1.BÖLÜM"DERMANI OLMAYAN ACILAR"

359 152 575
                                    

"Farsça bir deyim vardır bilir misiniz Teğmen.?"
"Vernem Nidahen"birini öldürüp gömdükten sonra izlerini silmek için üzerinde çiçek yetiştirmek manasına geliyor.Çok benziyor size,yaptığınıza çok benziyor."

•Bölüm sözü:(İçinizden gelen bütün sözleri buraya yazabilirsiniz

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

•Bölüm sözü:
(İçinizden gelen bütün sözleri buraya yazabilirsiniz.Son olarak hikayeye başlama tarihlerinizi atmayı unutmayın.)

Elimdeki bagetleri sert bir şekilde vururken tek düşündüğüm buradan  mükemmel bir şekilde ayrılmaktı.Şarkının son kısımlarına gelirken ellerimin hızını yavaşlatarak sonlandırdım.

Nefes nefese insanlara bakarken yüksek sesli bir alkış koptuğun da gülümseyip yerimden kalktım .Arkadaki kendi odama doğru giderken insanların hayran bakışları altında olmak bir yandan mutluluk hissi verirken bir yandan da rahatsız ediyordu ; gün için de bunların bir on katı daha insanların bakışları altında kalıyordum.Odama geçip kısa bir duş aldım.Üstümü değiştirip saçlarımı da kurutup kendi dalgalı olan hallerine bıraktım .Yüzüme sadece bir nemlendirici krem sürdükten sonra tam olarak çıkmak için hazırdım.Çıkarken insanlara baş selamı verdim ardından arabamın olduğu yere doğru adımlamaya başladım.

Anahtarla arabayı açıp bindim.Çocukluğumun geçtiği sokaklardan çıkıp okula doğru sürmeye başladım.Bilgisayar mühendisliğinde 3 üncü seneme geçmiştim . Okulun önüne gelince içeriye girerek arka kısmında kalan otoparka park edip arabadan indim .Bagaj kısmından laptop çantamla diğer omuz çantamı alarak kilitledim.

Okulun girişine doğru adımlarken etrafa göz atmadan edemedim.Heyecan dan yerinde durmayan bir takım insanları görürken ilk senesi oldukları çok belli oluyordu .Bazı insanlar kahvelerini almış arkadaşlarıyla birlikte içiyorlardı.Bazıları ise daha şimdiden derslere gömülmüştü.Sanırım ben bile bu kadar çalışmayı beceremezdim.Evet, bende çalışıyordum fakat hayatımın dönüm noktası haline getirmiyordum sonuçta .Amfiden içeri girerek orta kısımlarda bir yere geçip oturdum.

Eşyalarımı sıraya çıkararak hocayı beklemeye başladım.O arada telefonda bir kaç işimi hallederek bolca zamanı geride bıraktım.Hocanın gelmesiyle birlikte  derse  odaklanmıştım.Bir kaç saatin geçmesiyle birlikte araya çıkmak için sıram da ki bütün eşyalarımı toplayarak kafeterya bölümüne geçtim.Kendime acı şekersiz bir kahve alarak boş bir masa bulup oraya oturdum.

Gözlerimle bir yandan etrafı tararken kahvemi yudumlamaya başladım.Çoğu kişi beni tanımadığı için rahattım ,insanlar bir yapışkan gibi yanınıza gelmeye başlıyordu ve sizin nasıl başardığınızı sorup ilgileniyormuş gibi davranıyorlardı.Sorun şu ki sadece ilgilendikleri sizin başarı yolundaki adımlarınızı bilerek onlara biraz daha ekleyip sizden üstün olma çabasına girmeye çalışıyorlardı.Şu zamana kadar yaşadıklarım ve gördüklerim sayesinde bir çok insanın asıl amacının ne olduğunu direkt olarak anlayabiliyordum.İnsan seven biri değilim .Hele ki sadece başarım için benimle konuşmaya gelenlere ayrı bir kin doluyum.

UMUT DOLU MEZARLIKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin