lemonade ❧ yeonjun

yirmi bir

"Sen de bi' net ol artık."

Taehyun'a bakıp başını salladı Yeonjun. "Deniyorum."

Onun ses tonundaki tekdüzelik yüzünden derin bir nefes alıp baktı onun yüzüne. Kötü hissettiğinin farkındaydı, kendisi de kötü hissediyordu. Özellikle de Arin için üzülüyordu.

Ona yardım etmelerine izin vermemesi Taehyun'un sorumlu hissetmesine neden olmuştu. Dün gece konuyu Lola'yla konuştuğunda o Arin'le konuşacağını söylemişti ama Arin okula gelmemişti.

Masadaki karton kahve bardağıyla oynayan Yeonjun'a baktı bir kez daha. Dalmış gibi görünüyordu.

"Ne düşünüyorsun?"

"Ona acıdığım için umursadığımı söyledi." dediğinde Taehyun şaşkınca kaşlarını kaldırdı. Ardından kollarını masaya yaslayıp Yeonjun'a biraz yaklaştı. "Sen ne düşünüyorsun?"

"Bilmiyorum." Ardından iç çektiğinde Taehyun alt dudağını dişledi. Aslında o Yeonjun'un Arin'e gerçekten hisleri olduğuna inanıyordu ama konu Yeonjun olduğu için hisleri ne kadar uzun süre devam eder bundan emin olamıyordu.

Yıllardır hiç onu birisi hakkında böyle derin düşüncelere dalarken görmemişti ve bu Taehyun'a ümit veriyordu.

"Dün siz gittikten sonra Hyunjin bana Arin ve senin aranda bir şey olup olmadığını sordu. İnkar ettim ama her an Beomgyu'nun kulağına gidebilir." Taehyun suratı asık da olsa endişeli gözlerle bakıyordu Yeonjun'a. "Bu yüzden bir an önce kendinden emin ol, Arin'le konuş ve başkasından önce siz söylemiş olun."

Yeonjun dudaklarını birbirine bastırıp baktı Taehyun'a. "Nasıl emin olacağım Tae? Yapamıyorum, bilmiyorum ne hissettiğimi!"

Taehyun göz devirip masaya eğildi. "Aşk işte abi aşk!" dedi hafifçe masaya vurarak. "Zor değil anlaması."

Yeonjun başımı iki yana sallayıp saçlarını geriye doğru attı. "Zor."

"Jiyeon ve Arin'i aynı kefeye koyabilir misin?" dedi Taehyun kendine has gülümsemesiyle.

Yeonjun kaşlarını çatıp ona baktı. "Çok farklılar."

"Farklı olan ne?" Taehyun ona tek kaşını kaldırıp bakarken Yeonjun omzunu silkti. "Biliyorsun işte, tanıyorsun ikisini de."

Taehyun başını iki yana sallayıp Yeonjun'a baktı ısrarla. "Sana göre farklı olan ne?"

Yeonjun derin bir nefes alıp alt dudağını kemirirken bakışlarını masada bir noktaya sabitlemiş düşünüyordu.

"Arin birini kendisi olduğu için seven birisi. Beomgyu, Hyunjin, Lola.. Hepsini de kendileri olduğu için seviyor. Popülerler, güzel ya da yakışıklılar diye değil." dediğinde Taehyun hafifçe gülümsedi.

"Sen de mi kendin olduğun için sevilmek istiyorsun?"

Yeonjun birkaç saniye duraklayıp baktı ona. "Bilmiyorum ama sanırım ben.."

"Hmhm." Taehyun başını aşağı yukarı hızla sallayıp devam etmesi için teşvik etmeye çalıştı.

"Arin'in onu sevmeme izin vermesini istiyorum."