Havalı olduğun için seni sevmiyorum, seni sevdiğim için havalısın...
Tatlı olduğun için seni sevmiyorum, seni sevdiğim için tatlısın...
****
Banyodan çıkıp giyinmiştim. Aynada saçımı havluyla kurularken boynumdaki izlere gözüm kaydı.. Parmaklarımla dokunup okşadım izleri...
Tam o anda Ren içeriden bana seslenmişti. Yanına gidip oturdum.
''Ne oldu?''
''Hiç.. Çok uzun süre sesin çıkmayınca endişelendim.''
''Endişelendin mi?... Neden?'' şaşırmıştım. Neden endişelenmişti ki?
''Neden mi? Haah~~ neden endişelenmeyim ki? Ortak anılarımız var. Sen umursamazca fırlatabileceğim birisi değilsin..'' bardağındaki viskiyi içerken mırıldandığında utandığımı hissedip ensemi kaşıdım.
''A-anladım... Ahh! İstersen bugün burada kalabilirsin.'' dedim çekingence.. Az önceki dediklerinden sonra reddetmez diye düşünmüştüm..
''....Olur.'' dediğinde yüzüne baktım.
''Y-yatağını yapayım o zaman bekle..'' dedim. Heyecanla kalkıp gidecekken elimden tuttu.. Ona doğru dönüp baktım. Oturduğu yerden bana baktı ve;
''Hazırlama.. Seninle uyumak istiyorum.'' dedi.
Benimle uyumak mı? Hah! Sanki sevgiliyiz de diye düşünürken umursamadan ''olur'' dedim ve yanına oturdum. Başını omzuma koyup gözlerini kapattı.
''Senin yanındayken gerçekten rahat hissediyorum.'' dedi..
''Ne demek bu? Diğer insanlar seni geriyor mu?''
Sessizce ''evet'' dedi sadece. Hiçbir şey demeden yanında oturdum uzunca bir süre. Benimde çok uykum gelmiş olacak ki oturduğum yerde uyuyakalmıştım.
****
Sabah kanepede Ren' in kollarının arasında uyandım.
''Sıcak...'' yüzümü göğsüne gömdüm sessizce..
Başımda bir el hissedince Ren' e baktım... Başımı birden kaldırınca yüzlerimiz çok yakınlaşmıştı. Dudaklarını ufak bir hamle ile öpebilirdim. Dudaklarına baktım uzunca, sonra gözlerine..
Ren yaklaşıp dudaklarımı öptü nazikçe ve gülümsedi.
''Günaydın..''
''Günaydın..'' kollarından kalkıp banyoya gittim ve yüzümü yıkayıp sildim. Mutfağa gidip kahvaltı hazırlıyordum. Ren arkama sarılınca ona doğru döndüm.
''Seninle kahvaltı yapmak isterdim ama gitmem lazım.'' dudağını öptüm. ''Şirkette toplantım var. Oraya geldiğinde kahve içelim.''
''Tamam.. Dikkat et kendine. Şirkette görüşürüz.'' başımı okşayıp evden çıktı. Tek başıma kahvaltı yapıp giyindim. Evden şirkete gitmek için çıktım. Yolda bir kahveciye uğrayıp kendime ve Masato' ya kahve aldım. Arayıp kahve almamı söylediği için beyefendinin ayak işleriyle uğraşıyordum. Şirkete girince kahvesini önüne koydum sinirle.
''Beni arayıp ayak işleriyle uğraştırma bir daha!!'' sinirle oturup kahvemi içtim.
''Ne bu sinir? Solundan mı kalktın?'' kahvesini içerken umursamaz bir tavırla sordu.
''Hee.. solumdan kalktım.'' gözlerimi devirdim sinirle.
Masato bana baktı uzunca..
''Bir şeye sinirlenmişsin ama neyse..'' kahvesinden içerken gözlerini kısıp bana bakıyordu.
''Gözlerinle oyacaksın beni. Bir şey olmadı işte.. Sinirli değilim. '' kahvemden içtim sakince. Sonra Masato' ya döndüm.
''Biz ayrılıyoruz. Gerginim sadece.''
Kahvesini içerken yüzüme püskürttü birden.
''Hay ben senin... Mal mısın oğlum?'' peçeteyi alıp yüzümü sildim.
''Neee?!?!!?! Ayrılıyorsunuz? Siz? Neden?? '' şok olmuş şekilde bana bakıyordu.
''Neye şaşırdın bu kadar anlamadım..''
''Ben hiç düşünmezdim ayrılacağınızı.''
''...Yani son günlerde iyi gelmiyorduk birbirimize. Cinsel açıdan problemler vardı. Ayrılma kararı aldık. Birbirimizi yıpratmak istemedik.''
/Tabi çok medeni bir şekilde ayrıldık ki sormayın... Hiç yıpratmadık birbirimizi./
''Aaa.. bu arada şef nerede?''
''Ren mi? Bilmem görmedim bugün.. Demek böyle şeyler yaşadınız he? Ne diyelim. Mutlu olursunuz umarım.''
Masato ile biraz daha sohbet edip işe koyulduk. Gözlerimle sürekli Ren' i aradım ama bulamadım. Bugün toplantısı vardı hani? Neden gelmedi? Bu düşüncelerle beynimi yedim durdum bütün gün.
![](https://img.wattpad.com/cover/330189650-288-k810547.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İçimdeki Ben +18
RomanceSiz hiç cinsel kimliğinizi evlendikten sonra fark ettiniz mi? Aşkın bu kadar tutkulu olduğunu sonradan öğrendiniz mi? İlgi vermekten çok ilgi görmenin bu kadar zevkli olduğunu... Evli bir erkeğin gizli arzularını keşfettiği bir hikâye.....