otuz üç

184 25 15
                                    

"Soru basit." dedi başını sallayarak. "Beni seviyor musun sevmiyor musun?"

Nefes alışverişim ve kalp atışım hızlanırken dudaklarımı birbirine bastırdım. Ona karşı bir türlü engelleyemediğim hislerim vardı ama bunu söylersem giderdi. Ona hislerimi söylediğimde beni elde ettiğini fark edip giderdi. Erkekler hep böyle yapardı çünkü..

"Tamam." dedi sessizliği bozarak. Sert bir tonda konuşmuş ve bir adım gerilemişti. "Sessizliğini olumsuz bir cevap olarak kabul ediyorum."

Başını aşağı yukarı sallarken korkuyla gözlerine baktım. Onunla konuşmaktan korktuğum gibi gitmesinden de korkuyordum.

"Benim söyleyeceğim başka bir şey yok, gidiyorum içeri."

Arkasını dönüp hızlıca giderken şaşkınca baktım. Öfkeliydi, nedenini bilmesem de fazlasıyla öfkeliydi. Belki de başka bir şeye olan sinirini benden çıkarıyordu ama sebebi her neyse gitmesi canımı acıtıyordu.

"Yanlış soruyu sordun cevap bekliyorsun." dedim arkasından bağırıp. Olduğu yerde durup bana dönmediğinde birkaç saniye sessiz kalıp ne diyeceğimi düşündüm. Soğuktan titreyen çenemi bastırmaya çalışarak, derin bir nefes alıp soğuk havayı çektim içime.

"Bana güveniyor musun, diye sorsaydın gitmeni anlardım ama sen yanlış soruda arkanı dönüyorsun."

Alay eder gibi gülerek döndü bana. Saçlarına düşen ve etrafında savrulan kar tanelerinin arasında mükemmel görünüyordu ama hissettirdiği şeyler o kadar da mükemmel değildi. Beni arafta bırakmış, sanki uçurum kenarında bi' başıma bırakıyor gibi hissettiriyordu.

Başını sallayıp birkaç büyük adımda yanıma geri döndüğünde başımı eğdim hafifçe. Sinirli ya da alay eden yüzüyle karşılaşmak istemiyordum.

"Jay'e çok mu güvendin?"

Sesini yükseltmemek için ekstra bir çaba harcadığının farkındaydım ve bu şekilde öfkesini bastırması daha da kötü hissetmeme neden oluyordu, bağırsa öfkesini atabilirdi ama kendine zarar veriyordu.

Onun söyleme şekline odaklanmayı bırakıp kaşlarımı çattım. "Jay nereden çıktı?"

"Arin, lütfen sadece cevap ver." dedi titreyen çeneme bakıp kaşlarını çalarken. "Jay'e çok mu güvendin de onun kollarında sarhoş oldun?"

Dişlerimi sıktım çenemdeki titremeyi bastırmak için. "Jiyeon'la flörtleşmenin bitmesini mi bekleseydim sarhoş olmak için?"

Başını salladı aşağı yukarı, bunu söyleyeceğimi tahmin etmiş olmalıydı. "Ayrıldım." dedi kısaca. "Ayrılık konuşması yapıyordum sen Jay'in kollarındayken."

Ne diyeceğimi bilemeyip sessiz kaldığımda dişlerimi sıkıyordum çenemi durdurmak için. Haksızdı, bunca zaman bana olan ilgisinden bahsedip o kızla sevgili kalmıştı. Aralarındaki ilişki, bir ilişkiden çok uzak olsa da sonuçta bir sevgilisi vardı. Bunca zaman onunla olmasına rağmen benim Jay'le olan birkaç saatlik yakınlığım onu rahatsız ediyordu.

Kendimi sıktım ve omuzlarımı büzdüm ısınmak için.

"Fermuarını kapat." dedi montumu işaret edip.

Ona bakmadan omzumu silktim. Yapmak istemiyordum, ellerim ceplerimde olduğu halde üşürken dışına çıkaramazdım.

"İçeri gidelim, orada konuşalım." dediğinde başımı iki salladım. Bizimkilerin önünden geçip de başka bir yerde oturmak saçma olurdu, zaten onlar içerdeyken burada konuşmaya çalışmak da garipti.

lemonade ❧ yeonjunHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin