Luna
Derin bir nefes içime çektim ve dumanı yavaşça dudaklarımın arasından boşalttım.
Han Tae Seok, Jaebeom'a telefonlar ulaşmış ve yarım saattir bokum bok konuşmasına devam ediyordu.
Pekala, zaten saçmaladığı şeyleri çoktan biliyorduk.
Plan klasikti.
Her zamanki gibi soruşturulacak kişi belirlenmişti, nerede olduğu ise belirsizdi.
Kim Taehyung annesinin ölümünün ardından 3 gün geçmesine rağmen ortalarda görünmemiş ve hiçbir şekilde ona ulaşım sağlanamamıştı.
Nerede olduğunu diğer polisler ve biz de araştırmamıza rağmen elde ettiğimiz bilgiler hiçbir sike yaramıyordu.
Kayıtlar o kadar azdı ki...
Annesi ile en son görüşmesi aylar önceydi ki bu onun cinayetle alakasız biri yapmaya yeter bir argüman kılıyordu diğerleri için.
Diğerleri için diyordum çünkü ben şu ana kadar dava ile pek ilgili değildim.
Ta ki muhabbet farklılaşana ve 3 gün önce gittiğim barda beni takip eden bir çift adamı fark edene kadar.
Flaschback: 3 Gün önce Akşam 23.34 civarı
Gece kulüpleri onu gerginleştirdiği içindir ki daha samimi bulduğu barlara gidiyordu Luna.
Hatta bir dedektiften beklenmeyecek kadar sık.
Her zamanki gibi değerli motorunu kenara park etmiş ve kemik kitlesine kadar tanıdığı insanların takıldığı bara girmişti Luna.
Anında ona selamlar gelirken arada bir suratına yerleştirdiği gülümsemesini sundu insanlara. Kırmızı dudaklarıyla bu gülümseme birleştiğinde ortaya çıkan mükemmellik aşık olunası cinstendi.
Yakından tanıdığı hatta fazla yakından tanıdığı barmenin yanına gitti ve içkisini sipariş etti Luna.
-Bir ara yine takılalım güzellik, seninle takıldığım kadar eğlendiğimi hatırlamıyorum.
Luna ona samimiyetsiz bir sırıtma attı ve kafa salladı.
Erkekler ve onların dengesiz hormonları her zaman sorundu ona göre.
Bugün keyfi yerindeydi. Güzel uyumuştu ve uzun zamandır çalmak istediği bir parçayı çalmıştı.
Kendisi deneyimli ve yetenekli bir dedektif olmasına rağmen içinde ukde kalan pişmanlığı müzikti. Evet, işini seviyordu ki sevmeseydi başarılı olabileceğini düşünmüyordu ama müzik sevgisi bir noktada her şeyi aşıyordu ki bundandır sürekli olarak boş zamanında beste yazmakla ve onları çalıp söylemekle uğraşıyordu. Hayatındaki müziğe olan ilgisini bilen kişi ise 3-4'ü geçmezdi. Bunun hakkında başarılı olduğunu hissetmek ise kutlama gerektirirdi ki işte tam şu an bunu yapıyordu.
Kutlama anlayışı içki içmekten ve saymadan sigara içmekten ibaretti. Ki bugün bunu yeterince yaptığını hissediyordu.
Erken sarhoş olmadığı için rahatça içerken tekrardan yapışık barmen ona yaklaştığında istemeden de olsa göz devirdi.
-Kenarda benden başka taliplerinde var sanırım güzelim?
Luna dediğinin ardından kaşlarını hafifçe çatarken onun işaret ettiği yere baktı ve gördüğü 3 kişiyle suratında hafif bir sırıtma oluştu.
![](https://img.wattpad.com/cover/329433216-288-k274364.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
sillage.' jeon jeongguk'
Fanfictionkokunun izi. aşina olduğumuz o kokular. kokunun hissiyatı. vişne çürüğü kokusu ve sigara' kafanız dağıldığında içeceğiniz kısa zamanlı sigaranız ve konfor alanınız sillage'. Jeon Jeongguk ve Hwang Luna.