Bir hafta geçmişti. Doktor kontrolünden geçmiş ve artık hayatıma Burak'la devam ediyordum. Bana melekler gibi davranıyordu. Duygularımda hafızam gibi sıfırlanmış olduğundan galiba ben Burak'tan hoşlanıyordum.
"Rüyaa bu akşam bara gidelim mi? Biraz eğlenmek istiyorum."
Diye aşağıdan bana bağırmasıyla saçımı toplayıp aşağı indim.
"Olabilir çok sıkılıyorum evde."
Dedim. Bacaklarıma baktı ve önüne döndü. Sadece kısa şort giymiştim. Etkilenmiş miydi ki? Ah Rüya dikkat et!
Kanepeye oturup televizyonla kanalları geziyordum. Çok sıkıcı şeyler vardı. Burak da gelip yanıma oturmuştu. Televizyona USB takılı olduğunu görünce hemen girdim. Video ve bizim resimlerimiz vardı. Video ya tıklamamla Burak,
"Emin misin?"
Demişti,
"Neden ki?"
Dememle seks videomuzda ki romantik şarkıyı duyuyordum. Kafamı televizyona çevirmemle çok yanlış birşeye tıkladığımı anlamıştım. Burak beni yüzüstü yatırmış şey yapıyordu. Tamam merak ediyordum ama başka zaman Burak yokken izleyecektim bunu. Hemen çıktım video dan ve televizyonu kapattım.
Kafamı Burak'a çevirmemle burnumun dibindeydi.
"Rüya seni çok özledim. İzin ver bana. Dokunayım güzelce seveyim seni. Beni hatırlamaman bana o kadar çok acı veriyor ki. Lütfen izin ver."
Demesiyle dudaklarım aralanmış bir biçim de şaşkınca ona bakıyordum. Aslında bakire değildim ve neyi sorun ettiğimi bilmiyordum. Ona kapılarımI aralmalımıydım?
Ben bunları düşünürken dudaklarımda ki baskıyla Burak'ın beni öptüğünü anlamam çok uzun sürmemişti. Gözleri kapalıydı. Sadece benden bi işaret gelmesini bekliyordu.
İçimden gelen izin ver sesiyle kollarımı boynuna sardım ve gözlerimi kapattım. Yavaşça seve seve öpüyordu beni. Kalbimde çok garip duygular yeşerirken bense sadece alt dudağını emiyordum. Üst dudağımı ıstırmasıyla inledim. Acımıştı.
Karnımda filler tepişirken dudaklarımızı soluklanmak için ayırdık. Burak belimden tutup kucağına çekmişti beni. Az önceki minik öpücükten sonra utanmış ve kafamı göğsüne yaslamıştım. Ellerimi saçıma koymuş okşuyordu. Bense sarılıyordum sadece. Kalbim deli gibi çarpıyordu. Etkileniyordum ondan.
Kafamı tutup kaldırmasıyla güldü.
"Utandın mı?"
Demesiyle kafamı saklamaya çalıştım. Eliyle çenemden tutup,
"O ateşli gecelerimiz de hiç utanmıyordun biliyor musun?"
Deyip gülmüştü. Gülüşünü izledim. İçim erirken kalp ritmim level atlıyordu. Ellerimi saçlarına daldırıp oynamaya başladım.
"Üzgünüm ama hatırlamıyorum. Hatırlamak çok isterdim."
Dememle tekrar dudağıma yapışmıştı. Ama bu sefer yavaş değildi. Ateşli ateşli öpüyordu. Bu gidişle dudaklarımın şişeceğini düşünüyordum. Kalbim çıkacak gibi atarken dillerimiz temas etmişti. Yanaklarım kızarıyordu. Alt tarafımı bi alev sarmıştı sanki.
Kalçamdan tutup erkekliğine beni bastırmasıyla ağzıma inledi ve beni tutup erkekliğine sürttü. Elleri kalçamdan yukarı çıkıp tişörtümden içeri girmişti. Alev alıyordu dokunduğu yerler. Ellerini göğsüme getirmesiyle geriye çekildim ve dudaklarımızı ayırdım.
"Yet- yeter."
Dedim ve kırmızı yanaklarımla gözlerimi kaçırıp soluklanmaya çalıştım.
"Ssni sevmeyi çok özlemişim. O tertemiz tenini. Kokunu."
Diyerek elini tişörtümün içinden çıkarıp sarıldı bana. Kalbim ise gümbür gümbürdü. Yanıyordu buralar alev almıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KUMAR
ChickLitHerkes ilkini fevkalade bi aşkla yaşamak ister. Ama o bi kumar oyununa kurban gitti. Ilk gecesini tanımadığı bi adamla yaşayan bi kız düşünün, Saflığıyla temizlenmek isteyen bi erkek düşünün, Kumar onları bir araya getirdi. "Bir hafıza kaybı şart...