Finn uyduğumu zannedip beni rahat bıraksın diye tam 2 saattir uyuma numarası yapıyorum.
Bu çocuğun derdi neydi böyle? 2 saattir karşıdaki L koltuğun ucunda oturup bana bakıyordu.
Sizce uykum var mıydı?
Bunun cevabı oldukça netti ama bu çocuk gerçekten çok tuhaf bakıyordu.
Artık uyuma numarası yapmaktan canım sıkılmış ve üstüne yatmaktan sağ omuzum uyuştuğum için pozisyon değiştirecekken Finn odadan yavaş hareketlerle çıktı.
"Sonundaa !" diye söylendikten sonra kendimle ilgili olan şeyleri hatırlamaya çalıştım.
Finn'in hitab ettiğine göre ismim Kiara'ydı.
Kiara..
Başıma neler geldiğini düşünmeye çalıştım.Tek hatırladığım olay öncesinde çok sevdiğim biriyle kavga edişimdi.
Evet düşüncelerim daha da netleşmeye başlamıştı..
Olay öncesi tamı tamına 3 gün evden dışarı çıkmamıştım ve kendimi çok üzgün,hatta sırtından bıçaklanmış hissediyordum.
Sonra kapı çaldı..
Sonraa.. üst kattaki odamda "Titanic" izleyip böğürerek ağlarken kapının sesini duyup kendinden bağımsız bir halde dağ gibi üst üste yığılmış peçetelerin arasından merdivenlere doğru yürürken kapı sesi daha da şiddetlenmişti..
Kapıya gelince buzlu camdan kim olduğunu sezemediğim biri vardı ve ben tam 15 dakika önce pizza sipariş etmiştim.
Pizzacı geldi diye düşünerek tereddüt etmeden kapıyı açınca işte o.
O karşımda duruyordu....
~~~~~~~~~~~~~~●~~~~~~~~~~~~~
Aniden kapı kırılacak kadar sert bir şekilde açılarak duvara çapınca küçük bir çığlık bastırdım.
Tamamm belki biraz büyük olabilir.
Hastanede de yakılanmış olabilir.
İçeri bilin bakalım hangi üstün zekalı duvarları kırarak girdi.
Çok da zor bir soru değil.
Tabiiki Finn.
"Sen ne halt ettiğini sanıyorsun be !?!?"
"Afedersin koridordaki cam açıktı ve ben de ellerim dolu diye kapıyı ayağımla ittirince.." dedikten sonra ellerine baktım.
İki tepsi ve içlerinde dumanı tüten yemek görünce geldiğimden beri serum dışında başka bir şey yemediğimi hatırlayan midem sanki 7383827372827278282727293 gündür yemek yememiş gibi insan dışı sesler çıkarmaya başladı.
Bu acınası halimi gören Finn;
" İyi bir zamanlama olmuş sanırım " diyerek elmacık kemiğindeki gamzesinin ortaya çıkmasını sağlayacak şekilde gülümserken " o gamzenin orada ne işi var ?" diye düşünmeden edemedim.
" Ne yiyoruz ?"
"Şuan elimde sadece hastane çorbası,hastane pilavı vee hastane hoşafı var"
"Onları bile geri çevirmeyecek kadar açım"
"O zamaan sanırım dondurma için yerin kalmaz" diyerek (sözde) üzgün surat yaptı bileğine asmış olduğu poşeti işaret etti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KYSLOFRİMAL #wattys2015
FantasíaGeçirdiği kaza sonucu hafızasını, kişiliğini, yüzünü kaybeden. Bununla beraber kalmayıp, ailesi öldükten sonra çok sevgili kızlarına bıraktıkları KYSLOFRİMAL gezegeninden habersiz yaşayan kraliçenin gezegenini kurtarabilmesi için yaptığı fedakarlıkl...