II. Bölüm

50 7 8
                                    

Jeffrey' i bulamamıştım henüz ve ayağım takılıp da karanlığın içine yuvarlandığımda merakım yüzünden kendime kızdım. Ama çok geç. Başımı bir yere çarpmış olmalıyım, gözlerimi açık tutmak gittikçe zorlaşıyor.

* * *

Gözlerime güneş ışınları gelmeye başlayınca yavaşça gözlerimi açtım. Başımda elinde bira şişesi tutan Jeffrey kızarmış gözleriyle bana bakıyordu.

"Ne? Neresi? "

Şaşkınlıktan ne dediğimi bilmiyordum çünkü neden bayıldığımı ve nerede olduğumu bilmiyordum.

Jeffrey "Hazırladığım tuzaklardan birine düştün." dedi.

Bunu çok normal bir şeymiş gibi söylüyordu.

"Neden bu kadar rahatsın? "

Soruma cevap vermeden arkasını dönüp gitti. Arkasından gittim. Tuhaf olan benim düştüğüm tuzaktan her yerde vardı. Ve bunları neden yaptığını merak ediyordum. Tüm vaktini bu şekilde harcaması çok garipti.

"Tuzağa düşen hayvanları asitle eritip kemiklerini saklıyorum." dedi.

"Ne yapıyorsun?" dedim şaşkınlıkla. Hiç tepki vermedi. Neden bunu yapıyordu? Sormak için ağzımı açtım ama tam o sırada bir ses geldi.

"Burada biri var." dedi Jeffrey.

Kaçmaya başladık. Bir yer biliyordu sanırım çünkü beni elimden tutup götürüyordu.
Ormana doğru koşarken hâlâ el ele olduğumuzu fark ettim ve elimi çektim, bana baktı ve ani bir hareketle tekrar elimi tuttu.

"Bir daha elimi bırakma. "

Bir an gözlerimiz kenetlendi. Sanırım bana karşı bazı hisleri vardı. Ardından okulun güvenlik görevlilerinin bize seslendiğini duydum ve koşmaya devam ettik. Durduğumuzda bir kulübenin önündeydik. İçeri girdik. Girer girmez bir bira açtı ve koltuğa oturdu.

"Neredeyiz biz? "

Cevap vermedi, tahmin edilebileceği gibi. Belki bana güvenmiyordu belki herkese karşı böyleydi. Jeffrey hakkında bildiğim tek bir şey vardı o da yeşilin ona gerçekten çok yakıştığıydı. Şimdi üzerinde olan yeşil ceketi bakımsız sarı saçlarıyla uymuştu.
Tam o sırada Jeffrey bana baktı,

"Neden benim peşimden geldin?"

Çabuk Polisler Gelmeden!Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin