6

9 1 0
                                        

 Karakolun önünde gergince ileri geri yürüyordum. 

Tekrar ve tekrar benimle uğraşmıştı ve ben asla karşılık verememiştim. Her zaman bunu yapabilen ben şu anda yenilmiştim.

En azından şimdilikti.

Onların ne bok olduğunu henüz çözememiştik ve olay davadan bağımsız bir çekişmeyle ilerliyordu.

Jeon Jungkook olduğunu tahmin ettiğim kişi harbiden o çıkmıştı. Pekala Kim Taehyung ile de ilgisi vardı ama bu cinayetle alakalı mıydı bilemiyorduk.

Karakola geri döndüğümüzde gece nöbeti için Hara ve Youngjae duruyor, aynı zamanda çalışmaya devam ediyorlardı.

Ben de soğuğa rağmen dışarıda sigaramı tüttürüyordum.

Ne yapacağımı bilemiyor olabilirdim ama her şeyin üstesinden gelebilecek bir tiptim, deneyimlerimden rahatlıkla bunu çıkarıyordum.

Hem zaten ortada bir kovalamaca vardı ve şu ana kadar tehlikeli bir şey yaşanmamıştı.

Ceketime iyice sarılırken dumanı üfledim.

O sırada gelen ayak seslerini tanıdığımdan hareket etmedim.

Jaebeom gelmişti.

Yanıma bu soğukta ne diye çıktığını sormak için ona döndüğüm sırada elindeki parliament sigara kutusunu gördüm.

Vay be, kendine kutu almıştı.

Benim gibi konuşmazken sigarasını yaktı ve içine çekerken sigaranın yanma sesini işittim.

Ne diye başladığını sormayacaktım. 

Sadece rahatlıkla içip kafasını dağıtmasını istiyordum.

İkimizin de sigarası bittiğinde birbirimize kısa bir süre baktık.

Muhtemelen uzun bir süre sonra içtiği için gözleri kızarmıştı ve bu çok şirin göründüğü için güldüm. Normalde böyle şeylere fazla dikkat etmesem de o an gözüme gerçekten tatlı gelmişti.

O da neye güldüğümü bilmese dahi güldü.

Birlikte içeri girip nöbet kısmında oturan çifte kumruları gördüğümüzde sırıttık.

Garip bir şekilde ikisi de çok aptallardı, birbirlerini seviyorlar ama asla söylemiyorlardı. Bu da bize eğlence çıkarıyordu.

Hara klasik topuzuyla karamellerini tokalamış, açık kahverengi gözleriyle laptop da bir şeye dikkat kesilmişti. Youngjae de Hara'ya dikkat kesilmiş gibi duruyordu. Yumuşakça gülümsediğimde bize kısa bir süre baktılar ve hemen sonra -aynı anda- işlerine geri döndüler.

Bu kahkaha atmama sebep olurken Hara birden gözlüklerinin ardından bana baktı.

Bense hala malca sırıtıyordum.

-Kamera kayıtlarına sızmaya çalışan biri var Luna.

Dediği şeyle yavaşça gözlerimi büyüttüm. 

Ne alakaydı amına koyayım?

-Nerenin?

Benim soracağım soruyu Jaebeom hafif panikle sorduğunda derince nefes aldım.

Hara'nın bilgisayarına ulaşım için onun odası, benim odam hatta daha da mantıklı bir şekilde Youngjae veya Han Tae Seok... Belki Jaebeom?

sillage.' jeon jeongguk'Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin