on altı

205 33 43
                                    

Yeonjun kendini kafenin koltuğuna atarken Kai ona ters bakışlarını atmayı ihmal etmemişti.

Taehyun gergince ortalıkta dolaşıp duruyor arada bir bar tezgahının arka tarafında tezgaha yaslanmış Lola'ya bakıyordu.

"Beomgyu'ya Soobin ve Arin konusunda gaz verme."

Lola kaşlarını çatıp ona baktı. "Gaz vermiyorum, kendi fikrimi söylüyorum."

"Söyleme o zaman!"
Taehyun istemsizce sesini yükselttiğinde Kai tedirgince Yeonjun'a yaklaştı. "Bunlar da bu hale geldiyse sıçtık."

"İstediğin ayrılmaları değil miydi zaten?"

Kai göz devirip onun koluna tutundu. "Öyle ayrılmaları değildi be!" Fısıldayarak bile çirkeflik yaptığında Yeonjun göz devirdi.

Lola birkaç saniye Taehyun'a baktı sessizce. Taehyun toparlamak istercesine birkaç adım attı ona doğru.

"Hoş değil Lola. İkisinin de birbirini arkadaş olarak gördüğüne eminim. Eğer onlar böyle düşündüğümüzü bilirlerse mesafe koyacaklar birbirlerine ve hepimizi etkiler bu."

Lola umursamıyormuş gibi bakındı etrafına. Her ne kadar yüzü düşmüş olsa da sinirle bir şeyler söylemek istemiyordu. "Bağırmana, beni kırmana gerek yoktu bu konu için."

"Biliyorum, özür dilerim."

Kai, Yeonjun'dan ayrılıp şaşkınca ona baktı. "Bu kadar çabuk mu barışacaklar?"

"Ne yapsınlar nükleer bomba mı atsınlar birilerine?"

Kai onaylamaz bir yüz ifadesiyle başını iki yana salladı. "Bir kere Arin'le Hyunjin'in kavgasına denk gelmiştim.." diyerek uzaklara dalar gibi yaptı. "Arin gemileri karadan yürütüp bırak İstanbul'u Yunanistan'ı bile aldı o kavgada. Sonra da bir hafta konuşmadı Hyunjin'le."

Yeonjun onun epik anlatışına sırıtıp başını salladı. "Sonra?"

"Sonra gitti özür diledi."

Yeonjun dudaklarını birbirine bastırıp başını aşağı yukarı salladı. Hafiften uzağa bakarak alaycı bir gülümseme takınmıştı. "Bu kız hep böyle salaktı değil mi?"

Yeonjun aptal bir gülümsemeyle Kai'ye bakarken Kai de gülümsedi. "Evet. Bu doğduğunda kulağına adını fısıldamak yerine 'Enayi!' diye fısıldamışlar."

İkisi de gülerken Yeonjun başını hafifçe yana yatırıp kafenin cam kapısından dışarıyı izledi. Kai birkaç saniye ona baktı ve ardından gülüşünü kesip işaret parmağını Yeonjun'a doğru salladı. "Güldüm diye yumuşadım sanma ha! Hâlâ sevmiyorum seni!"

Yeonjun kaşlarını kaldırıp sırttı.  "Ya n'olur sev Kai ya! Sen sevmezsen ölürüm biterim ben!"

Kai ona doğru bakıp dalga geçtiğini anlayınca omzuna vurdu hafifçe. "Irz düşmanı!"

Yeonjun ne olduğunu anlamadan kaşlarını çattığında Kai kollarını göğsünde bağlayıp arkasına yaslandı. "Kızımı öptün sen ya!?"

"Ne zaman?" Yeonjun şaşkınca Kai'ye baktı.

"Sims'te!"

Birkaç saniyelik gergin bakışmanın ardından Yeonjun rahatça nefes verip arkasına yaslandı. "Onu diyorsun sen.."

Kai ısrarcı bir tavırla başını sallarken öfkeli duruyordu. Yeonjun onu takmadan sırıttı. Sims'teki Arin'in buna izin vermiş olması ona komik gelmişti. Oyun yeterince gerçekçi değildi demek ki..

"Evden atmıştın değil mi beni?"

"Evet." dedi Kai övünür gibi omuzlarını kaldırarak.

"Sen bizim eve gelince ben de seni kovacağım. Giremezsin bundan sonra!"

lemonade ❧ yeonjunHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin