23~GİT HARRY

217 33 3
                                    

Ihmm sizi fazla bekletmek istemedim o yüzden bölüm hızlı geldi . hikayede pek iyi şeyler olacağı söylenemez. Umarım hoşunuza gider, hepinizi çok seviyorum pamuk şekerlerim,vote ve yorum yapmayı unutmayın lütfen xx

-Harry-
Eve doğru doğru yürümeye başladım, kapıyı çaldığımda gülerek kapıyı açan Emma'yı görmemle yüzümü ekşittim "neden hâlâ buradasın Emma" biraz önce gülen yüzü şaşkın bir hâl alınca konuştu "e-yani burda kalmayacak mıyız?" Onunla yaşayacağımı falan mı sanıyordu . "Nerde kaldığından banane,çocuğun için her ay para veririm sana ama o kadar" bunları bilerek buraya geleceğini düşünmüştüm doğrusu "çocuğumuza baba olmayacak mısın?" Sinirden beni güldürmüştü,
"Sadece para vereceğim benden başka bir şey bekleme!" Diyerek odama çıktım. Tam bir piç gibi davrandığımı farkındaydım ama Lola'nın hayallerini başkasına yaşatacak değildim. Hem ben çocuklardan nefret ederim...
Neredeyse sabah olmak üzereydi, üzerimdekileri çıkartıp yatağa uzandım. Şu lanet haberi öğrenmeden önce Lola'yla bu odada geçirdiğimiz zamanlar gözümün önünde canlandı, peki ya şimdi ne olacaktı. Lola hayatına başka birini alacak mıydı? Beni unutacak mıydı? Ve kafamdaki en baskın sorulardan biride dün akşam nereye gidiyordu? Bunları öğrenmenin tek yolu onunla konuşmaktı , benden en fazla ne kadar kaçabilirdi ki ...
Göz kapaklarım kapanmaya başlıyordu , belkide yeni bir gün herşeyin başlangıcı olabilirdi . Daha onsuz bir gün bile geçiremezken hiçbir şey bitmiş değildi ve ben bitti demeden de asla bitemezdi...
Daha fazla düşünmeyi bırakıp kendimi uykunun kollarına bıraktım.

°•°•°•°•°•°•°•°•°•°•°

Şu lanet olası perdeyi açık bıraktığım için sikik güneş ışığının yüzüme yansımasıyla uyandım. Yataktan kalktığımda yerde bir kenara fırlattığım kıyafetlerimi giyip odamdaki banyoya girdim. Banyoda lavabonun kenarında bir anahtar vardı , anahtarı elime aldığımda Lola'nın evinin anahtarı olduğunu farkettim. Bugün onun evine gidecektim ve bütün şu boklukları çözüp tekrardan eskisi gibi olmamız için çabalayacaktım. Musluğu açıp defalarca avuçlarıma aldığım suyu yüzüme çarptım, havluyla yüzümü kuruladıktan sonra banyodan çıktım. Bugün saçlarımı düzeltmek en son işimdi , odamdan çıkar çıkmaz direk kapıya yönelerek evden çıktım. Arabama bindiğimde önce Lola'ya çiçek alıp ardından onun evine gitmeye karar verdim , umarım herşey güzel olurdu...

-Lola-
Dün gece ateşim çok fazla çıkmıştı ama Zedd yardım edip bana soğuk bir duş aldırdığı için şimdi biraz olsun daha iyi hissediyorum. Zedd bana kahvaltı hazırlıyordu , odamda uzanmamı söylemişti ama daha fazla dayanamayıp bornozla olmamı önemsemeden mutfağa yöneldim. Mutfağın kapısına geldiğimde çeşitli güzel kokular burnuma dolduğunda keyifle gülümsedim , yavaşça masaya oturduğumda Zedd'de bana döndüp konuştu "dinlenmen gerek" gülümsedim "şuan da yorulmuyorum ki" bütün dişlerini görebileceğim şekilde gülümsediğinde çok sevimli olmuştu. Bu sefer yine konuşan ben olmuştum "bugün benimle okula gelir misin?" Bana gözlerini devirdi "dinlenmen gerektiğini söylemiştim" onun sesine kıyasla daha kısık çıkan sesimle konuştum.
"Hayır, dersler için değil kaydımı dondurmak için" şaşkın bir şekilde yüzüme baktı "Ne!" Şaşırdığı sesinden de belli oluyordu . Daha açıklayıcı bir şekilde cevap verdim "onu bir süre görmek istemiyorum" başını anladığını belirterek salladı, "tabiki gelirim o zaman" bana göz kırptığında ona gülümsedim. Masaya krepleri koyduğunda sıcak kreplerden birini tabağıma aldım ,
Çatalıma batırıp krep parçasını ağzıma atacağım sırada aklıma Harry'nin yaptığı krepler geldi. Çatal bir anda elimden yere düştüğünde arkası dönük olan Zedd telaşlanmış bir şekilde bana döndü , sadece görüyordum tepki veremiyordum adeta donmuştum gözümün önünden o gün geçti...
Gözümden kayarak elime akan gözyaşlarını hissettiğimde kendime geldim. Ayağa kalktığımda Zedd kollarını belime sardı kafamı omzuna yaslayıp gözyaşlarımı serbest bıraktım. gözyaşlarımı sildiğimde Zedd yüzünü ekşitti "ağlayınca çok çirkin oluyorsun"
Bu haldeyken bile gülebilmiştim , "bak sen o zaman artık ağlamıyorum" ikimizde kıkırdadığımızda dudakları keyifle kıvrıldı "ha şöyle" onun bu hallerine gülümserken telefonum çaldı . Odama telefonumu almaya giderken medivenleri ikişer ikişer çıkıyordum, odama çıkıp telefonumu aldığımda arayanın bankalardan birisi olduğunu farkettiğimde yüzümü ekşittim. Tekrardan medivenlerden inerken son iki basamak kala adeta yuvarlanmıştım , o an ağzımdan bir çığlık kaçtı . Gözlerimi açtığımda kapının önünde olduğumu farkettim, Zedd yanıma gelip beni kucağına aldığında bileğimi oynatamıyordum , bornozumdan dışarı çıkan bacaklarım Zedd'in kollarının üzerindeydi ellerimi boynuna doladım . Olduğumuz yerde dururken Zedd'in konuşacağı sırada kapı açıldı , elinde bir demek papatya buketiyle kapıdan giren Harry'i gördüğümde şok olmuştum. Gülümseyerek yere bakan yüzü bizi gördüğü anda git gide gerildi , gözleri yeşilin en koyu tonuna bürünmüştü . Adeta kükrer gibi konuştu "Ne bok dönüyo lan burda!!" ...

-Harry-
Kapıdan girdiğim anda karşılaştığım manzara en son bekleyeceğim şeydi , bornozlu bir şekilde başkasının kucağına onu göreceğim aklımın ucundan bile geçmezdi. Sinirden ne yapacağımı bilmiyordum onlara yaklaştım "bu kadar sürtük olduğunu düşünmezdim doğrusu" gözleri irice açıldı ve titreyen sesiyle konuştu "sen ne dediğini zannediyorsun Harry" sinirden kahkaha atmaya başladım "o değilde beni bu kadar çabuk unutacağını düşünmüyordum" gözlerinden yaşlar yavaş yavaş süzülürken konuştu "ne unutmasından bahsediyorsun?"
Neden böyle salağa yatıyordu ki ...
"Sence Lola? Daha dün beni bırakmışken , bugün başka bir adamlasın..." üstü çıplak olan piçin kucağından inip kapıyı işaret ederek konuştu . "Git Harry" dudaklarımı ıslattım , "sadece birşey sorucam beni hiç sevmedim dimi" gözlerimin içine bakarak konuştu "gerçekten bunu sorabiliyor musun?" Neden cevap vermiyordu? Neden tabiki seviyorum diye bağırmıyordu...
"Biliyormusun bende seni hiç sevmedim aynı senin gibi..."

kiss me (H.S. ff)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin