The Revenge | Taekook

12|" Senin Olmaya Geldim..."

Merhaba! 

Nasılsınız? 

Güzel ve soft bir bölümle sizi baş başa bırakıyorum. 

Keyifli okumlar <3

***

Eve döndüğümüzde Jungkook'un benden dilediği özürlerin ardından Alfamın kolları arasında yukarı, odamıza, çıkmıştık. Jungkook bir süre beni ve bebeğimizi sevmişti. Başını karnıma koymuş ve sürekli karnımdan öpmüştü. Ben de Alfamın saçlarını okşamış ve yüzümden silinmeyen gülümsememle yakışıklı yüzünü izlemiştim. Güzel ve affedici bir akşam olmuştu herkes için. Yıllardır taşıdıkları  kırgınlıklardan ve kızgınlıklarından kurtulmuşlardı. İçim şimdiden o kadar rahattı ki yüklerimden kurtulmuş gibi hissediyordum. Mutlu ve huzurluydum. 

Ta ki; bedenimin ısındığını ve yandığımı hissedene kadar. 

Jungkook beni kokusuyla işaretlediği ve sürekli yanımda olduğu için şu ana kadar iyiydim. Bugünü çok sakin geçirmiştim. Ayrıca benim kızgınlıklarım daha çok duygusal boyutta olurdu. Sevişmekten çok sarılıp sarmalanmak isterdim. Güvende olduğumu hissetmek isterdim. İstekli olduğum zamanlar daha nadirdi. Ancak şimdi kasıklarım yanıyor ve tüm bedenim istekle titriyordu. 

Omegalar hamileliklerinin ilk aylarında kızgınlık geçirebiliyorlardı. Ben de hamileydim ve kızgınlığa girmiştim. Muhtemelen birkaç ay sonra kızgınlığa girmeyecektim. En azından doğuma kadar. 

Jungkook beni odamıza getirip yatağa bıraktığında duş alacağını söylemiş ve banyoya girmişti. Banyodan su sesleri gelirken gözlerimin önüne gelen görüntülerle sızlandım. Jungkook'un bir kapı uzağımda ve çıplak olduğunu düşünmek bana hiç iyi gelmemişti. Gerçi kızgınlıkta olmasam da alfamın vücudundan etkilenirdim. Alfamı seviyordum ve bu gayet doğaldı. 

Hamilelikten miydi emin değilim ama kendimi her zamankinden daha istekli hissediyordum. Kızgınlıkta olsam da bu kadar istekli ve cesaretli olamazdım ben. Şu an yapacağım şeyi asla ama asla yapamazdım. 

Yerimden yavaşça kalktığımda arkamın ıslandığını hissetmiştim. Alfamın yanına gidecektim. Bana dokunmasına, beni sarmasına ve rahatlatmasına çok ihtiyacım vardı. Omegam sürekli acele etmemi ve alfama gitmemi söylüyordu. 

Yavaş adımlarla banyo kapısının önüne geldiğimde bir an durmuştum. Jungkook'la bütün sorunlarımızı çözmüş ve her şeyi halletmiştik. Artık beni sevdiğini ve bebeğimizi de istediğini biliyordum. Yani durmam için bir sebebim yoktu. Her şeye çok geç kalmıştık zaten, artık beklemek ve geri çekilmek istemiyordum. Bütün bedenim Alfam için tir tir titrerken bekleyemezdim de zaten. 

Kapıyı açtım. 

Banyodan yükselen sıcak buhar yüzüme vurduğunda yutkundum. İçerisi tamamen Alfamın feromonlarıyla doluydu ve anlık olarak bu eşsiz kokuyla başım dönmüştü. Çok taze ve ferah kokuyordu. Uğruna her şeyimi feda edebileceğim kadar güzel kokuyordu. 

Bir süre kararsızlıkla dikildim kapının önünde. Ardından yavaşça içeri girdim ve kapıyı kapattım. Arkamı döndüğümde Jungkook'un buhar yapmış olan duşakabinden görünen çıplak bedenine bakakaldım. Bana arkası dönüktü. Buharlar yükselen sıcacık su çıplak ve pürüzsüz bedeninden aşağıya süzülüyordu. Kaslı kollarını kaldırmış saçlarını yıkıyordu. 

Bakışlarım daha da aşağıya kaydığında kaslı ve iri bedenine göre ince kalan beline baktım. Bakışlarım oradan sıkı kalçalarına ve kaslı bacaklarına indi. Baştan aşağı açlıkla süzüyordum bedenini.