V- KALANLAR VE GİDENLER

84 7 14
                                    


Aslı Demirel & Gökhan Türkmen- Korkak

Hayatlarını pamuk ipliğinde yaşayan varlıklara insan denir. Bir olayın sonuçlarında dünyaları tepetaklak olur ve hiç ummadıkları şeylere maruz kalırlar. Sahi bu yaşananların tam olarak manası neydi?

Hayatlar tepe taklak mı oluyordu yoksa ortasına dinamit atılıp patlatılıyor muydu?

Çözememişti Çınar bu mevzuyu.

Mevzuyu çözemediği gibi bir de şu düğün meselesi çıkmıştı başına. Karşısında oturmuş ondan bağıra çağıra hesap soran ailesine inat o pek umursamıyordu bu durumu. Onun kafasında önündeki 10 günlük süreç vardı.

"Çınar, en kısa sürede kendine gel ve ne yapmak istediğine karar ver ve gidip Ayşenurdan özür dile. Yaptıklarının açıklaması olamaz ama en azından mantıklı bir açıklama sun."

Karaman ailesinin evindeki kıyamet bittikten sonra Çınar ceketini alıp şirkete gitti.

Tüm gözler, etrafında dönene fısıltılar ve binlerce kafa yoran engeli geçerek odasına ulaştı. Ailesi ve çoğu insanın aksine yapması gereken şeyi yaptığına inanıyordu. Deryadan sonra kalbine başka birisine yer vermek fikri onu oldukça rahatsız etmişti.

Koskocaman bir yangın çıkartıp arkasını döndüğünde de o yangını körükleyecek bir rüzgar bıraktığından da habersizdi.

Uzun süre hiçbir şey yapmadan manzarayı izledikten sonra asistanının ikazıyla toplantıya girmek için kendine çeki düzen verdi ve toplantı odasına ilerledi. Bugün bildiği kadarıyla AKEL&AKSOY Holdingin bünyesi altında olan bazı şirketlerin sahipleri gelecekti ve bu işle ilgili onların da fikri alınacaktı. Bu işin iyi yanı bu toplantıya Deryanın da gelecek olmasıydı belki de kötü geçen günü bir nebze iyiye gidebilirdi hatta eğer şanslıysa Derya yanında o sevimli şeyi de getirirdi. Deryaya benzeyen her şey onu kendisine çekiyordu.

Salona geldiğinde ortamda herksin hazır halde onu beklediğini gördü. Masanın arka kısmından doğru ilerleyerek baş köşede olan yerine geldi. Cebindeki telefonunu çıkartıp masaya koydu. Kafasını kaldırdığında uzun zaman sonra gördüğü kişilerle içinde değişik hisler uyanmıştı.

Ferit,Utkan,Hakan,Ayla ve Taner sırayla masaya dizilmiş onu bekliyorlardı. Hepsinin gözlerinde o kadar yabancı bir ifade vardı ki Çınar bir anda onu tanımadıklarını düşündü ama arkadaşlarına biraz daha dikkatli baktığında hepsinin bakışlarının altındaki tozla kaplanmış öfkeyi gördü. İşin en anlamadığı kısmı da Tanerin onların yanında ne işi vardı? Onun yerine Taneri mi koymuşlardı?

Hadi ama bu çok saçmaydı.

"Öncelikle şirketimize ve şehrimize hoşgeldiniz, ben Çınar Karaman." Elini hemen yan tarafında oturan Utkana doğru uzattığında genç adam içindeki öfkeye rağmen elini tuttu ve sıktı.

"Utkan Şanyu"

Hemen ardından diğerleriyle selamlaştı.

"Hakan Şanyu"

"Ayla Çakırca"

"Ferit Alemdaroğlu"

"Taner Çağlı"

Eski dostlar ve yeni yabancılar için yeni bir dönemin kapısı işte tam olarak aralanmıştı.

*

Toplantıdan sonra Derya ve ekibi hiç oyalanmadan şirketten çıkmayı planlamıştı fakat planları istedikleri gibi gitmeyecekti. Toplantı odasından çıkıp hızla peşlerine takılan Çınar arkalarından seslendiğinde hepsi birden arkalarına döndüler

Eski Bir YalanHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin