İçimde hatıralar delik deşik. Her hatıranın bir kısmı yüzüme gülüyorken bir kısmı gözümden yaşlar yağdırıyor sevdiğin yanaklarıma. Korkuyorum bir gün alkolünde bana verdiği yetkiye dayanarak kapına dayanırım diye. Korkuyorum bir gün sarhoşluğun bana verdiği yetkiye dayanarak sokağının ortasında sana olan aşkımı bağıra çağıra anlatırım diye. Kafamda kurmalar başladı her an seni düşünürken şimdi her an ölümü düşünüyorum ha sensizlik ha ölüm arasındaki tek fark biri ruhen biri fiziken.
Nasılda inandım ama beni sevdiğine. Ne güzelde inandırdın beni gözlerinden akan aşk nehrine ben sadece üzerime alınmışım başkasınınmış o nehir. Nasıl yerleştin ama senin için kalbime kurduğum aşkın şehrine. Ne güzel dokunmuştu oysa parmak uçların yüzüme iyileştirdiğin her zerrem artık daha çok canımı yakıyor.
Ben senin yaranı öpüyorken sen bende yeni yaralar açmaya çalışıyormuşsun. Katlanamıyorum, dayanamıyorum artık her şeyin yalan olmasına. Dokunuşundaki hissizlik, sevişindeki sahtelik, bakışındaki körlük, öpüşündeki sevgisizlik hiçbiri yakmadı canımı. Kumsaldaki bir kum tanesi kadar umudun içimde patlayıp her yeri kan revana çevirmesi kadar. Olmazdı biliyordum ama neden olur gibi oldu.
Bağıra çağıra anlatmak istediğim o kadar şey varken sessizlik alfabesinin içinde boğuluyorum. Git şimdi bakma ardına değersiz kalplerde sevgisiz yaşamaya git. Mutsuz ettiğin için mutsuzluğunu istemem mutlu ol. Ben seni uzaktan da severim bir gün döneceğini umut ederek.
Benim iklimim incitmezdi seni. Şimdi kar kıyamet üşüyorum sensizlikte. Demek ki iklimi değilmiş kalbimde açtırdığın çiçeklerin yoksa solmazdı bu kadar erkenden.
Bir Çok Acıyı İçimde Yaşarım da Seni Anlattığım Anneme Kendini Sevdirdikten Sonra Gittiğini Nasıl Söyleyeceğim. ? Gittiğin Yeri Güzelleştireceğine Eminim Aynı Zamanda Mutlu Ol. Mutlu Olamazsan Çık Gel Anahtar Kapının Yanında Solan Çiçeğin Saksısının Altında.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ölü Adamın Kan Damlayan Kaleminden Açan Çiçekler.
Lãng mạnKaçtıkça Yakalandığınız Bir Acının Kalbinizde Açtırdığı Çiçeklerin Solmasını İzleyeceğiniz Bir Sahne.