"Bir orospuyu öptün. Hemde kendindeyken. Azra abla doğru bir şey yapmadı evet ama sen daha da beterini yaptın abi. Seviyor kız seni işte. Ama senin yüzünden kim bilir ne hal..." beni susturan yanağıma abim tarafından atılan tokattı.
Yanağımı tutup, dolu gözlerle abime baktım. Hiç bir şey söylemeden abime bir süre öylece baktım.
"Buğra yeter artık!" diye bağırdı Poyraz abi. Ceyda abla yanıma gelip, elimi yanağımdan çekmeye çalıştı ama izin vermedim.
"Eylül ben-" demesiyle abimin sözünü kestim:
"Sen ne? Sen ne? Çok pişmansın, özür diliyorsun, yapmak istemezdin. Dimi? Ama yaptın." diye bağırıp hızla, kapının girişindeki dolaptan hırkamı alıp dışarı çıktım...
************
*BUĞRA'NIN AĞZINDAN*
"Yok, İzmir'de de yok. İzmir-İstanbul alt üst ettik ama yok. 2 gündür bakmadığımız yer kalmadı." diyen Poyraz'a ters ters bakmakla yetindim.
"Mert İzmir'e bakmaya gitmişti,dün. Hala cevap yok. Telefonu da kapalı." diyen Yağız'a bakıp:
"Birliktelerdir belki." dedim.
Eylül'e tokat attığım akşam evden çıkıp, gitmişti. O günden beri haber alamıyoruz. Bakmadık yer bırakmadık. Ama yok. Yer yarıldı yerin dibine girdi. Polise de haber verdik. En son büyük bir otele girerken kameralarda gözükmüş. Gerisi yok!
"Buğra eğer Mert, Eylül'ü bulmşsa ne yapar ne eder haber verirdi." dedi Yağız. Bunun üzerine Poyraz:
"Yani boşuna kendine moral verme." diye bağırdı.
"Hadi kalkın eve gidelim. Orada düşünürüz. 2 gündür şirkettesiniz." diyen Ceyda'ya bakıp:
"Eylül gelmeden o eve girmem." dedim. Kim bilir şu an ne yapıyor? Kiminle? Nerede? Elim kırılsaydı da o tokatı atmasaydım.
Kapının çalmasıyla kendime geldim ve "Gel." dedim. Enis içeri girip:
"Yok abi Bodrum'daki yazlığa da baktım, yok." dedi ve "Sekreter, sana önemli bir e-mail geldiğini söyledi." diye devam etti.
Bu durumdayken önemli e- mail ne olabilir ki? Laptopu açıp Hotmail'e girdim. ATAK Holding'den gelmişti. Bir yerden hatırlıyorum sanki ama çıkaramadım. Hepsi de boş boş teklif zaten. Bunlar mıydı önemli? Sonda yazan ismi gördüğümde hatırladım şirketi.
TAHA SOYDAN. ATAK Holding'de Taha'nın ortak olduğu şirket.
"Eylül ve Mert kaçırıldı. Taha kaçırdı. O gün şirketin önünde 'Kendinize dikkat edin' diyerek tehdit etmişti zaten." diyerek hızla laptopu kapattım ve ayağa kalktım.
"Taha'nın olması imkansız gibi bir şey Buğra. Dün buraya geldi. Ama ben yolladım. Eğer o kaçırmış olsaydı oda ortalıktan kaybolmaz mıydı?" demesiyle Yağız'a dönüp:
"O zaman neredeler?" dedim.
"Buğra, kaçırıldıkları kesin bir şey değil. Belki Mert onu bulmuştur. Eylül kafasını dağıtmak istiyordur. O yüzden haber vermiyorlardır. Olamaz mı?" dedi Ceyda.
"Yok abicim yok. Boşuna kendinize teselli vermeyin. Mert'i bilmem ama bu angutun yüzünden Eylül'ün başına bir şey gelmiş olabilir. Ki bu ihtimal çok yüksek." diyerek Poyraz beni gösterdi.
Poyraz'la 12-13 yaşından beri yakın arkadaşız. Azra ve Ceyda'ylada öyle. Onlarda Eylül'ü kendi kardeşleri gibi severler. Suçlu olarak da beni gördükleri için çok sinirliler.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BELKİ BİR GÜN O'da SEVER
Chick-Lit"Mert bana iyi geliyorsun. Seni seviyorum." dedi ve ellerini boynuma dolayıp yavaşça öpmeye başladı. O an içimde fırtınalar koptu. Nasıl yapacağım? Bana böylesine bağlanan, ayrıca benim de bağlandığım kızı nasıl arkasından vuracağım? O üzülse bende...
