Bölüm 9 🧚‍♂️

755 115 27
                                    

"Hangi akla hizmet çekildi ki tahttan? Beni bu şekilde mi yola getirmeye çalışıyor?"

Taehyung sesinin yükselmesine mani olamazken bulundukları toplantı odasında büyük bir gerginlik hakimdi. İnsan diyarı ile alakaları olmamasına rağmen perilerin şöleni apar topar sonlandırılmış, olağanüstü hâl ilan edilerek tüm periler yuvalarına yollanmıştı. Politika tek taraflı yürütülemezdi. Sonuç olarak ortada bir sınır komşuluğu vardı. İktidarsız, başı boş bir toplumun verebileceği zarar hiç şüphesiz perileri de etkileyebilir ve onları istemedikleri bir kaosun içine çekebilirdi.

"Bilmiyoruz efendim lâkin yönetim kurulu krizin eşiğinde. Yokluğunuzdan istifade ederek hazineye dadanan, illegal oluşumlar içine giren pek çok bakan ve memur tespit edildi. Sokağa çıkma yasağı ilan edildi lâkin denetleyecek birimlerin krallığa olan bağlılığı tartışılır. Çoğu vali ve eyalet başkanı öldüğünüzü öne sürerek toprak bütünlüğünü koruma bahanesiyle ordu toplayarak özerklik ilan ediyor. Dahası kraliyet ordusu tamamen birliği dağıtmak üzere. Askerler bu özerklik adına vuku bulan isyanlarda saf seçmeye başladılar. Eğer tahtın tek varisinin yaşadığına şahit olmazlarsa Kim Krallığı büyük bir iç savaşa sürüklenecek. Kendi sonumuzu kendimiz getireceğiz."

Danışman Sung felaket tellalı gibi durumları sıra sıra izah etmeye devam ederken Taehyung'un sinirleri sanki mümkünmüş gibi daha çok yıpranıyordu. Babası bir kral olarak henüz gençti. Taehyung onun kendisine bu denli takıntılı davranacağını asla katmamıştı hesaba. Bir veliaht daha doğabilirdi, ülkeyi yönetmeye devam edeceği sırada bir evlat daha yetiştirebilir ve Taehyung'un adını tarihten tamamen silebilirdi lâkin kral sanki onun soy gücüne ihtiyaç duymadan mutlu olmasına bile katlanamıyormuş gibi akıl sır ermez hamlelerde bulunuyordu. Tahttan çekilmek de neydi? O taht için babalık vazifelerini dahi ihmal etmişken çocuk oyunu mu sanıyordu bir anda bir ülkeyi iktidarsız bırakmayı?

"Sınırlardaki güvenliği artırın." Kral Jeon kapısındaki baş muhafızların emri kabul etmesini ve dışarı çıkmalarını izledi.

"Veliaht destekçileri ne durumda?"

Taehyung Jeonhyun'un sorduğu soruya gülmek istese de ortam pek müsait olmadığından mütevellit yuttu kahkahasını. Alayla danışmanı Sung'a baktığında adamın yüzündeki endişenin artışı alaylı ifadesini yerle bir etti.

Hayır, böyle bir şeyin gerçekleşmesi imkansızdı.

"Savaş hazırlığındalar." diye açıkladı bay Sung üzüntüyle.

"Azımsanmayacak derecede büyük bir kitle oluşturdular. Özellikle mevcut kralın böyle pervasız bir hamlede bulunması çoğu siyasi düşünürü veliaht Kim Taehyung'un safına çekti majesteleri. "

"Ama beni ölü biliyorlar! Ölü bir varis için isyan eden halkla mı karşı karşıya gelecekler?" Taehyung isyan edercesine söylenirken geniş odada volta atmaya başlamıştı.

"Savaşı halka karşı başlatmayacaklar majesteleri. Onlar," Danışman Sung önce prense, ardından kral Jeon'a baktı.

"Onlar perilere karşı örgütleniyorlar. Krallığın tek kurtuluşu gözüyle baktıkları varislerinin canına kıydıklarını düşündükleri için..."

Taehyung'un adımları aniden kesilirken iri gözlerle baktı danışmanına. Bütün bunların komik olmayan bir şakadan, bir kâbustan ibaret olmasını diler gibi baktı. Lâkin değildi. Latife değildi, kâbus değildi. Üstelik her daim sakinliğiyle ve çözüm odaklılığıyla tanıdığı danışmanının gerginliği o kadar yüksekti ki bunun basit bir savaş girişimi olmadığını o an anladı.

"Kimler toplanıyor? Seni bu denli korkutacak kimler girdi bu işin içine?"

"Özellikle aydın kesim, efendim. Fizikçiler, kimyacılar, bilim adamları, halkı etkileyebilecek bilge düşünürler... Basit bir savaş hazırlığı değil. Nükleer çalışmalara başlanıldığı duyumunu aldık. Engel olmaya çalışıyoruz lâkin çok fazla destekçileri var."

hunder forestHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin