YENİK DÜŞTÜK [TOM MARVOLO RİDDLE]

19

Aradan 2 yıl geçmişti. Marvolo dışarda, ben ise hogwarts haricinde içerden insan öldürüyorduk. Birbirimizin yüzünü bile görmemiştik. Özlüyordum. Bana bakışını, ellerini, saçlarını, yeşillerini.. herşeyini özlüyordum. Artık mektup yollamalıydım ama nerde olduğunu bilmiyordum.

"Günaydın Hogwarts öğrencileri! Kahvaltıya başlamadan önce hepiniz hoşgeldiniz. Yeni bir sene, yeni öğrenciler, yeni başlangıçlar."

Yeni gelenlerin binası belirlenirken hatırladım. O heyecanı hatırladım.

Herkes kahvaltıya geçti. Ben de kahvaltı bitince dersleri vermeye başladım. Bu gün her sene başlangıcı gibi yorucu olmuştu. Açıkçası 1. Sınıflar ile ilgilenmeyi sevmiyordum.

Nereye baksam aklıma o geliyor. Yaşadıklarımız, anılarınmız.. umarım mektup yollardı.

Herşeye çok az kaldı. Marvolo bütün dünyaya adını duyurdu ve insanlar onun adını ağzına almaktan korkuyor.

Akşam olmuştu. Yine odamdaydım ve baykuş geldi. Heyecanlanmıştım.

"Buluşalım. Balkabağı suyu satan dükkanda. Şimdi"

Okudum ve hemen oraya cisimlendim.

Onu gördüğüm gibi sarıldım ve o da karşılık verdi.

"2 yıl oldu"

"Yeni planlarım var"

"Anlat"

"Tüm dünya benden korkuyor. Ancak Dumbledore.. Benden 1 nebze dahil korkmuyor. Hogwarts'a savaş açmamız gerekiyor Allen. Amacımız için"

"Ne, NE DEDİĞİNİ SANIYORSUN TOM! BUNA GERÇEKTEN İZİN Mİ VERECEĞİM? HOGWARTS'A SALDIRMAK ASLA YOKTU. 2 YIL BULUŞMADIK, YÜZÜNÜ DÂHİ GÖRMEDİM VE SEN BENİ BU YÜZDEN Mİ ÇAĞIRDIN? BEN YOKUM ."

"NE! YOKMUSUN? HAYALİMİZ DEĞİLMİYDİ HERKESİN BİZDEN KORKMASI?"

"HOGWARTS'A ASLA DOKUNMAYACAKTIK. DUMBLEDORE İLE OLAN SORUNUNU SADECE ONUN İLE HALLET."

"İster iste ister isteme Allen. Ben bunu yapacağım "

Dedi ve öylece gitti. Sinirden deliye dönmüştüm.

Odama geldim ve ne yapacağımı düşündüm. Bu savaş hem ilişkimizi, hem hayatımı bozacaktı.
Ya ona karşı çıkacaktım, ya da onunla bir olacaktım.
----------------------------------------

Sabah olmuştu. 1 saniye bile gözümü kalatmadan ne yapacağımı düşünmüştüm. Ve henüz ne yapacağım hakkında bir fikrim yoktu. Bu gün Hogsmade gezisi vardı ve herkes gidiyordu. Profesörler de dahil. Tabii ben hariç. Dumbledore ile gitmek istemediğimi ve burda kalmak istediğimi söylemiştim ve kabul etmişti.

"Herkes gitti mi?"

"Gittiler"

"Uzun zaman oldu bu sıraları görmeyeli"

"Gerçekten sözünden geri mi döneceksin?"

"Yapma"

"Sen ihanete karşı değilmisin? İhanetini affı olmazdı hani? Şimdi ihaneti, ihanet en karşı olan kişi mi yapıcak?"

"Zorundayım Allen"

"Hayır değilsin. Amacın Dumbledore'yi mi korkutmak? Bunu Hogwarts'ı karıştırmadan yapabileceğini biliyoruz."

"Hayır onu bu bina olmadan korkutamam. Ayrıca onu öldürmeliyim. Mürver Asa'yı almalıyım"

"Ne.."

"Yanımda olacakmısın?"

"Onu öldüreceksen buraya saldırmaya gerek yok demektir Marvolo"

"Haklısın."

"Mürver asa en güçlü asa.."

"Ve eğer onu alırsam yanında, Dumbledore'yi de öldürdükten sonra asa bana itaat edicek ve en güçlü büyücü ve cadı biz olucaz"

"Bu.. bizim hayalimiz. Dumbledore'yi seviyorum. Ancak sonunda güç ve hayalimiz varsa eğer, ben varım."

"Otur. Plan yapmamız gerekiyor."

Oturdum ve planı anlattı.

" Öncelikle onu hep gözetlemen gerekiyor. Ama Dumbledore zeki adam. Senden  şüphe edebilir. Bunu dikkatlice yapmalısın. Daha sonra onu gece astronomi kulesine çıkar. Ben orda olacağım. Onu öldürürüz ve asayı alırız. Sonrasında bahane olarak astronom kuleslinden düştü dersin."

"Akıllıca ancak, ne zaman?"

"2 hafta sonra"

"Tamam"

"Astronomi kulesine çıkalım mı? Senle oraya gitmeyeli uzun oldu."

Az önce sanki Albus'u öldürme planları yapmamiş, 2 masum öğrenci gibi asrtonomi kulesinde yan yana sessizce oturuyorduk.

"Hatırlıyormusun? Sana burda yıldızın hikayesini anlatmıştım."

"Dün gibi "

"Sevindim"

"Öyle mi?"

Dedi ve oturduğu yerden üstüme doğru geldi ve dudağıma güzel öpücükler bırakmaya başladı.
Bittiğinde

"Özlemişim" dedim.

"Bende" dedi ve gitti.