27| HAYAT DÖNEMEÇLERİ

11.8K 800 1.1K
                                    



🥀

Sezen Aksu-Beni Unutma

*

"...Unutma ki seni şimdiye kadar hep coşkuyla, tutkuyla sevdim. Hiç aldatmadım.
Düşüncede bile..."

-Dostoyevski.

***

***

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

***

Ömrümün en huzurlu uykularına Aşiyan'daki Tamtürk yalısının ikinci katında, boğaz manzaralı büyük yatak odasında, bir pirinç karyolada kavuştum. Tabii bunlar somut şeylerdi, insan bir şekilde her yerde kolayca uyuyabilirdi elbet ama söz konusu Akın'ın kolları ve göğsü olunca uyku kalitesi, huzur gibi gerçekler oldukça fazlalaşıyordu. Aslında o varsa, yerin ve zamanın pek bir önemi yoktu.

Sağ yanağımı usulca yaslandığı yerden kaydırdığımda, başımı koyduğum yer kıpırdandı. Gözlerimi araladığımda görüş açımda ilk olarak Akın'ın çıplak sağ kolunu gördüm. Bir süre bulanıklığın geçmesi için kırpıştırdım gözlerimi. Sonra usulca başımı yeniden oynattım. Sıkı sıkıya sarmıştım ona kollarımı, her zamanki gibi. Hayat bir denizse, can simidi Akın'dı ve ben ona dört elle sarılırdım hep.

Bazen onun bundan rahatsız olduğunu düşünüyordum. Sonuçta kim uyku gibi en rahat etmesi gereken o müthiş zaman diliminde kendisine sıkı sıkıya sarılan kollar, sıcak ve terleten bir beden isterdi ki? Ben istemezdim ama istemsiz, hep birine sarılma ihtiyacı duyardım uyurken. Uykularımdan gecenin bir yarısında uyandığımda çekerdim kollarımı mesela, rahat uyusun isterdim. Yine de sabah kendimi yeniden kollarımı onun ince beline, boynuna, kollarına dolanmış bulurdum.

Hiç lafını etmezdi Akın. Hiçbir rahatsızlık emaresi de göstermezdi. Uyku arasında bir "Of!" bile demezdi. Ben kendimden bunalırdım, o benden hiç sıkılmazdı. Gariptir ki bir gece, uykusu çok derin olduğu bir gece, yine uyanmıştım, kollarımı sardığım bedeninden usul usul çekerken uyku sersemi haliyle ince bileklerimi tutarak eski yerine getirmiş, ona sarılmamı buyurur gibi bir eliyle beni daha da kendine yaslamıştı.

Yanağımı yasladığım bedene daha sıkı sarıldım bu düşüncelerle. Usul usul atıyordu kalbi, tam kulağımın altında belirli bir ritimle... Sesi kan değil aşk bağışlar gibiydi. Başımı kaldırıp yüzüne baktım. Güler gibiydi dudakları ama uyuyordu. Eğilip pürüzsüz, usturayla kaymak tıraşı edilmiş çenesini öptüm. Belli belirsiz ve uçucu bir öpücüktü bu. Sonra yeniden göğsüne yasladım yanağını. Sıcak, ateş misali, yuva gibi göğsü.

Biraz daha uyumuşum o sıcaklıkla. Altımda kıpırdandığında uyandım. Uyandığımı görünce "Uyandırdım seni." diye kızdı kendine. Yataktan kalkıyordu, geri döndü ve oturdu. Bir eliyle saçlarımı okşamaya başladı. "Üzgünüm." diyerek dudak büktü.

KIRMIZI GÜLLER ÇABUK SOLARHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin