezdim. Yine de Jiminle beraber aynı yolda yürümenin mutluluğunu tam olarak yaşıyamıyordum. Çakıllıydı sanki, suskunluğu ayaklarımın birbirine dolanmasına sebep oluyor, düşersem dizlerimin kanayacağını sonuna kadar hissettiriyordu. ''Üşüdün mü yoksa?" diye sormuştu dakikalardır mıhlanmış gibi duran dudaklarını aralayarak, bedenini hafifçe üzerime doğru döndürürken.

Omuzlarında ki o incecik gömlekle; yanakları kızarmış, burnu hafiften pembeleşmiş bir edayla duruyordu karşımda. Benimse üzerimde kalın bir ceket yer edinmiş, ellerim ceplerimde sıcacık kalmıştı. Kimin daha çok üşüdüğü bas baya ortadayken, böyle bir soru sorması; yüzümde hafif bir tebessümün peydahlanmasına sebep olmuştu. ''Hayır, Jimin." tıpkı onun gibi duraksamış, hızlıca bedenine doğru dönmüştüm. ''önce sen dönüp de bir baksana şu haline, donmak üzeresin."

Ben gerçekleri yüzüne vurana kadar, üşüdüğünün farkında değildi sanki bedeni. Gözle görülür bir şeklide titrediğindeyse, yüzümde ki tebessümün hızlıca silindiğini hissedebiliyordum. Yakınlaşmak istedim, ve bu yakınlaşma arzusu hızlıca önünü kapattığım montumun fermuarına doğru yönelmeme sebep oldu.

''Aklımdasın tanrım.'' diye mırıldanıyordu, kahvelerini saniyelikte olsa mavinin en koyu tonlarından birine bürünen gökyüzüne doğru çevirirken. anlaşılan o ki, inançlı biriydi. Merakla ''Üşüdüğünde aklına ilk Tanrı mı geliyor yoksa?" diye sorduğumdaysa, önünü açtığım montumun içerisine doğru çekiştirmekle meşguldüm bedenini. İtiraz etmemişti. Hoş bir tebessümle bana sarıldığında, ve bende tek bir montla ikimizin de üzerini örtmeye çalıştığımda, hafifçe mırıldanmıştı.

''Pek de öyle sayılmaz aslında."

''Nasıl sayılıyormuş peki?" Onun yanındayken gülümsüyordum. mutlu olduğunda, kahkalarına ortaklık etmek içindi büyük tebessümlerim. mutsuzken de dudaklarının yukarı doğru kıvrılması adınaydı kırık gülüşlerim.

''Üşüyorum.'' demişti parlak kahvelerini ince dudaklarıma doğru indirirken. Farklı bir atmosfer sezemedim, zira parlak gözlerinde sadece gülümseyişlerimi izlemek istermiş gibi hoş bir tını gizliydi. Merakla bekledim cümlelerini, ve o minik bir iç çekişle devam ettirdi yarım kalan kelimelerini. ''Çünkü bazen tanrıyı unutabiliyorum. O sadece varlığını hatırlatıyor."

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Sep 24, 2023 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

BLEEDİNG ' YoonMinHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin