lemonade ❧ yeonjun

on yedi

Yeonjun gergince alt dudağını dişleyip sahadaki kızların voleybol filesini toplasını izledi.
Hae'nin gösterdiği kızla konuşmak, onun doğru söyleyip söylemediğini bilmek istiyordu.

Dediğine göre, Hyunjin daha birkaç ay önce okullar yeni açıldığında, bu kızın hikayesine yanıt verip bir süre konuşmuştu. Okulun içinde de bu kızla görüştüğünü hatta Arin genelde sınıfta olduğundan ruhunun bile duymadığını söylemişti.

Eğer böyle bir şey gerçekse ve Yeonjun bunu kanıtlayabilirse Arin ve Hyunjin'in barışmasının imkansız olacağını biliyordu. Buna en çok da Beomgyu'nun sevineceği ortadaydı.

Kız soyunma odasının olduğu tarafa doğru geçtiğinde Yeonjun tribünden kalkıp hızlı adımlarla takip etti onu. Yalnızken fırsatı değerlendirmeliydi.

"Çok iyiydin!" Kızın arkasından seslendiğinde koridorda yalnızca ikisi vardı.

Kız yavaşça arkasını dönerken kaşlarını çatmıştı. Yeonjun'u gördüğünde ise şaşkın bir gülümseme oluşmuştu yüzünde. "Ben mi?"

"Evet." dedi sırıtarak kıza doğru adımlarken. "Antrenman boyunca seni izledim, harika oynuyorsun."

Kız gülümseyip aşağı yukarı salladı başını. "Sağ ol."

Ne yapacağını bilemeyip aptalca gülümserken Yeonjun'u işaret etti. "Sen de çok iyisin. Yıllardır takımdasın zaten."

Yeonjun başını aşağı yukarı sallayıp yan bir gülüş yerleştirdi yüzüne. "Böyle ayaküstü değil de oturup sohbet etsek.." Kız hayretle Yeonjun'a baktı. Üst sınıflardan, üstelik böyle popüler birinden bunu duymayı beklemiyordu sanırım.
"Sen de istersen tabii."

Kız hızlıca başını aşağı yukarı sallarken Yeonjun gülümsedi. "Taehyun'ların kafesini biliyor musun?"

"Chan'ın doğum gününün olduğu yer, değil mi?"

Yeonjun onu başıyla onayladı. "Bu akşam orada buluşalım mı?"

"Arkadaş ortamında mı yani?"

Kız şaşkında Yeonjun'a bakarken Yeonjun sırıtıp başını salladı. Tam da tahmin ettiği gibi kız popüleriteden hoşlanıyordu, Hyunjin'le konuşmasının sebebi de bu olmalıydı. Şimdi ise Yeonjun'un ortamında olmaya heves etmişti.

"Bekleyeceğim seni." Yeonjun gülümsediğinde
Kız başını aşağı yukarı salladı hevesle.

Yeonjun kolunu uzatıp onun yanağından makas aldığında ise gülümsemesi genişlemişti.

Kıza el sallayıp arkasını döndüğünde yüzündeki gülüş solmuş, sertçe yutkunmuştu.

Hızlı adımlarla spor salonundan çıkıp kapşonlu hoodiesinin uçlarını avuç içine topladı. Hafiften esen rüzgar saçlarını hareket ettirirken karmakarışıktı kafası.

Hae başlı başına bir dertken şimdi bu kız.. Eğer böyle bir şey gerçekten olduysa, Hyunjin Arin'i aldattıysa, bunu diğerlerine nasıl söylebilirdi ki?!

Beomgyu'nun direkt olarak Arin'i suçlayıp ani öfkeyle patlaması yaşayacağını çok iyi biliyordu. Arin'in ne hissedeceği konusunda tek bir fikri bile yoktu.