HAYATI YOK!

293 10 10
                                    

"Biraz ara verelim ha ne dersin Buğra?

Yağız kardeşini baya güçlü yetiştirmişsin, bravo. Ama spreydeki narkoz etkisine dayanamadı.

Biliyorum videoyu en heyecanlı yerinde bitirdim. Şimdi düşünüyorum da reklam arası mı yoksa sezon finali mi versem? Nasıl olsa daha birlikteyiz sizin ufaklıklarla.

Sanırım sezon finaline karar verdim. Bir süre biz olmayacağız..."


*************


*BUĞRA'NIN AĞZINDAN*

Hızla duvara bir yumruk geçirdim. Azra ağlıyor, Ceyda'da onu sakinleştirmeye çalışıyordu.

"Bir şey mi oldu?" sesin sahibine baktığımda Enis'i gördüm.

"Eylül ve Mert'i Taha kaçırmış. Bir depoya bağlamış. Bize de video gönderip duruyor." diye sinirle soludu Poyraz. Sehpanın üzerinden kumandayı alıp ilk videoyu açtım.

Enis sanki bir şey görmüş gibi dikkatle videoyu izledi.

"Diğer videoları da izleyebilir miyim abi?" diye sorunca sırayla diğer videoları da izlettim.

"Burası orası." diyip videoyu durdurdu Enis. Hepimiz anlamayan gözlerle Enis'e bakıyorduk.

"Şuradaki turuncu tuğla varya." diyerek televizyon ekranındaki, durmuş videodan bir yeri gösterdi.

"Biz yapmıştık. Tam hatırlamıyorum. 4 yaşında falandık. Taha'yla birlikte para saklardık o depoya." demesiyle kaybolmuş umudum tekrar yeşerdi.

"Enis benzetmiş olabilirsin. Boş bir depo sonuçta." Poyraz hemen umutlanmak istemiyordu. Aslında bende istemiyordum ama Eylül'ü bir an önce bulmak istiyorum. Bu yüzdende bir depoya bakmaktan bir şey kaybetmeyiz sanırım.

"Poyraz abi eminim. Burası orası, duvarları bile biz boyamıştık. Hala o gün ki gibi" demesiyle sehpanın üzerinden arabanın anahtarlarını ve telefonumu aldım.

"Nerede bu depo Enis?" derken kapının önüne gelmişti bile.

"Kağıthane'de abi."

"Poyraz, Yağız siz bizi takip edin. Enis benim arabaya. Azra ve Ceyda oturun oturduğunuz yerde." diye emirler yağdırdım. Azra tam ağzını açacakken:

"Azra oturun dedim!" diye bağırdım.

"Uğur ne kadar adam varsa benim arabayı takip etsinler. Ne kadar kişiyle karşılaşacağımızı bilmiyorum. O yüzden boş gelmesinler." dedikten sonra arabaya bindim. Enis'de hızla yanıma bindi. Arabayı çalıştırmadan önce torpidodan silahımı alıp belime sıkıştırdım.

"Uğur bir tane silah ver." diyerek camı açtım.

Belinden bir tane silah çıkarıp bana uzattı. Silahı alarak motoru çalıştırdım. Amacım orada çatışma falan çıkarmak değil. Sadece tedbir amaçlı.

Bahçeden hızla çıkarken elimdeki silahı Enis'e uzattım.

"Enis bunu sana şimdilik veriyorum. Orada ne ile karşılaşacağımızı bilmiyoruz. Hoş oradalar mı onu bile bilmiyoruz ama. Neyse eğer zor durumda kalırsan kullan." dedim.

Vitesi ileri alarak gaza yüklendim. Araba hiç zorlanmadan düz yolda ilerlerken Şişli yoluna girdim.

Bir yandan da Taha'ya yapacaklarımı düşündüm. O köpek onu öldürmem yalvaracak. Eylül'e dokunan o adamın yalvarmaya bile fırsatı olmadan onu öldüreceğim.

BELKİ BİR GÜN O'da SEVERHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin