2.3- Gerçekler

12 2 12
                                    


Erva'ya gösterdiğim tepkinin biraz fazla olduğunu farkındayım ama o an sinirle söyledigimi o da biliyordu. Ama bana küstüğü için benimle konuşmadı hiç.

İstemsizce de olsa sanırım bağırarak onu kırmıştım. Herkesin içinde bağırmaya hakım yoktu. Bundan dolayı gidip özür dilemek istiyordum ama nasıl. Ve terslemesinden korkuyordum açıkçası.

Öğle arasıydı hepimiz kantinde oturuyorduk ama Erva inmek istememişti. Bana çok kırıldığı aşikâr dı, gidip konuşmak için ayağı kalktım. Herkesin bakışları bana döndü ne yapıcağımı sorarcasına.

"Gidip Erva'yı alıp geleceğim" dedim. Erkekler onaylayan sesler çıkardı, Mina " Bende geleyim mi?" Diye sordu.  "Gerek yok birşey konuşmam lazım zaten konuşacağım sonra da buraya getireceğim." Dedim, başını salladı.

Seri adımlarla kantinden çıkıp okula girdim. Sınıfımız 2. Kata olduğu için hızla çıktım tam sınıfa girerken farkında olmadan birine çarptım. Kafamı kaldırıp baktığımda Özge olduğunu anladım. İçimden sabır çeke çeke "Pardon" dedim.

Tabiki Özge yine cırladı. "Sen bana nasıl çarparsın!" Gibi sözler kulanarak bağırmaya başladı. Bende pardon demiştim sonuçta pek umursamadan sınıfa girmek için hamle yaptım ama kolumu tutuğu için pek işe yaramadı.

Sanki babasının okulu.

İç ses: üzgünüm ama evet babasının okulu.

Ay sus sen

Malesef babasının okulu olduğu için saç baş dalamıyordum. Çünkü hayalerim vardı benim bu okul bana lazım dı.

"Sen nasıl bana çarpıp hiç birşey olmamış gibi gidersin?" Dedi.

"Birincisi sana çarptım evet ve pardon dedim. İkincisi ne yapmamı bekliyorsun ayağına kapanıp özür dilememi falan mı? Eğer öyleyse üzgünüm ama bunu yapmam." Dedim bu tavrından dolayı baya sinirlenmişti.

"Evet tatlım benden özür dilemeni bekliyorum. Çünkü Ben haklıyım" dedi kendini beğenmiş bi biçimde.

"Üzgünüm ama bunu yapmayacağım." Dedim ardından "izninle işim var geçeceğim" dedim sanki olağan üstü birşey söylemişim gibi davranıyordu.

Tam birşey söylemek için ağzını açtı. Yanda hizmetçi vasfıyla kulandığı Eda atladı lafa "Özge boşver aşkım onun gibi varoşlar için boş yere dil dökme nefesine yazık." Dedi o an kendimi gülmemek için o kadar zor tutuyordum ki.

"Ah eda sende o pis nefesini boşa yormuyormusun aklına yazık ay doğru senin aklına avuca bile sığmaz" dedi Erva ne ara geldiğini bile anlamıştım. Ardından beni kolumdan
tutu ve çekiştirerek sınıfa soktu, arkamızdan ilayda ve Eda'nın söylendiğini duyabiliyordum ama umrumda değildi.

" Noldu da bu kendini beğenmişler sana laf atmaya başladı?" Dedi Erva.
" Seninle konuşmaya geliyordum birden Özge'ye çarptım sonra da olaylar gelişti." Diye açıklama yaptım.

"Benimle ne konuşacaksın?" Diye sordu.
"Sabah ki olay hakkında" diye başladım söze "Yani seni kırdım sanırım bilmiyorum anlamadım, sen yoruma öyle yazınca sinirlendim bi an ondan sana bağırdım kırdıysam özür dilerim beni biliyorsun her an herşeye patlayıp sinirlenebiliyorum üzgünüm" Dedim.

Erva " İşte Bahar hep aynı şeyi yapıyorsun, gelip kırıp döküp ben buyum beni böyle kabul et özür dilerim, gibi hep böylesin ama yeter artık bi gör gözünün önündekileri ben o an sizin olacağınızı düşündüm ama hayır sen bencilik yapmaktan başka birşey yapmıyorsun sen sadece kendini düşünüyorsun ama sen daha gözünün önündekini bile anlamayan bi salaksın" dedi, haklıydı belki ama tanımadığı birini bana karşı savunması ne kadar doğruydu ki?

Derin bir nefes aldım ve "Tamam herşeye tamam da daha tanımadığın birini bana karşı en yakın sayılabilecek birine karşı hiç tanımadığın birini savunmak ne kadar mantıklı acaba?" Diye sordum.

"Birincisi evet en yakınımsın belki ama o bencilik yapmıyor ve tanımadığımı nerden çıkardın tanıyorum hatta sende tanıyorsun" dedikleri bende büyük bir şok yarattı.

Ağızımdan sadece "kim?" Sorusu çıktı. "..." dedi aradından "Sen o kadar salaksın ki gözünün önünde sana bakan seni herşeyden cok seven bir insani görmüyorsun iste bu yüzden bencilsin ama merak etme elbet o da seni unutur" dedi.

"Kimler biliyor, senin haricinde bu olayı kimler biliyor?" Diye sordum.

"Cidden bunu soruyor musun? Tabikide sen ve Mina haricinde herkes hatta senin o aşık oldugun çocuk varya aynı anda her kızla oynayan bora o da biliyor nasıl beğendin mi? Peki sen bora'nin yanında başkasını görünce nasıl yandığını düşün sonra sen bora'yı izlerken onun için acı çekerken o çocuk bizim gözümüzün önünde o kadar çok acı çekti ki sen bizim önümüzde kendini bitirdin o çocuk senin acını izlerken acıdan öldü ama artık yeter ne kendine ve ona bunu yapmaktan vazgeç seninki sevgi değil belki farkında değilsin ama takıntı sen bora'yı seviyorsun ama aşık değilsin sadece ilklerde aşktın ve onu elde edememen sadece canını yaktı ve takıntıya çevirdin bunu." Dedi ve sinirle sınıftan çıkıp gitti.

Ne kadar burda kaldım bilmiyorum tek bildigim hıçkırıklarla ağladığım, sınıfta kimse yoktu. Birden kapı açıldı kimin geldiğine bakmak için kafamı kaldırdım o gelmişti benim canım yanarken benden daha çok canının yandığını öğrendiğim kişi, o bana doğru gelirken ben sadece gözlerine baktım Erva'nın söylediklerinin doğru olup olmadığını anlmak için ve bakınca ne kadar yalan olduğunu düşünmek istesemde doğruydu bakışları bana bir çok şeyi anlatıyordu ama ben ne yapıcağımı bilmiyordum.

Yanıma geldi sıraya oturdu gözlerime baktı " İyi misin? Biliyorum Erva sana herşeyi söylemiş ama merak ettim Bahar iyi misin?" Dedi gözlerinde acı vardı benim yüzmden canı yanıyordu ve gerçekten iyi olup olmadığımı merak ediyordu.

"Değilim hiç iyi değilim çok özür dilerim özür telafi degil ama ben ne yapacağımı bilmiyorum bunu nasıl düzelteceğim bilmiyorum ben şu an hiç birşey bilmiyorum." Dedim ağlamaktan titreyen sesimle. Gözleri doldu hayır hayır benim yüzümden ağlamamalı. Bi an içimden gelen bi ses sayesinde ona sarıldım.

Evet ben Enes'e sarıldım.

♡♡♡

Bittiii

Keşke Hep Yıldızlara Baksak ♡ AnonimHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin