K\1

23.9K 328 190
                                    

Kumar\1

"Rüya, bu gece benimle mekana gelsene? Şansım geri gelir belki senin bu güzelliğinle?"

Diyen babama merdivenlerden inerek sarıldım.

"Tabii ki babacığım. Gelmezmiyim ben hiç? Hem merak ediyorum orayı"

Diyerek gülümsedim ve kahvaltı masasına oturdum.

"Tamam akşam 8 iyimi senin için?"

"Olur, uygun benim için"

Dedim ve çayımdan bir yudum aldım.

Ben Rüya Akbaba, 18 yaşımdayım. Babam Türkiye'nin en zengin iş adamlarından. -fakat kötü yönleride var, kumar oynadığı gerçeğı barizce ortada zaten- Annemde babamla birlikte çalışıyor. Lise son sınıfım. Şu ana kadar hiç sevgilim olmadı. Derslerim gayet güzel(!). Fiziksel özelliklerim ise, sarı saçlı ve ela ile mavi arası çok nadir bulunan bir göz rengim var. Adrelana Lima gibi olmasada uzun bacaklarım ve hafif büyük göğüs ölçülerim var. Çılgın bir kız olduğum gerçeği doğrudur. Eğlenmeyi seven bir kızım. Şu an dünyaca ünlü Fırtına Ajans\Fotoğrafçılıkta mankenlik yapıyorum. Okulu pek umursayan biri olmadığım için kafam estikçe gidiyorum. Ee okul babaniza aitse zaten karne notlarınız şişme :)

"Akşam görüşürüz prenses"

Diyen babama gülümsedim. Annemle beraber masadan kalkıp işe gittiler. Akşam ilk defa Babam'ın kumar oynadığı mekana gideceğim için heyecanlanmıştım. Hızla üst katta ki odama çıkıp, giysi odama gittim. Rengarenk elbiselerden bana en çok yakışan ve asil duran elbisemi elime aldım ve giydim.

Çok güzel olmuştu. Siyah renkteki elbise tam anlamıyla üstüma oturmuştu. Fazlasıyla iddialı göğüş dekolteli ve belime kadar inen sırt dekoltesiyle büyülüyordu. Altına siyah platfromlarımı uydurmuştum. Siyah çantamıda ekledim kombinime, fazla iddialı ve asil bir takım olmuştu.

Herşey hazırdı artık sadece geceyi beklemek vardı.

~Akşam~

Saat akşam 8'e yaklaşıyordu. Hızla üstümü ve ayakkabımı giydim. Makyaj masama oturup, siyah-bordo koyu bir makyaj yaptım. Bordo rujumuda unutmayıp sürdüm. Uzun sarı saçlarımı ellerimle hacimlendirip bıraktım. Maşaya ihtiyacı yoktu. Elime çantayı alıp aşağıya indim.

Babam da tam beni bekliyordu. Siyah takım elbise giymiş, takımının cebindeki süs peçetesi ise bordo renkti. Uyumluyduk. Beyazlaşmaya yüz tutmuş gür saçlarını ise sağ tarafa doğru yatırmış. Çıkmış sakalları ile insanın ürkmesine sebep oluyordu. Bana gülümseyip,

"İşte Rasim Akbaba'nın kızı"

Diyerek kolunu uzattı. Koluna girerek villadan çıktık. Siyah jeep'e binip yarım saatlik bir yolla İstanbul'un en kuytu sokaklarına geldik. Büyük demir kapılı bir harabenin önünde durmuştuk. Arabanın kapısını açmıştı koruma, inip babamın koluna girdim.

Demir kapıya ilerleyip durduk. Babam küçük bir düğmeye yaklaşıp tıkladı. Ortaya çıkan yuvarlak küçük yere gözünü yaklaştırmasıyla 'bip' sesiyle kapı açıldı.

"Artık burayı öğrendiğine göre arada sırada gelirsin. Bu retina taraması senin içinde ayarlı. Geldiğinde o düğmeye tıklayıp aynı işlemleri uygulamanla kapı sanada açılır."

"Tamam, elbette uğrarım"

Dedim ve babama gülümsedim. Meşalelerle aydınlatılan uzun aşağı inen kırmızı merdivenlerden inerek, siyah ve kırmızının hakim olduğu bir mekana geldik. Masalar ve insanlar doluydu herkez babamı görümca ayağa kalktı. Babam,

"İyi şanslar"

Diyerek kafasını oynattı. Herkez kafasını sallayıp geri oturmuştu. Büyük göz alıcı masaya ilerledik. Babam koltuğuna oturup, ellerimi tuttu.

"Umarım şanslı bir gece olur, şans dile"

Diyerek elimi öptü. Gülümseyip,

"Elbette harika bir gece olacak babacığım."

Dedim ve babamın koltuğunun kenarına oturdum.

"Efendim geliyor."

Demsiyle korumanın babam dikleşti. O anda babamın karşısına oturan yakışıklı bir o kadar etkileyici, genç adama hayranlıkla baktım bu fazla yakısıklıydı. Siyah gözlüklerini çıkardı ve yanına geçen iki karış elbise giymiş kadına verdi. Gözlerini babamdan ayırıp baktığında,

Heryerim kasılmıştı. Baktığı yerlere garip bir etki bırakıyordu. Babam bana yaklaşıp,

"Ezeli rakibim, Buran Çethitapkaya. 20 yaşında babası eski ortağımdı fakat vefat edince oğlu ortaklığı bozdu ve bana karşi düşman oldu. Şans getir bana meleğim."

Dedi fısıltıyla kafamı onaylayarak salladım ve gülümsedim. Ortadaki masaya dönmeye başlamış zarlar atılıyordu babam vir elimi destek alırcasına tutuyordu.

Ara sıra Burak ile göz göze geliyorduk. Siyah saçları ve kirli sakallarıyla çekici duruyordu. Beyaz teni giydiği siyah takım ve gömlekle ben buradayım diyordu. Gömleğinin ilk 3 düğmesi açmış baklavalarını gösteriyordu. Babamın elimi sıkmasıyla oyuna döndüm.

Babam yeniliyordu. Oyunu tam anlamıyla çözememiştim garipti. Bu insanlar bundan neyine zevk alıyor anlamıyordum. Ellerimi babamın omzuna destek verircesine koydum. Eline zarı alıp öptü 'haydi bebeğim' diyerek fırlattı. Zar uzun dönüşler sonucunda durunca babam küçük bir küfür edip,

Şarabından yudum aldı. Sinirinden bardağı sıkıyordu.

"Gene yenildiniz Akbaba"

Dedi yumuşak ve erkeksi, seksi ses tonuyla Burak,

"Birdahakine bu sefer göreceksin!"

Dedi babam derin nefes alarak.

"Neyse şimdi ödülüme gelsin sıra.."

Dedi kötü gülüşüyle,

"Kaç para istiyorsun?"

Dedi babam ve kravatını genişletti.

"Para değil Akbaba, kızını istiyorum."

Demesiyle Burak'ın gözlerimi pörtlettim ve hızla ayağa kalktım.

"Ne saçmalıyorsun ya sen?"

Dedim bağırarak,

"Birşey saçmalamıyorum, ödülümü istedim ve alıyordum"

Diyerek ayağa kalktı ve bileğimde sıkıca tutarak beni çıkışa doğru sürüklemeye başladı.

"Baba! Bırakma beni babaaaa!"

Diye haykırmama rağmen babam beni bu adama teslim etmişti.. Ne yapacaktım ben? Bu yaşta bu adamın altına mı yatacaktım?

×

×

Bölüm sonuna geldik umarım beğenmişsinizdir. Lütfen görüşlerinizi belirtin ve vote yapmayı unutmayın :)

KUMARHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin