Benim için siler misin geceyi gökyüzünden
Benim için tutar mısın kendi ellerinden
Benim için okşar mısın saçının her telini
Kendin için
Yakar mısın mumları bu gece
Mutlu yıllar, mutlu yıllar sevgilim
BAYILMAK BU ŞARKIYA
bölüme geçebilirsiniz!
'''''''''''''''''''''''''''''''''''''
2008, Ocak 11, pazartesi, 10 : 32Shina Kagami
Pazar günü kardeş olayından sonra neyse ki bugün rahattım.
Dün shinichiro buluşmak istemişti, kardeşlerim ile olduğum için gidememiştim tabii ki ama o gelmiş ve benim çektiğim işkenceyi çekmişti.Üstelik kardeşlerim onu sevmişti.
Şimdi de ilk defa hayatımda daha erken kalkıp kahvaltı yapıyorum. Kahvaltı yapmayı sevmem, genel anlamda yemek yemeyi sevmesem de arada sırada ölmemek için yiyorum işte.
"Shina."
Kahvemi masaya koyup anneme baktım. "Efendim?"
"Son zamanlarda serserinin biriyle takıldığın doğru mu?"
Karşımda oturan kardeşlerime döndüm, onlar söylemezdi..onlar da bunu anlamış gibi başlarını iki yana salladılar.
"Kaon söyledi."
Ah, o pislik. Şimdi anlaşılıyordu. "Öncelikle serseri değil, gayet beyefendi biri. İkinci olarak takılıyorsam ne olmuş?" Yani shinichiro diğer üçüne kıyasla beyefendiydi. Öyle miydi?
Öyleydi ya öyleydi.
"Arkadaş çevren garip şekilde genişliyor shina, dikkatli ol ve soyadımızı kirletecek bir şey yapma."
"Ne zaman yaptım pardon?" Eve sadece kardeşlerim için geliyordum, bu sözleri duymamak için hayatımın sonuna kadar okulda olabilirdim ama iki küçük kardeşim vardı işte.
"Yapmadın ve yapma."
Gözlerimi devirip masadan kalktım ve sandalyeye astığım deri ceketimi giyip kardeşlerime dönerek öpücük yolladım. "Ben çıkıyorum." Neito ağzını açmıştı ki hemen cevap verdim. "Sana ne neito?" El sallayarak yemek odasından çıktıktan sonra hızlı hızlı evden çıktım ve bahçeye baktım. Çalışanlar gelmiş yine bahçeyi temizliyorlardı.
Bu akşam yine kar yağacağı söyleniyordu, iki gündür yağmamıştı ve temizletmemişti annem. Yağacağı gün temizletmek gibi bir huyu mu vardı?
Korna sesi geldiğinde dönüp motoru ile durmuş bana bakan kaon'a baktım ve bahçeden çıkıp kaşlarımı çattım. "Ne işin var burada?" Kaşında dikiş vardı, dudağı patlamıştı, elmacık kemiği morarıktı ve bir gözü şişmişti.
Kim dövdüyse, yani üçlüden kim dövdüyse fena dövmüştü."Seni götürmeye geldim, dün buluşacağız demiştik ya hani."
"Gelmek istemiyorum."
"Hadi ama shin..benim için gelmiyorsan bile bizimkiler için gel."
Bizimkiler..bizimkiler..bizimkiler.."Peki." O motoruna bindiğinde arkasına binip ellerimi oturduğum koltuğa koyup sıkıca tuttum.
"Neden sarılmıyorsun?"